İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek bu özel konser, 9 Ekim 2025’de Atatürk Kültür Merkezi – Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverler ile buluşuyor.
Konserde; Linas Balandis’in koro şefliğini yapacağı Litvanya Devlet Korosu ve İbrahim Yazıcı yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası sahnede olacak.
Konserin solistleri soprano Bengisu Yaman Koyuncu ve bartiton Önay Günay.

Gabriel Fauré’nin Re minör Requiem (Op.48) yapıtı, 1887–1890 yılları arasında bestelenmiş olup, hem orkestral sadeliği, hem de ruhsal yoğunluğu ile Batı müzik tarihinde özgün bir konuma sahiptir. Geleneksel Katolik cenaze ayin müziğinden esinlenmesine rağmen bestecinin, ölüm temasını bir “son yargı” korkusu yerine “ebedî huzur” ve “dinginlik” düşüncesiyle işlemesi, eseri dönemin diğer Requiem eserlerinden ayırır.
Yedi bölümden oluşan ve dünya sahnelerinin gözde eserlerinden olan eser; solistler (soprano ve bariton), koro, orkestra ve org için yazılmıştır ve Fauré, kendi ifadesiyle, “tüm dinî illüzyonlarını” bu esere aktardığını, fakat baştan sona “insanca bir huzur” anlayışının esere hâkim olduğunu belirtmiştir.
Bu unutulmaz yapıtın yanında, C.Gounod’nun “Marche funèbre d’une marionnette” ve C. Saint-Saëns’ın “Bacchanale” (Samson et Dalila,Op.47) adlı eserleri de konserde sanatseverlerle buluşacak.
Charles Gounod’nun 1872’de bestelediği Marche funèbre d’une marionnette (Bir Kuklanın Cenaze Marşı), müzik tarihinin hem ironik mizahı hem de zarif orkestral işçiliğinin göstergesidir.
Camille Saint-Saëns’ın en ünlü operalarından Samson et Dalila’nın üçüncü perdesinde yer alan Bacchanale, 19. yüzyıl Fransız operasında egzotizmin güçlü bir temsili olarak öne çıkmaktadır. Müzikal olarak, oryantalist renkleriyle dikkat çeken eser; Doğu’ya atfedilen “şehvet” ve “coşku” duygusunun resmidir.
Eserlerin Linas Balandis’in koro şefliğini yapacağı Litvanya Devlet Korosu ile İbrahim Yazıcı yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası tarafından icra edilecek olması, müziğin evrensel niteliğini ve uluslararası sanat iş birliklerine ilham verici gücünü bir kez daha kanıtlar nitelikte.









