Yerli ve Milli Yenilikçi Eğitim Anlayışını Ne Kadar Gerçekleştiriyoruz?

Uyguladığımız yenilikçi eğitim modelleri Avrupa ülkeleri ve ABD gibi yerlerde uygulanan örnek aldığımız modellerin çeşitli versiyonları olarak görülebilir. Peki, yerli eğitim sisteminde nasıl yer alacak bu yenilikçi eğitim uygulamaları? Mesela STEM’i yok mu sayacağız? Ya da Robotik kodlama gibi çalışmaları sona erdirmemiz mi gerekecek? Tabii ki hayır! Buna en güzel örnek Harezmi Eğitim Modeli. Dünyada ve Türkiye’de Science (fen), Technology (teknoloji), Engineering (mühendislik) ve Mathematics (matematik) kelimelerinin baş harflerinin birleşiminden oluşan STEM yaklaşımı ve kodlama, endüstri 4.0 gibi konuların popüler şekilde konuşulmaya başlandığını aktaran İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü, “Bu gelişmelere protest bir bakış açısı geliştirdik. Konunun moda tartışmalar ve popüler yaklaşımlarla çözülemeyeceğini düşünerek, bir eğitimci bakış açısıyla bütüncül bir şekilde ele aldık” larını belirtti. Bu da demek oluyor ki kültürel değerlerimiz, coğrafik ve ekonomik şartların çerçevesinde her il hatta her okul kendi çalışmalarını modellerini oluşturabilir.

2016 yılında görev yaptığım okul, Gaziantep ilinde zorunlu hizmet kriterlerinde yer alan bir eğitim yuvasıydı. Öğrencilerin ekonomik durumu oldukça zayıf, veli beklentisi düşük profilde bir okuldu. Okulda STEM uygulamaları adı altında kendi geliştirdiğim bir model üzerinden derslerimi işlemeye başladığım. Modelim aslında oldukça basit. Atık Malzemelerden STEM Uygulamaları (ATMASU) . Bu modelde ders içerikleri problemler içeren senaryolar üzerinden işlenmektedir. Senaryolarda öğrencilerin günlük hayatta yaşayabilecek problemler ele alınmaktadır. Burası çok önemli okulumdaki öğrencilerin günlük hayatta yaşayabilecekleri problemler. Eğer benim öğrencilerime Bir buz dağının kütlesini hesaplatmaya çalışırsam onların dikkatini çekemem. Çünkü onlar daha önce bir buz dağı kütlesi görmediler. Öğrencilerimin kendi mahallelerindeki, kendi bölgelerindeki ve ailelerini ilgilendiren problemlere çözüm aradılar. Uyguladığımız bu modelin diğer bir özelliği ise etkinliklerde kullanılan malzemeler oldukça ekonomik olmasıdır. Evde kullanmadıkları malzemeler, maliyeti düşük olan eşyalar etkinliklerimizde yer almaktadır. Evde atılacak olan bir pet şişe ya da bir dondurma kabı…

Peki, bu etkinlikler ne kadar mı etkili oldu? Öğrencilerimin derslerde bana “hocam bu öğrendiklerimizi nerelerde kullanacağız ki ?” sorusunu soran gözlerinde artık fikir üretme ışığını görüyorum çünkü öğrendiklerini uyguluyorlar. Basit makineler konusundaki kazanımları hayatlarındaki bir problemi çözmek için kullanıyorlar. Bu uygulamaları sosyal medya aracılığıyla paylaştığımızda ise şükür ki bakanlığımızın da dikkatini çekti ve bir program şeklinde ulaştırdım. Ayrıca bu uygulamaları isteyen meslektaşlarımla da paylaşıyorum ama şu uyarıyı yaparak ”Lütfen kendi bölgende yaşanan problemleri temel alarak örnekleri hazırla”

Şimdi sıra sizde, Ali öğretmende, Ayşe öğretmende yani hepimizde. Elimizi taşın altına koyma vakti çoktan geldi. Kendi çalışmalarımızı hazırlayıp uygulayacak potansiyele sahibiz. Ekonomi, Teknoloji ve en önemlisi eğitimde sen, ben yok biz var!