GEOMETRİDEKİ İNSAN – Abdullah Agâh ÖNCÜL
Hayatın içerisinde mekânlarda zaman akıp giderken, geometrik dokuların ve formların üzerine hep insanların varlığı yansır. İnsanlar yalnızca bulundukları ortamların değil, uzamı da yapısal olarak ön plana çıkartırlar. Böylelikle kompozisyon içerisinde geometri ve insan estetik açıdan sanatsal olarak ilişkilendirilir ve ifade daha da güçlenmiş olur. Bu çalışmada insan, yapıların ve formların kompozisyon içerisinde ilişkilendirildiği duruşuyla, farklı yaşantı ve değerleriyle başka bir açıdan izleyiciye sunulmaktadır.
Farklı parçaları, nesneleri, öğeleri en iyi şekilde bir araya getirmek ve bu amaçla oluşturulmuş bütüne yüklenen anlam kompozisyondur. Sanatın en temel unsurlarından birisi olan kompozisyon doğadan esinlenilmiş geometrik formları da kapsar. Öyle ki grafik öğeler, çizgiler, ışık-gölge, hareket ve ilgi merkezi gibi unsurlar izleyicinin dikkatini çeker, kompozisyonu güçlendirir. Hatta müdahalenin çok olmadığı daha doğal kadrajlar daha da güçlü anlatımlar içerir.
Doğanın kendisi zaten geometrik bir sistemden ve geometrik formlardan oluşur zira bunun sanatta yansıması da kaçınılmazdır, estetik açıdan fayda sağlayıcıdır. Fakat bu ilham verici kaynaktan gelen bilgiler kadraja işlenirken bilinçli ve estetik hisleri uyandıracak şekilde kullanılmalıdır. Simetrik bir optik bakış, ya da tam tersi bir yığını estetik gösterebilmek, grafik öğelerin ve geometrik şekillerin kompozisyona ustaca planlı bir şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu planlama ise kadrajı oluşturan kişinin estetik, optik, fotoğraf bilgisinden ötede hayat görüşüne, bilgi birikimine, tecrübelerine kadar uzanan bir yolculuğun sonucudur. İyi bir kadraj oluşturabilmek ancak ânı yakalayabilecek bir sabır ve dengeyi oluşturana kadar vizörde deneme yapılmasıyla mümkün olabilir. Renkleri önemseyen fotoğrafçılar olabilir ya da siyah beyaz çalışmalar yapan fotoğrafçılar da olabilir bu konuda her ne kadar geniş bir özgürlük olsa da kontrast, zaman, hareket, form gibi öğelerle fotoğrafa yüklenecek anlam için çekim esnasında ciddi kararlar alınmalıdır, kontroller yapılmalıdır. Farklı tarzlar farklı anlatım biçimleri için sayısız çalışmalar yapılabilir fakat içerikte uyum, anlatım, ifadelendirme için kompozisyonların dikkat çekici karakterleri o işi öne çıkaracaktır.
Sanatta geometri karşının komşuya oranını hesaplamak için değil tabi ki anlamı derinleştirmek için kullanılır. Sonuçta geometri yer, dünya, yeryüzü anlamlarını taşıdığına göre bu yeryüzü insandan ayrı düşünülemeyeceği için formların içerisinde insanların duruşu da bir temel konudur. İnsanoğlunun yaşadığı yeri tanıması, ona hükmetmek istemesi, yeryüzünde yaşadığı tüm deneyimleri geometriye: yer ölçümüne olan içgüdüsündendir. Bilim ve sanat insanların kanadıdır bu ikisinin birleşmesi bilimi süslerken sanatı da verilerl buluşturur. Evren’deki yerimizi bulmamızda geometriden faydalanırken bu geometrinin içindeki insanı da sanat dalıyla keşfettik. İnsanlığın formlar, yapılar, şekiller arasındaki hem fiziki hem felsefi duruşu bize geometrideki insanı gösterdi.