Orda Durma!

korkular

Herkese merhabalar, bu yazı benim buradaki ve herhangi bir yerdeki ilk yazım. Konunun ne olacağına dair çok düşündüm neler geldi aklıma; ama on saniye sonra hepsinden vazgeçtim çünkü on saniye sonra hep şunu dedim : ‘yok ya YAPAMAM!’

Aslında ‘yapamam’ ne kadar acımasız bir söz. Her şeyden önce insanın kendisine vermediği bir şans, yapamam demek. Şimdiye kadar hepimiz birilerine ikinci şans vermişizdir hatta bu onuncu,yirminci bile olabilir. Peki kendimize karşı neden bu kadar gaddarız? İlla ki her insan yapamam dediği bir şeyi yapmış ve bunu başardığını ya da başaramadığını görmüştür. Ben de gördüm. Peki bana yapamam dedirten şeyler neydi? Bunun cevabı kesin değil kimse için; ama korku ve başarısızlık önde gidiyor gibi.

Korku, neden korkuyoruz? Yahu neden korkmayalım zaten korkalım ne olacak ki? Hayatta, yaşadığımız çevrede o kadar korkacak şey varken bundan normal ne olabilir? Hep otursak ve yıllar boyu aynı şeyi yapsak daha mı iyi? İnsanın hayatta olduğu sürece kendini her yeni gün keşfettiğine inanıyorum, belki ivmelenme azalıyor olabilir ama bu var, en azından korkmasına rağmen beklemeyen, harekete geçen insanlar için… Yani aslında önemli olan harekete geçmek gibi o adımı atmak, o suya dalmak, o bilgisayarı eline alıp yazmak.
Büyük Ev Ablukada’nın güneş yerinde şarkısında geçen ve bana çok iyi gelen bir söz var ‘‘korkmaktan korkmayalım artık ordular ilk hedefiniz kendiniz.’’

Gelelim ikinci ‘engelimize’ başarısızlık.

Başarısızlık… Herkes başarılı olmak ister herhalde. Başarı bizi mutlu eder, motive eder, emeklerimizin karşılığını aldığımızı düşünürüz. Başarı güzeldir şimdi burada başarısızlığı övüp başarıyı yerecek değilim; ama başarılı başarısızlıklar olduğunu düşünüyorum. Bence aradaki fark yukarıdaki fotoğraf kadar keskin falan değil.

Hepimiz kötü bir olay sonrasında, kendimizi toparlayıp düşününce ‘iyi ki’ demişizdir. Başarısız olmak veya bunun tekrarlanması bizim hep başarısız olacağımız anlamına gelmez ki. Samuel Backett’ın dediği gibi ‘‘Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.’’

Ben bu yazıyı yazmaya çalıştım en azından denedim, aylar sonra yerimden kalkıp kendime bir şans verdim. Hayat şartları günden güne daha da zorlaşıyor ve karmaşıklaşıyor ; kendinizi iyi hissetmek git gide zorlaşıyor. Korkmak, başarısız olmak bizi üzüyor ve yıpratıyor da olabilir. Peki ya sonunda başarırsanız ? Yapamam dedikten sonra yaptığını görmek dünyanın en güzel hislerinden biri, sanki bir yeri fethetmek gibi, o yer biziz işte, kendimiz. Şans vermeye ve denemeye değer belki yıllar sonra kitabım çıkar. :))

1 Yorum

  1. Çok beğendim Sedaaa! Umarım böyle güzel şeyler yazmaya devam edersin ve umarım ilerde bir kitap yazarı olduğunda, seni ilk yazından itibaren takip ediyorum diye gururlanırım. Yolun hep açık olsun! 🙂