YARALANMALARA BIREBIR ÇÖZÜM

Projemizin amacı

insanlar günlük hayatta rutin işlerini yaparken sürekli küçük veya büyük kazalar geçirebilirler. En basiti bıçak ile yemek yaparken parmağını kesebilir.Yara bantı yapıştırsak bile bant kir tutar, ıslanınca çıkar,mikrop kapma riski artar. Bizde bu soruna bir çözüm bulmak istedik. Çözümümüzde insanlara kan durduran bir toz türü ilaç yapmaktı. Bu ilacın son kullanma tarihi yok çünkü bozulmuyor. Çantamızda, evimizde rahatlıkla bulundurabiliriz. Doğada her ilde bulmak mümkün ve kendimiz yapabiliyoruz bu yüzden bedava. İlaç parası derdi yok. Acısı yok. Daha ne istenir ki?

GİRİŞ: Bu ilaç sinirli ot,damarlı ot veya bağa yaprağı denen bir bitkiden elde ediliyor. Bu bitkinin yapraklarını kurutuyoruz, ezip toz haline getiriyoruz, sonrada ilacımız hazır oluyor. Kanayan yere bir miktar bu tozdan serptiğimizde kanamayı hemen durduruyor. Babam kolunu çizdirmişti ve kanıyordu.Bu tozu tuzluğa doldurduk ve kanayan yere serptik kanama hemen durdu.Bizim ilacımız geliştirilirse hem yaralanan insanlara, hem de hemşire ve doktorlara yardımcı bir alternatif olacaktır.Yan etkisi yoktur. Doğal bitkiden elde edilmiştir.Yaraya sürüldüğünde iltihap veya başka sorunlarla karşılaşılmaz.Oldukça etkili ve yararlı bir ilaçtır.Tıp alanında çalışan kişilere de birçok kolaylık sağlayacaktır.Bu toz geliştirilirse belki de hemofili hastalarına da çözüm olabilir.Bu bitkinin bilinen diğer yararları şöyledir.

*İdrar söktürücüdür, taş oluşmasını önleyici, böbrek taşlarının düşmesine yardım eder, Sinirliot tohumları günde 8 gr alınır ve Sinirliot çayı içmek gerekir. İdrar yolları ve mesane şikayetlerini giderir.

*Kan temizleyici olarak Sinirliot pekmezi kullanılır. Her gün yemeklerden önce bir yemek kaşığı alınır (Çocuklar için bir çay kaşığı).

*Yabanarısı sokmasına, hatta köpek ısırmasına, zehirli hayvan yılan ısırmalarına karşı taze yapraklar ezilerek uygulanır.Tuz ile lapa yapılarak yaranın üzerine konur.

*Guatr da, taze yapraklar iki el arasında ovalanıp biraz tuzla karıştırılarak boğaza sarılırsa iyileşme görülür.

*Çok yürümekten oluşan ayaktaki kabarcıklara, Sinirliot ayakkabının içine yatırılır. Nasırlar üzerinde etkilidir.Çıban ve beze hastalıklarında, taze ezilmiş bitki yaprakları ile iyileştirilebilir. Ayrıca taze Mercanköşk (yoksa kuru bitki) zeytinyağına yatırılır. Bir şişeye doldurulan Mercanköşkün üstüne zeytinyağı doldurulur. 10 gün sıcak bir yerde bekletilir. Bu Mercanköşk yağı hasta bölgeye sürülür. Ezilmiş sinirliot yaprakları üstüne yatırılır ve bir bezle bağlanır. Kısa sürede iyileşme başlayacaktır.

*Ağız ısırıklarında ve oluşan sertliklerin giderilmesinde sinirliot ezilip, sürülür. Çiğnendiğinde diş ağrılarını da giderir. Kökleri ve yaprakları kaynatılarak ta gargara yapılır. Diş etlerini kuvvetlendirir. Suyu ile ağız yaraları gargara yapılır.

*Saf suyu çıkarılıp içilirse barsak iltihaplarına karşı faydalıdır. Basur ve akciğer kanamalarında, fistüllerde kullanılır. Tohumları bal ile macun yapılarak ta yutulur.

*Yara ve şişliklere ayrıca soğuk suda hazırlanan Ebegümeci suyu ile bacaklar banyo ettirilir. Banyodan sonra Aynısafa merhemi sürülür.

*Tromboz da da sinirliot yaprakları kullanılır.Bazı deri hastalıklarında iki taş arasında ezilerek deriye sürülür.

*Hayvanların apselerini boşaltıcı olarak kullanılır.Kaynatılmış yaprak suyu yine hayvanlara da ishal kesici olarak verilir.

KULLANIM BİÇİMLERİ

Çay hazırlama: Bir çay kaşığı dolusu bitki bir fincan kaynar suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca beklenir.

Çay harmanı: Sinirliot ve kekikotu harmanından bir çay kaşığı bitki, bir fincan kaynar suda haşlanır, demlenmesi için kısaca beklenir.

Yaprak lapası: Dar veya geniş sinirliot taze yaprakları iyice yıkanarak bir tahta tabla üstünde kalın oklava ile lapa haline getirilir ve uygulanır.

Bitki pekmezi 1. İki avuç dolusu yıkanmış bitki yaprağı kıyma makinasından geçirilir. Bu yaprak lapasına biraz su 300gr ham şeker ve 250gr doğal bal karıştırılır. Ağır ateş üstünde sürekli karıştırılarak koyu bir sıvı elde edilene kadar kaynatılır. Soğumadan kaplara boşaltılarak buzdolabında saklanır.

Bitki pekmezi 2: Yıkanmış yapraklar cam bir turşu kabına aralarına ham şeker konularak yerleştirilir ve yukardan bastırıldıkça yapraklar çöker. Daha sonraki günlerde kapta yer kalmayana dek sıralar çoğaltılır. Bahçenin ayak altı olmayan bir yerine bir çukur kazılır ve 3-4 kat parşömen kağıdıyla kapatılmış olan kap bu çukura yerleştirilir. Kabın üstüne enli bir tahta örtülür. Ve tahtanın üstüne de bir ağırlık koyulur. Sonra hepsi toprakla örtülür. Fakat tahta ve ağırlık görülebilmelidir. Toprağın değişmeyen sıcaklığı sayesinde yapraklar ve şeker mayalanarak şurup haline gelir. Üç ay sonra kap topraktan çıkarılır ve içindeki şurup bir meyve püresi ile sıkılır ( bezle sıkılmamalı). İyice kaynatılır ve iyi kapanabilen cam kaplara doldurulur

Kırsal bölgelerde yaşayanlar, bitkinin çok değerli bir yara otu olduğunu bilirler. Tarlada çalışan bir çiftçi ağırca bir biçimde yaralandığında, sinirliot yapraklarını ezerekyarasının üstüne koyduğunda çok şaşırmıştım (Referans1: M.Treben). Yapraklar yıkanmamış olduğu halde, yara iltihaplanmadı. Taze yapraklar ezildiğinde, çatlaklara, kesiklere, arı sokmasına karşı kullanılabilir. Eski bir bitki kitabında şöyle deniliyor: “Örümceğin ısırdığı köpek hemen sinirliota koşar. Sinirliot onu iyileştirir.” Taze yapraklar iki el arasında ovalanıp, biraz tuzla karıştırılarak boğaza sarıldığında, guatr küçülür. Sinirliot ayakkabının içine yatırıldığında, çok yürümekten oluşan kabarcıkları iyileştirir. Her çeşit ve hatta en kötü karakterli çıban bile, taze ezilmiş bitki lapasıyla iyileştirilebilir. Bu yapraklar, hastalığa yakalanan bölgeye uygulandığında, kötü karakterli beze hastalıklarında yardımcı olur. Ama bu tür olaylarda, mercanköşk yağı veya kantaron yağı önceden o bölgeye sürülür, iyice ezilmiş bitki yaprakları üstüne yatırılır ve bir bezle bağlanır. Kısa süre içinde iyileşme başlayacaktır. Linz’deki bir konferansta, ezilerek lapa haline getirilmiş sinirliot yapraklarının her tür yarayı, on yıldır kapanmamış olsa bile iyileştirebileceğini belirttim (Referans1: M.Treben). Beş ay kadar sonra yine Linz’ de bir konferansa katıldığımda, bir kadın dinleyici söz istedi: “Sinirliot yapraklarının eski yaraları da kapatabileceğine inanmamıştım. Bir komşumun bacağındaki yara 17 yıldır kapanmamıştı ve kadın artık sokağa çıkamaz olmuştu. Ona sinirliot yapraklarını götürdüm ve tarif etmiş olduğunuz gibi, bacağına uyguladım. Size inanmamış olduğum için özür diliyorum. Yara çok kısa sürede kapandı ve şu ana kadar da bir daha açılmadı.” Bir başka örnek daha: Savaşta yitirmiş olduğu bacağının yerine protez kullanan eski bir askerin, uzun süren yaz sıcakları yüzünden, bacağının kesilmiş olduğu yerde açık yaralar oluşmuştu. Bu yaralar ne merhemle, ne ışın tedavisiyle ne de iğnelerle iyileştirilemiyordu. Sonunda yaralarına sinirliot yaprağı koyduğunda (Yaprak lapası), yaralar ertesi güne kadar kapandı ve adam yine çalışmaya başladı (Referans M.Treben).

UYARILAR: Bitkinin bilinen hiç bir yan etkisi yoktur

Kullanılan yönteM

Araştırma,inceleme,gözlem,anket çalışması

Proje Bütçesi :

Para harcamadık .

Proje Çalışmasının Takvimi :

25 Ekim -1 Kasım : Literatür taraması

5 Kasım ? 7 Kasım : Projenin uygulanması

Sonuçlar, Sonuçların Değerlendirilmesi: Kırsal bölgelerde yaşayanlar, tarlada çalışanlar, küçük çocuğu olanlar(çocuklar kandan çok korkarlar) herhangi bir kanamalı yarası olanlar rahatlıkla kullanabilirler. Bitkinin bilinen hiç bir yan etkisi yoktur. Eskilerden bilip kullananlar vardır ama sayıları azdır. Bu özelliği nerede ise unutulmuştur. Okulda yaptığımız anket sonucu bu bitkiyi bilen çok az kişi var, onlarda sadece kırlarda gördüklerini söylüyorlar. Koca okulda bu özelliğini bilen kimse çıkmadı. Kazanırsak tüm dünyaya bu ilacı tanıtacağız ve hem bitkinin yok olmasını engelleyeceğiz hem de bedavaya her an yanımızda bulundurabileceğimiz bozulmayan, yan etkisi olmayan bir ilacımız olacak.

YARARLANDIĞIMIZ KAYNAKLAR =

Editör
Türkiye Eğitim Kampüsü - İlkokul ortaokul lise üniversite eğitim etkinlikleri duyuruları.