Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi Müdürlüğü, okul yerleşkesinde, Türkiye geneli resmi/özel tüm lise öğrencilerine yönelik “Sosyal Bilimler Çalıştayı” düzenlemektedir.
İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi Sosyal Bilimler Çalıştayı
KATILIM ŞARTLARI:
Katılımcı okullar için öğrenci sayı sınırlaması söz konusu değildir.
Katılımcılar ulaşımlarını kendi imkanlarıyla sağlayacaktır.
KATILIMCILAR: Türkiye genelindeki tüm resmi ve özel eğitim kurumlarının hazırlık, 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri.
ORGANİZASYON YERİ: İSTANBUL PROF. DR. MÜMTAZ TURHAN SOSYAL BİLİMLER LİSESİ YERLEŞKESİ
TEMA: Kaos
12-13 Nisan 2019
KOMİTELERİMİZ
SİYASET KOMİTESİ
Siyaset komitesi olarak amacımız katılımcıların 21.yüzyılın değişen siyasi yapısının ve kaotik ortamının bize getirdiği çeşitli siyasi düşünceleri temellendirerek tarihsel düzlemde irdelemektir. Çalışmalarımızın başlarından itibaren etkinliğin ana temasından sapmayarak ‘’kaos” kavramını siyasi mercekte incelemekte ve bu alanda okumalar yapmaktayız.
Komitemizin her bir oturumunda katılımcılara yönelteceğimiz sorular aşağıdaki gibidir.
– Geçmişte yaşanan önemli olay ve gelişmelerin (Fransız İhtilali, Rönesans gibi) günümüz siyasi konjonktüründeki etkileri nelerdir?
– Anarşizm düşsel midir?
– Çok uluslu devletlerde azınlıklar, yönetimde ne kadar söz sahibi olabilirler?
-Günümüzün etkin ideolojisi demokrasi; geçmişte olduğu gibi, sonunda tiranlığa dönüşür mü?
-Bireyin egemenliği sınırlandırılamaz mıdır?
-Günümüzde muhafazakarlığın en önemli temsilcilerinden birisi İngiltere’dir. İngiltere, yüzyıllardır süregelen kaotik olaylardan hiç etkilenmemesini yalnızca kendisini muhafaza eden coğrafi konumuna mı borçludur?
SOSYOLOJİ KOMİTESİ
SOSYOLOJİ KAOSUN BİR GETİRİSİ MİDİR?
Sosyoloji disiplini, Fransız İhtilalinden sonra, Fransa başta olmak üzere, Batı toplumundaki kaotik ortamın bir getirisi midir? Bu kaotik ortamın Sosyoloji disiplininin doğmasındaki faktörü nelerdir? Ayrıca günümüzde sosyoloji sadece Batı’ya hitap eden bir disiplin değildir. Evrenseldir ve her topluma hitap eder. Fakat her toplum arasında kaosa sebep olan farklılıklar vardır. Kaosa sebep olan bu farklılıkların temeli neye dayanır, sosyoloji ile bağlantısı nedir?
Sosyoloji komitesinde, Fransız İhtilalinden sonra 19. yüzyıldaki Batı toplumunun kaotik yapısının sosyolojinin kurulmasındaki etkisinden ve sosyolojinin evrensel bir düzeye geldikten sonra toplumlar arası farklılıklarda ön plana çıkan kültür kavramından bahsedip üzerine tartışmalar yapacağız.
Sosyoloji Komitesinde Sorulacak Sorular:
-Bilimler kaosun bir getirisi midir?
-Kültür ve etik algısının dünya üzerindeki kaosa etkisi nedir?
-Kaosun şartları mı liderleri doğurur yoksa liderler mi inisiyatifi ele alır?
-Bir toplumsal unsur / araç olarak edebiyat kaosların çözümünde uzun vadede nasıl iş görür, kaosun edebiyata yansımaları nelerdir?
-Modem ve uygar kavramları uluslararası nitelik taşır; teknik(endüstri) ise bu kavramlara ait bir toplum için önemli bir yapı taşıdır. Endüstri bakımından gelişmiş, tekniğe sahip toplumların uygar ve modern olduğunu varsayarsak; yine de bu toplumlar arasında kaos ve farklılık görebiliriz. Bu kaosun ve farklılığın sebebi nedir?
-Kutupsuz bir dünya kaossuz bir dünyayı beraberinde getirir mi?
-İntihar toplumsal bir somn mudur yoksa bireysel midir?
Bu sorular üzerinden özgür bir diyalektik ortamı yürütülecektir. Bizler ise, komitenin moderatörleri olarak, bu diyalektik ortamının sağlanması ve konunun sapmaya uğramaması adına gerekli görüldüğü yerlerde konuklara alakalı yönlendirmeleri yapacağız.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOMİTESİ
GLOBAL DÜZENDE KAOSUN OLASI ÇÖZÜMLERİ NELERDİR?
Uluslararası ilişkiler komitesi olarak uluslararası ilişkilerin diğer sosyal bilimlerden daha güncel bir biçimde ilerliyor olmasını uluslararası ilişkilerin diğer sosyal bilimlerle ortak paydadan geliyor olmasına ve global düzene ayak uydurmasına bağlıyoruz. Bu yüzden komitemizin konusu sadece uluslararası ilişkiler değil aynı zamanda diğer komite temalarını kapsıyor nitelikte kılacağız. Başlangıcı ile alakalı her ne kadar kesin yargılar yapılamasa da taradığımız kaynakların ekseriyetinde 30 Yıl Savaşlarının sonrasında imzalanan Vestfalya Antlaşmasından soma gelişmeye başladığı kabul görülmektedir. Devam eden süreçte liderlerin halkları üzerinde egemen olma çabası, ulus devlet kavramını beraberinde doğurmuştur. Bu olgu üzerinden bizler, moderatörler olarak, katılımcılara ”Bu bağlam azınlıkları yok mu sayar?”, ” Yoksa toplum yapısını mı güçlendirir?”
Uluslararası İlişkiler Komitesinde Sorulacak Sorular:
-Global düzende kutupların oluşması dengeye mi yoksa Kaosa mı sebep olur?
-Sınıf ayrımı ne tür kaoslara sebep olur?
-Uluslararası ilişkilerde ulus devlet bağıntısı kaosa mı sebep olur?
-Popülist liderlerin mutlak hakimiyeti ne tür sonuçlar doğurur?
-Neo akımlar ne tür sonuçlar doğurur?
İKTİSAT KOMİTESİ
Bu komitenin amacı: Sosyoekonomik ve ekonometrik temellerden yararlanarak Kaos Teoreminin iktisat biliminde nasıl kullanıldığını incelemek ve mevcut uygulamaların anlatılmasıyla ekonomik krizler üzerine incelemeler yapmaktır. Esas alınacak temel mesele; iktisadi sistemlerin öngörülebilirliklerinin Kaos Teoremince doğrusal olmayan sistemlere dayalı deterministik düşünceyle sorgulanmasıdır.
Komitemizde;
-İktisadi sistemler, Kaos teoreminin fraktal gidişatı çerçevesinde mikro seviyedeki düzen unsurları mıdır, yoksa başlangıç değerlerinin hassasiyetini esas alan makro bakış açısında düzensizliğe mahkûmlar mıdır?
-İktisadi gelişmeleri etkileyen faktörlerin tamamının sonsuz hassasiyetle ölçümü mümkün müdür? Bu durum öngörülebilirliği ne derecede etkiler? sorularına yanıtlar arayacağız.
Toplumdaki Kaosu İnsanın Kendi İçindeki Çatışmaları mı Oluşturur?
Psikoloji bilimi insanın duygu, düşünce ve davranışlarını irdeleyerek sebep- sonuç ilişkisi kurmayı ve böylece insanın ruh halinde bir nevi keşfe çıkmayı amaçlar. Psikolojik pencereden kaos kavramına baktığımızda; bireyin karakterinin oluşumda/benlik arayışında belli karmaşıklıklara ayak basmışsa karakterini temellendiren olayların bunlar olduğunu görürüz.
Psikoloji komitesi olarak tümdengelimsel bir yol izlemekte karar kıldık. Geçmişte yaşanmış veya günümüzde yaşanmaya devam eden toplumsal meselelerin insan psikolojisine nasıl yansıdığını inceleyeceğiz. Bu aşamada, günümüzün en güncel sorunlarından olan Suriye meselesini ele alacağız. Mülteci kamplarındaki psikologlarla iletişime geçip onların deneyim ve gözlemlerinden yararlanmaya çalışacağız.
Bireysel olarak ise biraz daha karakter oluşumu/ benlik yitimi gibi soyut konularla başlayıp psikolojik rahatsızlıklar üzerinden örnek vakalarla ilerleyeceğiz. Vakaların kaotik yanını inceleyip zaman, mekân ve benlik yitiminin ne olduğunu vazıh şekilde görmüş olacağız.
Son oturumda, tartışılanları esas alarak ana sorumuza döneceğiz. Fikir ve bilgi alışverişinde bulunarak sorumuzun cevabını arayacağız.
Ana Soru: Toplumdaki kaosu insanın kendi içindeki çatışmaları mı oluşturur?
-Henüz bir düzenle bağdaştırılmamış evrene “kaos” denmesinden yola çıkarak düzensizliğin kaosu doğurduğunu söyleyebilir miyiz?
– Günümüzdeki düzen algısının toplumda görülen etkileri nelerdir?
Kaos teorisi sözlükte (Kubbealtı) iki farklı anlamıyla şu şekillerde tanımlanmıştır:
Evrenin düzenli işler duruma gelmesinden önce bütün maddelerin içinde bulunduğu karışıklık
Karışıklık, düzensizlik, kargaşa
-Bu tanımlar ışığında kaosu uzamsal ve toplumsal manaları haricinde, bireysel olarak da yorumlayabilir miyiz?
-Bir toplum içerisinde olumsuzlukları temel alarak düşünen bir kişinin varlığı toplumu ne derece etkileyebilir, bir kaos ortamı oluşturabilir mi?
-Kişilik bozukluklarında görülebilen bu durumun bireysel kaosa sebep olduğunu söyleyebilir miyiz?
-Toplum psikolojisi mi bireyi etkiler, bireyin psikolojisi mi toplumu? Kaosu bir sonuç olarak alırsak sebebi kime bağlayabiliriz?
-Günümüz insanının geçmişe nazaran daha depresif olduğunu görmekteyiz.
-İntiharın sebepleri neler olabilir?
FELSEFE KOMİTESİ
Kaos mu düzeni getirir yoksa düzen zaten bir kaos mudur?
Kaos biçimden ve düzenden yoksun uyumsuz ve karmaşık olan durumdur.
Düzen ise belli yasa, ilke kural ya da yöntem ile oluşan haldir. İnsanoğlu bu durumları bir arada görebilir mi?
Felsefe Komitesinde;
Kaosun insana dayattığı güdüleri ve bu güdülerin zamanla bir kültüre dönüşümünü, kültürün getirdiği kutsalları, İnsanoğlunun oluşturduğu ekollerin kaosa katkılarını, Dünyanın anlaşılamayan ve kontrol edilemeyen bir hal almasında varlıkların rollerini, İnsanın özgürlüğe ve düzene ulaşma arzusunun getirdiği kaotik durumları konuşacağız.
Felsefe Komitesinde Sorulacak Sorular;
-Bir ekolün temsilcisi öldükten sonra bu oluşum kaosa sürüklenir bu ekolün kozmotik bir yola girmesi için ne yapılmalıdır? Eylem farklılaşırsa doğruluk payında meydana gelen değişim nasıl sürüklenir?
-İnsan özne haline geldiği andan itibaren kaostan ve kapitalizmden kurtulup özgür iradesi ile düzeni bulabilir mi?
-Bilgiyi, varlığı ve kaosu anlamak bir yanılsama mıdır?
-İnsanların kutsalları kaosun bir getirisi midir?
-Modern insanın özgür kutsal zindanlarından sıyrılıp özgür olabilir mi? Bunun en ideal yolu nedir?
-Kendini oluşturduğu ahlak ile yoğurmayan insan kaosun içerisinde insan olarak kalabilir mi? Kaotik düzende makine olmadan nasıl yaşayabilir?
– Kaosun içerisinde hakikat nerede durur?
-însan hakikate dünya üzerinde erişebilir mi? Erişebilirse bunu akıl dışında nasıl yürütebilir ? Bir şey ürettiği zaman hakikate yaklaşır mı?
-Her insanın uğraştığı disiplinin farklılık göstermesinin kaotik düzene etkileri nelerdir?
TEOLOJİ KOMİTESİ
Tanrı Üzerine Konuşmak ve Tanrı-Kaos İlişkisi
Teoloji komitesi bu sene, Tanrı üzerine vahiy dışında konuşmanın imkânlarını sorgulayacaktır. Antik Yunan felsefesinden günümüze kadar gelen bu soru, felsefi teoloji ve rasyonel teoloji bağlamında tartışılacaktır. Disiplinlerin Tanrı kavramları tartışılırken dilin sınırları üzerinde durulup Tanrı ve Kaos ilişkisi sorgulanacaktır.
Teoloji Komitesinde Üzerinde Durulacak Konular
– Tanrı üzerine konuşmak, vahiy ve akıl.
-Ahlakın kaynağı.
-Teodise sorunsalı.
-Tanrı ve Kaos ilişkisi.
Belirtilen başlıklar üzerinden katılımcılar için verimli ve hür bir tartışma atmosferi oluşturulacaktır. Bu ortamın oluşması için ve olası sorunların engellenmesi adına modaretörler olarak zaman zaman komitenin akışına katkıda bulunacağız.
SANAT KOMİTESİ
Kaos terimi fen ve sosyal bilimlerde, insan psikolojisinde ve hayatımızın daha birçok yerinde farklı şekillerde kullanılmaktadır. Günümüzdeki çoğu tartışmanın iyi-kötü düalizmini eleştirdiğini ve bazı terim ile kavramların iyi-kötü diye ayrılmasını yanlış olduğu görülür. Kaos bu kavramlardan biridir. Biz de bu sene temamız olan kaosu seçerken, konferansımızda kaosun insan hayatında yeri ve etkisini araştırma, üzerine konuşma ve tartışma kararı aldık. Tarih komitesi olarak fizikte geçen ve “kompleks bir sistem” anlamına gelen kaos manasına bakarsak, en iyi kaotik düzen örneği hiç şüphesiz ki dünyanın kendisidir. Bu konsept üzerine düşünüldüğündeyse çıkaracağımız sonuç ölümün aslında bu kaotik düzenin sonuçlarından biri olduğudur.
Ölüm biyolojide karşımıza doğal seçilim olarak oıtaya çıkarken, biz insanlar bu kavramların üzerimizde olan etkilerini reddetmiş, paçaları sıyırmış, biz olmasa bile gelecek jenerasyonların bu seçilimden mümkün olduğu kadar uzun bir süre muaf tutulmasını sağlamak amacıyla teknolojik ilerlemeler göstererek bu düzene kafa tutmanın yanında bir bakıma entegre olmayı da denemişizdir. Konferans süresince tarih komitesinde bu entegre olma süreci boyunca insan faaliyetlerini inceleyip ortaya çıkan bazı kavram ve konseptleri konuşmayı planlamaktayız. Konferansımızın bir yarısında bu entegre süreci ve kaos arasındaki bağı açıklamayı planlarken diğer bir yarısında da Dünya tarihini derinden etkileyen bazı meşhur ve kompleks tarihi olay örneklerine bakmayı planlıyoruz.
Üzerine tartışacağımız dönem ve olaylardan birkaçı aşağıda verilmiştir:
-Düzenli ordu öncesi Kurtuluş Savaşı dönemi
-Birleşik Krallık-Çin Afyon Savaşları
-1. Dünya Savaşı’nda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
-Fetret Devri
-Fransız Devrimi -1918-19 Alman Devrimi
Sanat komitesi olarak biz, Platon’dan bugüne gerçek üzerine süregelen bir tartışmayı ele alacağız.
-Bir aktarım aracı olarak sanat, insani duyular yolu gerçek olana ulaştırabilir mi?
-Duyular ile elde edilenin yalnızca bir simülasyon, sanı olduğunu varsaydığımız durumda insan gerçek olan ve olmayan arasında yaşadığı bu kaostan nasıl kurtulur?
Bu sorular ve yıllardır bu tartışmalar üzerine üretilen teoriler ışığında Kaos Teorisi, Kaotik Farkındalık ve Simülasyon Kuramı temelli Türk ve dünya sineması film okumaları ve analizleri; dünya ve Türk edebiyatı edebi eser okumaları; Holografik Evren ve resim sanatına yansımaları çalışmaları yapmayı amaçlıyoruz.