PISA Artık “Küresel Yeterlilik” Ölçecek

blog yazarı
Kübra Eminoğlu

Sürdürülebilir kalkınma, son dönemlerde oldukça tartışılan bir konu haline geldi. Özellikle Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında kabul ettiği sürdürülebilir kalkınma hedefleri sonrasında bu kavrama verilen önem arttı.

Sürdürülebilir kalkınma, 20. Yüzyıl sonlarına doğru dünya çapında gündeme gelmiş ve küresel bir uygulama planı haline gelmiştir. Bu uygulama planında ortak hedef daha iyi bir hayat için sürdürülebilirliği sağlamaktır (UNDP Türkiye, 2018).

Farklı bileşenlerden oluşan sürdürülebilir kalkınma, bu bileşenleri bütüncül olarak bünyesinde barındıran bir iktisat politikasıdır. Üç farklı boyutun (ekonomik, sosyal, çevresel) kesişiminde bulunan sürdürülebilir kalkınma tüm bu boyutların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Bu durum sürdürülebilirlik noktasında bütüncül bir bakış açısının hakim olmasını gerektirir. Bu bütüncül yaklaşımın sonucunda, küresel sorunların çözümüne yönelik farklı uygulayıcılar bir araya gelmiştir. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, OECD, ve diğer uluslararası kuruluşlar ile ABD, Kanada, İngiltere, ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin oluşturduğu kuruluşlar, sürdürülebilir kalkınmayı ekonomik, sosyal ve çevresel boyuttan ele almış ve bu planın uygulayıcısı olmuşlardır (Tutulmaz, 2012).

2015’te gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun sonucunda 15 yıl içerisinde 3 ana hedefe ulaşmak için 17 küresel hedef belirlenmiştir. Belirtilen üç ana hedef; eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele etmek, iklim değişikliğini düzeltmek ve aşırı yoksulluğu sona erdirmektir. (Küresel Hedefler, 2018).

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, tüm dünya için daha iyi ve daha sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için bir eylem planıdır. Bu planda açlık, yoksulluk, eşitsizlik, iklim, çevresel bozulma, enerji, adalet gibi sorunlar ele alınmaktadır. Küresel zorluklarla mücadele edebilmek amacıyla oluşturulan hedefler birbirlerine bağlıdır. Kimseyi geride bırakmamak için 2030 yılına kadar bu hedefleri herkesin bilmesi gerekir (About the Sustainable Development Goals, 2018).

BM’in belirlediği 17 küresel hedefe ulaşılması ve bu hedeflerin farkındalığının arttırılması okullardaki eğitim programlarına ve ders içeriklerine entegre edilmesini gerekli kılmaktadır. Küresel sorunların farkındalığının artması bu sorunlara daha fazla çözüm önerisinin geliştirilmesine ve bu hedeflere ulaşılmasına katkı sağlayacaktır. OECD, PISA sınavında öğrencilerin küresel yeterliliklerini “küresel yetkinlik” adı altında ölçeceğini belirterek ve buna yönelik bir çerçeve hazırladı. Bununla birlikte eğitim alanında sürdürülebilir kalkınmaya verilen önemin artması ile eğitim programlarında bu konuya yönelik içeriklerin ve tasarımların oluşması gerekliliği doğdu. Birden fazla alana hitap eden sürdürülebilir kalkınma hedefleri birçok disiplinin ortak çalışmasını da gerekli kılıyor. Bu sebeple eğitim programlarına ve ders içeriklerine entegre edilecek olan sürdürülebilir kalkınma etkinlikleri birçok disiplinin ortak çalışmasını sağlayan öğrenme yaklaşımları ile oluşturulmalıdır. Öğrencilerde küresel yeterliliği arttırmak ve 21. yy becerilerini güçlendirmek adına farklı yöntemler, yaklaşımlar ve teknolojik araç gereçler kullanılabilir.

Peki “Küresel Yeterlilik” nedir?

2018 yılında OECD tarafından yayımlanan çerçevede “küresel yeterlilik” Şekil-1’’de gösterildiği gibi boyutlandırılıyor.

6a9bf5 04341c950bbf4fa3914329654e710f24~mv2

Şekil 1: Küresel yetkinliğin boyutları (OECD, 2018)

Küresel yeterlilik bilgi, beceri, tutum ve değerler boyutlarında incelenir. Bu yeterliliğe sahip kişiler global olarak kültürel ve kültürlerarası sorunları inceler, farklı dünya görüşlerini anlar ve değerlendirir, çevresindeki insanlar ile saygılı bir şekilde iletişime geçer ve sürdürülebilir bir yaşam için toplumu harekete geçirebilir.

Bizler bu beceriyi çocuklarımıza nasıl kazandıracağız?

Küresel sorunlara etkili çözümler üreten bireyler yetiştirmek istiyorsak proje tabanlı öğrenme stratejilerini ve ölçme değerlendirme araçlarını etkili bir şekilde kullanmalıyız. Proje demek icat yapmak değildir. Proje bir probleme çözüm geliştirme sürecidir. Bu süreç problem belirleme, araştırma yapma, hipotez kurma, deneme-yanılma-gözden geçirme gibi pek çok eylemi beraberinde getirir. Ve bu eylemler gerektiği gibi oluşturulduğunda küresel farkındalığı yüksek bireyler yetişeceğine inanmaya başlayabiliriz. Bu bağlamda öğrencilerimizi proje geliştirme odaklı yarışmalar, konferanslar gibi unsurlar ile tanıştırmalıyız.

KAYNAKLAR

(2018). UNDP Türkiye: adresinden alındı

(2018). Küresel Hedefler: http://www.kureselhedefler.org/ adresinden alındı

About the Sustainable Development Goals. (2018, 12 29). https://www.un.org: https://www.un.org/sustainabledevelopment/sustainable-development-goals/ adresinden alındı

Gürlük, S. (2010, Ekim). Sürdürülebilir Kalkınma Gelişmekte Olan Ülkelere Uygulanabilir Mİ? Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, s. 85-99.

OECD. (2018). PISA 2018 Global Competence: adresinden alındı

OECD. (2018). The OECD PISA global competence framework. Paris: Directorate for Education and Skills.

Tutulmaz, O. (2012, 11 3). Sürdürülebilir Kalkınma: Sürdürülebilirlik İçin Bir Çözüm Vizyonu. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, s. 601-626.