GERÇEĞİN GÜCÜ: NESNELER, KOLEKSİYONLAR VE SERGİLER

blog yazarı
Hilal Asena Cangül

Gerçek nesneler fotoğraflardan veya sözlerden daha güçlüdür. Çocuklar, gerçek nesneleri görüp dokunarak keşfettiğinde öğrenme daha anlamlı bir hale gelir. Çünkü gerçek nesnelerle çalışan çocuklar hazır bilgiye alışmak yerine bilginin araştırılarak ve sorgulayarak süreç içerisinde kazanıldığını görmeye başlarlar.

Çocukların Gerçek Nesnelerle Çalışmasını Nasıl Sağlayabiliriz?

Her bölgenin kendine özgü olan benzersiz kaynakları mutlaka vardır. Bunlar kültürel, bölgesel veya tarihsel değerler olabilir. Çocukların çevresindeki bölgeyi araştırması gerçek hayatta yer alan bilgileri öğrenmesini ve bu bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlar. Bu nedenle çocukların sınıflarından çıkarak nesneleri incelemelerine, kendi hayatlarıyla bağlantı kurmalarına ve yeni keşifler yapmalarına izin vermeliyiz.

Koleksiyon oluşturma

Çocuklar doğaları gereği toplayıcılardır. Ceplerini taşlar ve sopalar ile doldurabilirler. Bu nedenle sınıfta bir koleksiyon oluşturmak öğrenmeyi genişletmenin, aileleri eğitime dahil etmenin ve soru sormaya cesaretlendirmenin yollarından biri olabilir. Hemen hemen her konu ile ilgili koleksiyon oluşturulabilir. Örneğin ışıkla ilgili çalışıldığında aydınlanmamızı sağlayan nesnelerin koleksiyonu yapılarak çocuklara bu nesnelerin nasıl çalıştığını keşfetme imkanı verilebilir. Yemeklerle ilgili yapılan bir çalışmada sadece bir konuya mesela kahveye odaklanılarak çocukların kahve fincanları koleksiyonu oluşturmaları sağlanabilir. Böylece çocuklar fincanlar arasındaki farklılıkları inceleyebilirler. Koleksiyonlar çocukların karşılaştırma yapmalarını, bir konuyu dikkatle incelemelerini ve konularla kişisel bir bağlantı kurmalarını sağlar. Ayrıca koleksiyonlarını oluştururken ailelerinde işin içine katılması okul-aile iş birliğini güçlendirir.

Sergiler oluşturma

Sergiler bir çalışmayı sonlandırmak, neler yapıldığını ailelerle paylaşmak ve çocukların neler öğrendiklerini tekrar incelemelerini sağlamak için harika bir yoldur. Sergiler, bir tür nesneyi veya bir temayı oluşturan farklı nesneleri kapsayabilir. Mesela konu deniz kabuklarıysa değişik deniz kabuklarını ya da konu deniz ise denizde bulunan farklı ögeleri içerebilir. Önemli olan nokta burada bulunan nesnelere sanki gerçek bir müzedeymiş gibi yaklaşılması ve çocuklara yaptıkları işin önemli olduğunu hissettirmektir. Örneğin, gerçek bir müze sergisi gibi bir açılış yapabilir, etkinliğe gelen kişilere dağıtılması için çocuklarla atıştırmalıklar hazırlayabilir, serginizdeki nesnelere açıklayıcı notlar ekleyebilir ve çocukların aileleri ile arkadaşlarını davet edebilmesi için davetiyeler oluşturabilirsiniz. Böylece sergi günü çocuklar ailelerine sergiyi gezdirebilir ve bireysel katkılarını onlarla paylaşabilir. Bu şekilde çocuklar tecrübe ederek yeni şeyler öğrenmiş ve aynı zamanda da bunları başkalarıyla paylaşarak öz güvenlerini arttırmış olurlar.

Kaynak: https://www.naeyc.org/resources/pubs/tyc/apr2016/inspired-museums-outside-and-inside-classroom