Göbeklitepe’ye Sanal Bakış

blog yazarı
Sibel YALI

? Klaus Schmidt, Göbeklitepe’yi “Taş Devri Hayvanat Bahçesi” olarak tanımlamıştı. Şanlıurfa halkına, bu merkez için nasıl bir tanımlama yaptıkları sorulduğunda soru yanıtsız kalıyor. Şanlıurfa’da görev yapan öğretmenlerin burayı nasıl konumlandırdığına dair cevaplarımız da yok. Urfalı öğrencilerin zihninde buraya dair oluşan sorular neler bunlar da araştırılmayı bekliyor.

***

Hal böyleyken 2 lise öğrencisi, bu tarz sorulardan yola çıkarak “Göbeklitepe Yılında Göbeklitepe’yi Ne Kadar Tanıyoruz?” başlığı altında bir çalışma hazırlıyorlar. Bu çalışmada Şanlıurfa il merkezinde birebir görüşme yöntemi ile 100 kişi ile görüşerek bu bilgilere ulaşıyorlar;

? Göbeklitepe, Urfa’da yeterince tanınmıyor,
? İl genelinde Göbeklitepe tanıtımı yeterli değil,
?Şanlıurfa, Göbeklitepe yılına henüz hazır değil.

Bu arada yeri gelmişken hemen söyleyelim: Göbeklitepe Arkeolojik Alanı Türkiye’nin 18’inci varlığı olarak 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. 2019 yılı da ülkemizde Göbeklitepe yılı olarak ilan edildi. İmkan bulup gidemeyenler için sanal müze gezisi iyi bir alternatif.

***

“Eğer bugün, dün öğrettiğimiz gibi öğretiyorsak, çocuklarımızın geleceğinden çalıyoruz demektir.” J. Dewey.

Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2017–2018 eğitim istatistiklerine göre, il genelinde öğrenim gören 870 BİN 670 ÖĞRENCİ var. Mevcut bilgiden hareketle bu öğrencilerin büyük çoğunluğunun Göbeklitepe’nin yerinden ve mirasından habersiz olduğunu söyleyebiliriz. Halbuki, öğrencileri meraka teşvik ederek sanalda dahi olsa onları oralara götürmek imkansız olmasa gerek. Hatta ilgili olanları kültür elçisi olarak yetiştirebilsek mesela.. Ülkemiz için kelebek etkisi yaratmaz mı?

Üzerine biraz kafa yormaya değmez mi?

? John Dewey’in sözüne referansla, elimizde hazır malzememiz de varken bugün neyi daha farklı yapabileceğimiz üzerine biraz düşünelim istedim.

Hazır materyal olsaydı, öğrencilerle birlikte uygulayabilseydim diyen meslektaşlarıma disiplinlerarası öğrenme senaryolarını tavsiye ederim.

Bu çerçevede hazırladığım dosyaya buradan ulaşabilirsiniz.

Sibel YALI
Üç büyük medeniyete başkentlik yapmış bir şehirde doğdu. Bu şehrin eserlerinden, mekanlarından ve kültüründen beslendi. Geçmiş zaman ve şimdi paradigmasına olan merakı nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi’nde Tarih lisans eğitimi aldı. Yüksek lisansta “Bilgi” kavramını araştırdı ve Türkiye örneği kapsamında bir tez çalışması yaptı. Bu çalışmayı eğitim alanındaki inovasyonlar takip etti. Sahada, öğretmen, akademisyen, yazar, editor ve proje yöneticisi olarak görev aldı. Halen gökkubbenin altında okumaya, yazmaya, öğrenmeye ve öğretmeye merak duymaktadır. Merak’ın (Curiosity) peşinden başladığı yolculuğa, Azim’le (Perseverance) devam etmektedir. Finlandiya merkezli yenilikçi eğitim platformu HundrED'ın Türkiye sözcüsü, akademi üyesi ve İÜ-Cerrahpaşa Lisansüstü Eğitim Enstitüsü doktorantıdır. En sevdiği içecek annesinin demlediği özel harman çayıdır. En sevdiği hikâye çocukları ile birlikte yaşama yazdıklarıdır.