YAPAY ZEKA ÇAĞINDA EBEVEYN OLMAK-3: Dijital Yerlilerin Yeni Öğretmeni Kim Olacak?

Dr. Zehra TOPAL ALTINDİŞ
Dr. Zehra TOPAL ALTINDİŞ BİLSEM Uzman Öğretmen

Merhabalar,

Yapay zekâ çağında ebeveyn olmak serisinin üçüncü bölümü sizlerle…

“….Gençler hiçbir zaman günümüzdeki kadar sapkınlık ve tutuklanma tehlikelerine maruz kalmamışlardır. Büyüyen şehir hayatı, çevre uyaranlarının cazibesi, gençlerin erken olgunlaşması, hareketsiz uğraşları ve aktif hayata en çok ihtiyaç duyulduğu anda pasif uyaranları, erken özgürleşmesi ve zayıflayan görev ve disiplin duygusu...” bu serzenişler tanıdık geldi mi?  Sanki günümüz gençliğinin içinden geçtiği cendereyi tanımlıyor değil mi;) ama bu alıntı 1904’te Granville Stanley Hall tarafından The Psychology of Adolescence dergisinde yayımlanan bir makaleye aittir.

Peki buradan nasıl bir mesaj çıkarmalıyız? derseniz, bence her dönem yetişkinleri için gençler ve çocuklar endişe konusu olmuştur. Nitekim bugünün yetişkinleri olan bizler Mark Pransky’ nin deyimiyle “Dijital Göçebe” iken, bugünün gençleri ve çocukları “Dijital Yerliler” dir. Bu durum sadece jenerasyon farkının yanında birçok açıdan farkın oluşmasına sebep olmaktadır. İşte bu nedenle biz yetişkinler yeniliği iyi takip edip özümsemeli ve çocuklarımızla “aynı dili” konuşmaya gayret etmeliyiz. Bu çaba ve gayret yapay zekanın odağa yerleştiği 21.yy’ da daha bir anlam kazanmış olduğunu ifade edebilirim. Nitekim her ebeveyn “Yapay Zekanın geleceğimizi yeniden yapılandırdığı bir dünyada, çocuklarımızı neler bekliyor?” sorusunu kendisine kim bilir kaç kez soruyordur.

Dünya Özel Yetenekli Çocuklar Konseyi’nin eski başkanı olan merhum Barbara Clark’ ın “Ev gerçek zirvenin beşiğidir.” sözü çok hoşuma gider. Ailenin ne kadar önemli ve güçlü bir yapı olduğunu en kestirme yoldan bizlere hatırlattığını düşünürüm. Aile olmak kolay iken ailece yaşamı paylaşmak sanıldığından bir tık daha zordur 😉 o zaman birkaç soruyla aile dinamiğimizi sorgulayalım: “Aynı çatı altında yaşayan çocuklarımızla yaşamı paylaşıyor muyuz, yoksa onlarla yaşamı tüketiyor muyuz?” Ya da “Çocuğumuzun gelecekle ilgili ne tür hayaller kurduğunu biliyor muyuz?, Onlar için hangi fırsatların açılacağını biliyor musunuz? Ya da bizler o fırsatların açılması için bir kolaylaştırıcı mı yoksa zorlaştırıcı mı olacağız?” vb. Bu soruları çoğaltmak mümkün… Buradaki asıl amacımız “Bugün Yapay Zekanın şekillendirdiği bu yeni dünyada çocuklarımızın yollarını bulmalarına ve gezinmelerine nasıl yardımcı olabiliriz?” sorusuna cevap verebilmek ama bu soruların tek bir doğru cevabı yok…

Yarının dünyasında, zamanımızın çoğunu sanal gerçeklikte geçirebiliriz.”

Bu nedenle geleceğe yatırım yapmak isterseniz yapay zeka uygulamalarını keşfetmeye daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Yurt dışında ilkokul birinci kademeden üniversiteye kadar; ebeveynlerden, öğretmenlere ve hatta  okul yöneticilerine kadar yapay zekayı anlamak ve onu yaşamın içine nasıl entegre edilebileceğine yönelik kitaplar, eğitimler ve workshoplar düzenleniyor… Bizim ülkemizde ise bu çok sınırlı bir düzeyde kalıyor… Küçük yaş grubundaki çocuklara yönelik AI tabanlı uygulamaların sayısı her geçen gün artmakta; ancak Türkçe olarak bu uygulamalar yok denecek düzeyde… Bu konuyla bilgili bir örnek verip bu bölümü sonlandıracağım: Çocuklara yönelik bir yapay zekâ okuma koçu olan ve kişiselleştirilmiş okuma eğitimi sağlamak için çocuk konuşma tanıma teknolojilerinden yararlanarak Ello adında bir uygulama tasarlanmıştır. Çocuklar bu platformda avatar (fil) ile klavyeyle değil, konuşarak ve bir şeyler yaparak etkileşim kurarlar. Çocukların 3 yaştan itibaren uygulamadan istifade edebilecekleri belirtilmiştir.

Ello’nun avatar asistanı bir fildir. Bu fil, çocuğa öğretmen gibi davranarak ona bire bir yardım sunar ve küçük yaştaki (çocuklar okuma yazma bilmeseler bile dil gelişimlerini desteklemektedir) bireylerin istekli, hevesli okuyuculara dönüşmesi için katkıda bulunur. Bunu yaparken okuyucuları/çocukları çeşitli ödüllerle teşvik ederek sahip oldukları motivasyonlarını uzun süre korumalarını sağladığı ifade edilmektedir. (Not: Bu uygulama sadece örnek olarak verilmiştir.)

Bu ve bunun gibi çeşitli uygulamalar hem ebeveynler hem de öğretmenler için iyi bir ortak olduğunu ifade edebilirim. Bu örnek vesilesiyle alanın paydaşlarına da ilham vermesini dilerim. Peki, sizce bu durumda dijital yerlilerin yeni öğretmeni kim olacak?