ENDÜSTRİ 4.0 ve EĞİTİME YANSIMALARI

blog yazarı
Emre Orhan

ENDÜSTRİ 4.0 ve EĞİTİME YANSIMALARI

YouTube video

Günümüzün çağdaş eğitim yaklaşımı öğrencilerin; üreten, ekonomik ve sosyal gelişmelere katkı sağlayan, 21. yüzyıl becerilerine sahip bireyler olarak yetiştirilmesi esası üzerine kuruludur.Çağın gereklilikleri ve teknolojideki gelişmelerle birlikte düşünen, sorgulayan, araştıran ve buluş yapabilen nesillere olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.Bu nedenle günümüzde öğrencilerin Fen Bilimleri, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik derslerinde öğrendikleri bilgileri bir bütünün parçaları olarak görmelerini sağlayan STEM Bilim(Science), Teknoloji(Techonology), Mühendislik (Engineering), ve Matematik (Mathematic) eğitimi dünyada birçok ülkenin öğretim programlarına dâhil edilmektedir.

ENDÜSTRİ 4.0 YA DA 4’ÜNCÜ SANAYİ  DEVRİMİ

Endüstri 4.0′ ya da ‘4. Sanayi Devrimi’nin , birçok çağdaş otomasyon sisteminin, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren kolektif bir terim olarak karşımıza çıktığını dikkatinizi çekmek isterim. Peki, günümüzde akıllı fabrika sisteminin oluşmasında önemli bir rol oynayan Endüstri 4.0 dönüşümünde Türkiye ne durumda ve eğitim bu sürecin neresinde yer alacak? Endüstri 4.0 ile birlikte Türkiye’de istihdam sorunu yaşanacak mı? Yeni nesil üretim sürecinde eğitim nasıl tasarlanmalı? gibi birçok soruya cevap aranacak.

AKILLI  FABRİKALARIN OLUŞMASINA KATKI SAĞLIYOR”

Endüstri 4.0, siber-fiziksel sistemlerin kavramına, nesnelerin internetine (ıOT) ve hizmetlerin internetine dayalı.Bu üç yapıda akıllı fabrikaların oluşmasına büyük katkı sağlıyor. Bu süreci tasarlayacak ve akıllı fabrikaların oluşması için gerekli hazırlıkları yapacak olan neslin yetiştirilebilmesi için Endüstri 4.0’ı Yenilikçi Eğitim Programları’yla entegre edilerek, öğrencilerin hayata hazırlanması gerekiyor. Küreselleşen dünyada öğrencilerini çağın gerekliliklerine göre donatılmış bireyler olarak yetiştirmeyi amaç edinen kurum ya da kurumlar , Endüstri 4.0’ın teknolojik unsurlarını okul öncesinden liseye kadar uygulamak zorundalar.

“HAYAL ET-TASARLA-ÜRET”

Endüstri 4.0’ın teknolojik unsurlarından biri olan “Eklemeli Üretim” için 3D yazıcılar kullanılmaktadır. Endüstri 4.0’ın hayatımıza kattığı “Hayal et-Tasarla-Üret” mottosuyla bilişim derslerinde öğrenilen üç boyutlu tasarım programları aracılığıyla istedikleri ürünü üç boyutlu olarak tasarlayabilen ve 3D yazıcılardan çıktı alarak hayal ettikleri objeleri ürüne dönüştürebilen öğrenciler, Endüstri 4.0’ın diğer unsurlarından biri olan “Artırılmış Gerçeklik”le ilgili olarak Artırılmış Gerçeklik gözlükleri de kullanmaktadır. Endüstri 4.0’ın veri-analiz, yazılımların yatay ve dikey entegrasyonu, bulut, simülasyon ve akıllı robotlar kısmında ise çözüm ortakları ile hareket eden kurumlar , Kodlama derslerinde karmaşık problemlerin çözümlerini yaparak ve sistematik düşünme becerilerini geliştirerek öğrencilerini geleceğin dünyasına hazırlamaktadır. Tasarladıkları kodlarla robotların verilen görevleri yapmalarını sağlayan öğrenciler, bilgi ve becerilerini en üst seviyeye çıkarabiliyorlar.

“’Z KUŞAĞI’ TEKNOLOJİ ÜRETIYOR”

4. Sanayi Devrimi” olarak adlandırılan Endüstri 4.0, dijital fabrikalar ve akıllı teknolojiler ile geleceğimize yön vermektedir.Özellikle Z Kuşağı olarak bilinen yeni neslin teknolojinin doğal bir parçası olduğu düşünüldüğünde öğrencilerin öğrenme ve öğretim etkinliklerini bu platformlara taşıması da giderek önem kazanmaktadır. Yakın geleceğin iş dünyasının gerekliliği olan Endüstri 4.0’a uyum sağlayabilecek teknolojiyi her alanda tasarlayacak, geliştirecek, üretecek ve üretilen teknolojiyi kullanabilecek insan gücünün eğitimi kaçınılmaz bir gerçektir. Problemleri doğru tanımlayacak  (eleştirel  düşünme),  çözümü  için  yenilikçi  fikirler  üretecek  (yaratıcı düşünme), çözüm için doğru yöntem ve teknikleri kullanabilecek (bilimsel ve analitik düşünme) bireylerin  her alanda yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu durum okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim ve yaşam boyu öğretim de olmak üzere çok geniş bir perspektifte birbirleriyle entegre ve etkileşimli olarak düşünülmesi, planlanması, tasarlanması ve uygulanması gereken bir konudur.

“YENİ ÇAĞIN DİLİ ‘KODLAMA’”

İş ve sosyal hayatın akıllı cihazlarla çevrelenmeye başlaması nedeniyle yeni nesiller için kodlama becerisinin zorunlu hale gelmiştir.Kodlama aynı ilkokulda alınan okuma-yazma dersleri gibi önemli bir dildir ve öğrenilmelidir.Buradaki amaç herkesin yazılımcı olması değil herkeste sistematik ve algoritmik düşünceyi geliştirmektir.Endüstri 4.0’ın gerekliliklerinden biri olan Kodlama, bilgisayarları, bilgisayarlı makineleri programlayarak onlara istenilen işleri yaptırabilmek, bu cihazlara yeni özellikler ve görevler ekleyebilmek için imkân sağlıyor. Kendi mesleklerini icat etmek zorunda kalacak olan yakın geleceğin yetişkinlerini, aranan mesleklerin sahibi yapabilmek adına müfredatına Kodlama’yı ekleyen kurumlar, Kodlama ve onun getireceği algoritmik (sistematik) düşünme becerisini öğretiyor. Çocuklara, etraflarını saran bilgisayarlı makineler ve büyük veri yığınları ile iletişime geçme, onlara ne yapmaları gerektiğini emredebilme ve onlardan gelen sinyalleri anlayabilmelerini sağlayacak yeni bir ‘dil’ becerisi katan kurumlar, anaokulundan liseye kadar tüm kademelerde çocukların, oyun kodlama, mobil kodlama, algoritmik kodlama, 3D tasarım ve Robotik (akıllı cihaz tasarımı) kazanımlarını elde etmelerine olanak sağlıyor.

KODLAMA EĞİTİMİ YARATICILIĞI OLUMLU YÖNDE TETİKLİYOR

Kodlama eğitimi alan çocuklar bilgisayar kodlama, robot tasarım-kodlama, web tasarımı, 3D tasarım-üretim öğrenmenin yanında karşılaştığı problemlere çözüm geliştirme ve sorunlara eleştirel yaklaşma gibi 21. yüzyıl kazanımları olarak ifade edilen birçok temel bilgi ve becerileri de elde etme şansını yakalıyor.Kodlama dersleri, çocuklara sadece bilişim becerileri kazandırmayı değil, bilişimin hayatta karşılaştıkları problemlere çözüm üretmek ve değer yaratmak için önemli bir araç olduğu farkındalığını kazandırmayı da hedefliyor.

https://www.instagram.com/eorhanegt/?hl=tr