Yalancı Fermat!

Blog yazarı
Mushab Bedirhan ANDIZ

Fermat yalancı mıydı? Başlığı gören okurun “Ne anlatmaya çalışacak?” şeklinde kafasında sorular çıktığını görebiliyoruz. Literatürde Pierre de Fermat’ın bir hukukçu olduğunu ve hobi olarak matematik çalıştığını hatta geceleri uyumadan önce masasının başında matematik çalıştığını biliyoruz. Lakin bizim kafamızdaki soru şu: “Bu nasıl bir hobi?” Hobi dediğimiz şey evet boş zamanlarında yapılan bir aktivite olarak görülebilir ama gerçekten bu nasıl bir hobi. Üniversite eğitimini hukuk üzerine yapmasına rağmen hukukta ismini hiç göremeyiz. Belki bir tane olabilir. Ama matematiğe geldiğimizde özellikle sayı teorisi dalında Fermat’ın teoremlerinden midemiz bulanabilir. Gelin görün ki bu teoremler incelendiğinde üniversite eğitimi almamış birisi için çok zor ve karmaşık gözükmektedir.

 

Aslında anlatmak istediğimiz de bu değil aslında. Günlerden bir gün Fermat matematik çalışırken kendi kendine Pisagor teoreminin özel bir durumu olan kuvvetler biçimi olarak algılanacak bir teorem ortaya attı. Üstelik kafamızı karıştıran bir not ile;

“ Kağıdın altında soruyu çözecek kadar yerim kalmadı fakat sorunun çözümü çokta zor değil. “

Yukarıdaki açıklamayı okuyan okurun kafasında hemen Fermat’ın son teoreminin canlandığını görebiliriz. Fakat bir an için Fermat’ın son teoremi olduğunu aklınızdan çıkarın ve bu yazıdan ne anladığınızı düşünün. Çok bariz bir şekilde sorunun en fazla bir sayfalık çözümü olacağını sezgisel olarak anlarız değil mi?

Durum hiç öyle olmadı. Takıntılı! bir çocuk 7 yaşındayken mahalle kütüphanesinde bu soruyu görüp etkilenmiştir. O günden sonra hayatını bu soruya çözmeye adamıştır. İngiliz matematikçi Sir Andrew Wiles’ten bahsediyoruz. Hayatının 45 yıllık bir bölümünü sırf bu soru üzerinde çürütmüştür. Çürütmüştür demeyi ben istemiyorum ama birçok insan böyle bir hayatın boşa geçtiğini anlamsız kabul etmektedir. Ama Wiles bu çözüm için eğer bir daha dünyaya gelseydim yine uğraşır çözerdim şeklinde bir açıklama ile bizlere farklı bir his yaşatmıştır.

 

Çözümün yıllar aldığı ve neredeyse 300 sayfalık bir kitap gibi olduğu bir sorunun altına “ Kağıdın altında soruyu çözecek kadar yerim kalmadı fakat sorunun çözümü çokta zor değil. “

gibi bir açıklama yapmak yalancılık değil de ne? Üstüne üstlük bu çözümü yapan Andrew Wiles doktora öğrencisi olan Richard Taylor’a da çok şey borçludur. Onun ismini söylemeden bu yazı bitirilemez. Sorunun çözümü için gece ofiste kalıp araştırma yapan Taylor da kaliteli bir matematikçidir. Onun için Fermat’ın Son teoremini çözen sadece Andrew Wiles değildir.

Özellikle Fermat’ın bir hukukçu olmasına karşın matematik ile hobi olarak ilgilenmesi şeklinde bir açıklama tamamen yanlıştır. Hobi böyle olmaz, olamaz!

Mushab Bedirhan ANDIZ
Rsch. Mushab Bedirhan ANDIZ, Türk Matematikçi & Yazar & Konuşmacıdır. Türk Matematik Derneği üyesi ve popüler matematik kitapları yazarıdır. Türkiye'de matematiği sevdirmek adına her yıl 30'un üzerinde üniversite ve liselerde konuşma yapmaktadır. Halen Bahçeşehir Koleji Kahramanmaraş Kampüsünde Matematik Araştırmacısı ve Tübitak bünyesinde Fellow Researcher olarak devam etmektedir.