Oyunla Bilimin Doğası Öğretimi

blog yazarı
Kübra Eminoğlu

“Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi Öğretimi” dersi lisans eğitimimde aldığım ve mesleki bakış açımda önemli bir etki yaratmış bir derstir. Bu ders ile birlikte fen eğitimi planlamalarında çocuklara bilimsel sorgulama ve bilimsel süreç becerisi kazandırmak için kullanılabilecek farklı teknikler kullanmayı ve bu sorgulamayı kazanabilecekleri tartışma ortamlarını yaratmayı öğrenmeye başladım. Son yıllarda özellikle fen-mühendislik uygulamalarının Fen bilimleri müfredatına eklenmesiyle birlikte bilimin doğası eğitiminin ders kazanımları içerisinde örtük bir şekilde yer aldığını görebiliriz. Peki bilimin doğası nedir ve bu eğitim neden gereklidir?

Bilimin Doğası Öğretimi ve Bileşenleri

Fen Eğitimi araştırmacıları uzun zamandan beri fen derslerinin öğretiminde ve programlarının düzenlenmesinde fen derslerinin içeriğinin yanı sıra bilimin ve bilimsel bilginin doğasını açıklamak içinde araştırmalar yapmaktadırlar. Lederman (1992) bilimin doğasını “doğasında var olan değerler ve varsayımlardır” diye tanımlamıştır. Fakat bilimin tanımında olduğu gibi bilimin doğasının da ne olduğu konusunda ortak bir karara varılamamıştır.

En basit anlamda bilimin doğası; bilimin ne olduğunu nasıl işlev gösterdiğini, bilimsel bilginin nasıl üretildiğini ve bilim insanlarının oluşturduğu bilim toplumunun nasıl organize olduğunu, toplumun bilimi nasıl etkilediğini ve bilimsel bilgilerden nasıl etkilendiğini anlamaya çalışan bir alan olarak tanımlanır. (Etkinliklerle Bilimin Doğası Öğretimi, 2015) .

Bilimin doğası eğitimindeki temaları belirleyen birtakım bileşenler mevcuttur. Bunlar şöyle sıralanabilir;

· Bilimin tanımı ve sınırları

· Bilimde deneysellik

· Bilimsel yöntem

· Bilimsel bilginin değişkenliği

· Bilimsel teori ve kanunların yapısı ve aralarındaki ilişki

· Gözlemler, çıkarımlar ve bilimde teorik yapılar

· Bilimin toplum ve kültüre bağımlılığı

· Bilimde yaratıcılık ve hayal gücünün yeri

Bilimin doğası unsurları ile tasarlanmış bir Fen bilimleri dersi öğrencilerin bilimsel çalışmaların nasıl bir süzgeçten geçtiğini, bilim insanlarının bilimsel bilgiye ulaşırken birbirlerinden nasıl faydalandıklarını, bilimin mutlak değil dinamik olduğunu tartışabilecekleri bir ortam sağlar. Bu ortam belki yalnızca birkaç tartışma sorusu, bazen iyi yapılandırılmış deneyler, bazen de sorgulama temelli oyunlar ile sağlanabilir.

Aşağıda yer alan bir öğretmen-öğrenci diyalogunu inceleyelim;

Öğretmen: Küçük bir tohum kocaman bir ağaca nasıl dönüşür? Gerekli besinleri nereden alır?

Öğrenci: Topraktan alır.

Öğretmen: Ama bazı bitkiler hidrofonik yöntemle topraksız ortamda büyütülüyorlar.

Öğrenci: … Işık bitkilerin büyümesi için gereklidir.

Öğretmen: O zaman, fazla güneş alan yerlerde, örneğin çöllerde bitkilerin fazlaca büyümesi gerekmez mi?

İşte bu diyalogda görüldüğü gibi bilimin doğası eğitiminde belki de en önemli noktalardan birisi sorgulama becerisini geliştirebilecek doğru soruyu sormaktır. Öğretmenler öğrencilerine yöneltecekleri sorular ile birlikte onları düşünmeye teşvik edecek ve sahip oldukları bilgileri sorgulamalarını sağlayacaktır.

Bilimin doğası eğitimine yönelik hazırlanmış pek çok etkinlik bulunmaktadır. Bunlardan birisi TÜBİTAK destekli BİDOMEG projesi kapsamında hazırlanmış “Etkinliklerle Bilimin Doğası Öğretimi” kitabıdır. Bu kitaba buradan ulaşabilir ve PDF formatında indirebilirsiniz.

Şimdi bir örnek inceleyelim…

Pegem yayınlarının “Bilimin Doğası ve Öğretimi” kitabında yer alan bir etkinliği sizinle paylaşmak istiyorum. Bu etkinlikte tangram oyununun nasıl bir bilimin doğası içeriğine dönüştüğünü göreceksiniz.

Amaç: Bu etkinlik ile öğrencilerin, bilimin dinamik olduğu, elde edilen yeni veri ve bakış açısındaki değişim ve yorumlarla değişebileceğini anlamaları beklenmektedir. Ayrıca; öğrencilerin, bilimsel bilginin yeni veriler ve farklı bakış açılarıyla değişebileceğini, aynı veriler kullanılarak farklı yorumlar yapılabileceğini, bu yorumların, bilim insanlarının inançları, eğitimleri, bakış açıları, inandıkları teoriler ve yaratıcılıklarıyla ilişkili olabileceğini anlamaları amaçlanmıştır. Bunlara ek olarak, bilimsel bilginin gelişmesi için bilim insanlarının bireysel çalışmalarının yanı sıra diğer bilim insanları ile birlikte işbirliğine de ihtiyaç duyabileceklerini tartışmaları beklenmektedir.

İşleniş:

1. Resim 1’de görülen şekil belirtilen parçalara bölünür, X ile işaretlenmiş kısım çıkarılarak par- çalar öğrencilere verilir ve her bir parçanın bilimsel bir veriyi temsil ettiği söylenir.

2. Her bir öğrenciden parçaları bir dörtgen veya kare şeklinde düzenlemesi istenir. Öğ- rencilerden Resim 2’de görülen şekli bulmaları beklenmektedir (Öğrencilerden ilk önce bireysel, daha sonra gruplar halinde çalışmaları istenir).

3. Öğrenciler şekillerini oluşturduktan sonra X ile işaretlenmiş olan parça verilir ve bu parçanın yeni bir bilimsel bilgiyi simgelediği söylenir. Öğrencilerden bu veriyi düzenledikleri şekle dahil etmeleri istenir. Öğrencilerden Resim 2’de gösterilen şekli bulmaları beklenmektedir.

4. Öğrencilerden beklenen şekli bulunduktan sonra, yapılan bu etkinlik ile bilimsel çalışmaların hangi yönlerden benzediği sorulur.

5. Öğrencilerden bu etkinliğin bilimin doğasına ait hangi özellikleri yansıttığını tartışmaları istenir.

6a9bf5 e01b9af618714cb6b2371c652e7209a3~mv2

Resim 1

Resim 2
KAYNAKLAR

Doğan, N., Çakıroğlu, J., Bilican, K., & Çavuş, S. (2009). Bilimin Doğası ve Öğretimi. Ankara: Pegem Akademi.

Etkinliklerle Bilimin Doğası Öğretimi. (2015). BİDOMEG.