UniAd’s Üniversiteler Arası Reklamcılık Yarışması 2015

UniAd’s Üniversiteler Arası Reklamcılık Yarışması 2015
Ankara Reklamcılar Derneği (ARD); Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İzmir ve Konya’da eğitim veren bütün yüksek okul ve fakülteleri, UniAd’s 2. Üniversiteler Arası Reklam Yarışması’na katılmaya davet ediyor.
Kapsamı genişletilerek daha çok öğrenciye ulaşacak ve bu yıl ikinci kez düzenlenecek yarışmada öğrenciler, günümüzde büyük bir sorun haline gelen, dijital araçların çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bir reklam kampanyası üzerinde çalışacaklar.

Yarışma şartnamesi ve öğrencilerin hazırlayacakları kampanya ile ilgili brief “Yarışma Hakkında” sekmesindeki Yarışmanın Konusu: “Dijital Bakıcılar” başlığı altında sunulmuştur.

UniAd’s’e katılacak tüm öğrencilere başarılar diliyoruz.

Yarışmanın Amacı
UniAd’s Üniversiteler Arası Reklamcılık Yarışması’nın düzenlenme amacı; sektöre yeni girecek reklamcı adaylarının yaratıcılık düzeyini yükseltmek, sektör tecrübesi kazanmalarını sağlamak, ajanslar ile iletişimlerini sağlayarak iş olanakları geliştirmek ve özgün fikirleri ödüllendirmektir.

Ankara Reklamcılar Derneği’nin düzenlemekte olduğu ‘UniAd’s Üniversiteler Arası Reklamcılık Yarışması 2015’, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İzmir ve Konya’da bulunan tüm üniversitelerin lisans öğrenimi gören öğrencilerine açıktır.

Yarışma Değerlendirme Kriterleri
Yarışmaya gönderilen işler ARD’nin belirlediği, reklam ve pazarlama konusunda uzman akademisyenlerden ve reklamcılardan oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecektir.
Yarışmaya katılan ekipler seçici kurul tarafından üç kademede değerlendirilecektir. Oluşturulan online sistem üzerinde ilk değerlendirmeler yapılıp 100 puan üzerinden toplam 60 puan alan işler 2. değerlendirme aşamasına geçebilecektir. Bir araya gelen seçici kurul üyeleri bir toplantı düzenleyecek, 60 ve üzeri puan alan işleri yeniden değerlendireceklerdir. 2. Değerlendirme sonucunda 10 ekip kısa listeye kalacaktır. Değerlendirmenin 3. aşamasında ise kısa listeye kalan ekiplerden seçici kurul karşısında hazırladıkları kampanyaları sunmaları istenecektir. Seçici kurulun kararı kesindir ve kesinlikle tartışmaya açık değildir.

Seçici Kurul Üyeleri

Fatih Cebeci (Ankara Reklamcılar Derneği Başkanı – Art Tanıtım Ajans Başkanı)
Alfabetik sıra ile:
1. Ahmet Dönmez (Ströer Kentvizyon İç Anadolu Bölge Müdürü)
2. Amaç Ukav (Ankara Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi– SVStudios Stratejist / Ajans Başkan Yardımcısı)
3. Bora Çınar (Ankara Reklamcılar Derneği Asbaşkanı – Grafikir Ajans Başkanı)
4. Gürül Öğüt
5. Haluk Mesci
6. Murat Dorkip (Rekmay Reklam ve Tanıtım Yaratıcı Grup Başkanı)
7. Muharrem Mantar (İyi Fikir Ajans Başkanı)
8. Necdet Kara (Argos Ajans Başkanı)
9. Özer Öner (Ankara Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi – OOT Ajans Başkanı)
10. Tanju Ünlüsoy (Pusula Reklamevi Ajans Başkanı / Yaratıcı Grup Direktörü)
11. Yiğit Sal (İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı – Reklam Merkezi Müşteri İlişkileri Direktörü)
Not: ARD UniAds Seçici Kurulu, üyelerini belirleme ve gerekirse değiştirme hakkına sahiptir.

Seçici kurul üyeleri değerlendirmelerini yaparken aşağıdaki kriterleri kullanacaklardır:
1. Her biri ayrı değerlendirilmek üzere; “reklam fikri”ndeki stratejik yaklaşım ve içgörü – 30 puan
2. “Reklam fikri”ndeki yaratıcılık ve özgünlük – 30 puan
3. “Reklam fikri”nin uygulamadaki başarısı – 20 puan
4. Mecra çeşitliliği – 20 puan

Yarışma Takvimi
Son Başvuru Tarihi: 20 Mart 2015
Kampanya Sunumları ve Ödül Töreni: 19 Nisan 2015

Ödüller
1.lik Ödülü: Her bir ekip üyesine 1.000 TL (Toplam 5.000 TL)
2.lik Ödülü: Her bir ekip üyesine 750 TL (Toplam 3.750 TL)
3.lük Ödülü: Her bir ekip üyesine 500 TL (Toplam 2.500 TL)

Yarışma Sekreteryası
Yarışmacılar sorularını bilgi@uniadsodulleri.com adresine mail atarak veya 0506 450 31 04 numaralı telefonu arayarak sorabilirler.

Yarışmanın Konusu: “Dijital Bakıcılar”
Bilgisayar, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanıldığında yararları saymakla bitmeyecek bir buluştur. Kişisel bilgisayarlar, tablet ve telefonlar, modern hayatın vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir. Ama elbette ki her şeyin olduğu gibi bilgisayarın da hayatımızdaki sınırları çizilmediği takdirde avantajlarından ziyade tehlikeleriyle karşı karşıya kalmaktayız. Özellikle okul öncesi yaştaki çocuklara kadar inen ve anne babalar tarafından kontrol edilemeyen bilgisayar kullanımı, birçok riski de beraberinde getirmiştir.
Uzmanların belirttiğine göre, uzun süre ekran başında olan çocuklarda göz rahatsızlıklarının yanında beden rahatsızlıkları da görülmektedir. Böyle çocuklar açık havada daha az kalmakta, diğer çocuklarla oyun oynayarak enerjisini boşaltamamaktadır.

Ayrıca yaygın internet kullanan ve bilgisayar oyunları ile zamanını geçiren çocukların sosyal gelişimlerinin önemli ölçüde gerilediği; öz güvenlerinin düşük, sosyal kaygı düzeylerinin ve saldırganlık davranışlarının yüksek olduğu bulunmuştur.

Bazı çalışmalarda internet kullanım süresi arttıkça çocuk ve gençlerde yalnızlık, sosyal yalıtım, saldırganlık gibi duygusal ve davranışsal sorunların daha fazla görüldüğü, genel sağlık düzeylerinin düştüğü ve depresif belirtiler görülme oranının artırdığı belirlenmiştir. Bilgisayar oyunları ve internet zamanla çocuk ve gencin arkadaşının yerini alarak sosyal izolasyona neden olmaktadır. Ayrıca bilgisayarla çok fazla zaman geçiren çocuklarda kitap okuma alışkanlığı olumsuz yönde etkilenmektedir.
İlk kez Selnow tarafından “elektronik arkadaş” hipotezi ileri sürülmüştür. Selnow, çocukların bilgisayar oyunları sırasında zamanlarını en iyi şekilde harcadıklarını düşündükleri, sosyal ilişki kurmakta güçlük yaşadıkları, çevrelerinde sınırlı sayıda arkadaşları olduğu ve sınırlı sayıda olan arkadaşları ile yine yoğunlukla dijital paylaşımlarda bulunduğu ortaya çıkmıştır.

Birçok araştırmada ise bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençlerde saldırganlığa neden olduğu ileri sürülmektedir. Çocuk ve gençte şiddet eğiliminin oluşmasında oyunun türünün, oyun oynama sıklığının ve süresinin etkili olduğu belirtilmektedir.

Bilgisayar oyunlarının diğer olumsuz bir yönü internet kullanımı ve bilgisayar oyunlarının beyinde dopamin salgılanmasında artışa neden olduğu ve bilişsel fonksiyonlarda bozulmaya neden olduğu görüşüdür. Bilgisayar başında fazla zaman geçiren çocukların temporal dopaminerjik aktivitede artış olduğu ve bu çocukların hiperaktivite bozukluğu kriterlerini taşıdıkları belirlenmiştir.
Oyunda başarılı olmak, örneğin bir makineyi kontrol edebilmek, bir yarışı kazanabilmek çocukta üstünlük duygusu oluşturur. Bu durum çocuğun hoşuna gider. O sırada beyin mutluluk kimyasalları salgılar. Çocuk onunla mutlu olmayı öğrenir, başka mutlulukları tadamaz. Bu konuda özellikle, diğer sosyal aktivitelere ilgisi azalan ya da bu aktivitelere vakit bulamayan, gerçek hayattaki ve arkadaş ilişkileri bozulan çocuklara dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Çocukları, gençleri ve dolayısıyla toplumu tehdit eden bir başka önemli konu da özellikle legal olmayan ve cinsel gelişimi olumsuz yönde etkileyebilecek sitelere kontrolsüz ve bilinçsiz bir şekilde ulaşılmasıdır. Sanal ortamda edindiği bilgiler, çocukların gerçek dünyayı öğrenmesini ve kimlik oluşumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun yanında çocukların sanal ortamda istismara uğrama riski hem güvenliklerini tehdit etmekte hem de tedavisi zor ruhsal travmalara zemin hazırlamaktadır.

Yalnız şu da vardır ki; sorunun kaynağının bilgisayar değil, bilgisayar kullanan insanlar olduğu; özellikle ilgilenilmeyen, aile içerisinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı bulamayan çocukların bilgisayarı bir kaçış, atlatma aracı olarak kullanma yoluna gidebildiği ve bu çocukların bilgisayar oyunlarının ve internetin olumsuz etkilerinden en çok zarar görenler olduğu söylenmektedir.

Bir kuşak öncesi çocuklar, sokakta arkadaşlarıyla ip atlayıp top oynarken; bugün gerek televizyonda, gerekse bilgisayar faaliyetleri ve oyunlarında, kahramanlar ya çevrelerine dinamit atmakta ya da yıkıp dökmekte, çocuklar da bunlarla eğlenmektedirler. Böylece ortaya ciddi bir ahlak ve değer kaybı görüntüsü çıkmaktadır. Bu durum aynı zamanda, çocuk ve gençlerin ruh sağlığını da çok büyük ölçüde etkilemektedir.
Özellikle son dönemde evlerde, kafe ve restoranlarda çok küçük yaşta çocukların ellerinde tablet bilgisayarlar görmekteyiz. Burada anne babaların amacı, çocuğun huysuzluk yapıp etraftakileri rahatsız etmeden masada oturmasını sağlamak, böylelikle kendilerinin de rahatça yemeklerini yiyip sohbet edecekleri bir ortam yaratmaktır. Aynı şey çocuğu oyalamak amacıyla birçok ortamda yapılmaktadır. Bu durum, anne babanın çocuklarıyla iletişim kurup ilgilenmek yerine, işin kolayına kaçıp topu bilgisayara atmalarından başka bir şey değildir.
Yetişkin dönemde, uyumlu bir ruh sağlığına sahip olmak istiyorsak unutmamalıyız ki, bunun temelleri çocukluk uyarımları ile atılır ve sorumluluk yine anne ve babaya aittir. American Academy of Pediatrics; bu anne babalara, çocuklarıyla daha yakın iletişim kurmayı, başka faaliyetlere de özendirmeyi ve bilgisayarı “elektronik bebek bakıcısı” olarak görmemeyi öğütlüyor.

Hedef kitle:
1-6 yaş aralığında çocuk sahibi olan anne babalar.
Ne diyeceğiz?
Bilgisayarın çocuğunuzda yaratacak olumlu ve olumsuz etkilerinin bilincinde olmalı ve bilgisayarı “elektronik çocuk bakıcısı” olarak görmek yerine, çocuğunuzla birebir ilgilenmelisiniz.

Editör
Türkiye Eğitim Kampüsü - İlkokul ortaokul lise üniversite eğitim etkinlikleri duyuruları.