Türk Süper Eğitim Sistemi!
Ne var ki matematik ile olan tüm bilgilerimizi yanlış zamanda yanlış şeyler öğreterek geçiriyoruz. Anasınıfına başlayan öğrenciye sayılar neden hemen öğretilir? Gelecek senesinde doktoraya mı başlayacak yoksa? İlkokul ve ortaokul müfredatını henüz kimse çözmüş değil. Okulların birçoğunda bilim etkinlikleri neredeyse sıfıra inmiş düzeyde. Hatta indi… Öğrencilerin okulu bir hapishane gibi görmesinin tek sorumlusu bizleriz. Öğrenci soluk alamadan sabahın köründe! ders telaşımız nedir?
Bugün eğitim sisteminin en iyi uygulandığı ve sistem dediğimiz yapının yegane temsilcisi sizlerin de bildiği üzere Finlandiya’dır. Hemen aklınıza gelen ilk soru Türkiyenin nüfusu ile Finlandiya’nın nüfusu aynı mı?” Finlandiya dediğiniz yer Konya kadar bir yer, bırakın da o kadar olsun” Eğer böyle bir düşünceniz var yazının devamını okumamanızı tavsiye ederim.
Finlandinya eğitim sisteminde matematiği öğretmenin en iyi yolunun drama tiyatro ve spor ile öğretmek olduğuna inanılır. Eğitim sisteminde okul ile yeni tanışan bir öğrencinin matematikte sayıları şekilleri ya da herhangi bir matematiksel terimi öğrendiğini söyleyemeyiz. Doğaya çıkan öğrenciler matematiğin doğada var olup olmadığını çamura bata çıka toprağa temas ederek gözlemleyerek öğrenirler. Bu öğrenme stili için “Çok gezen mi bilir çok okuyan mı bilir? sorusunu akıllara getirecektir. Öğrenciler anasınıfı ve ilkokul öğrenimi boyunca kesinlikle teorik olarak bir ders almazlar, oyun oynayarak ve drama ile okul sevdirilmeye çalışılır.
Öğrencilerin okula başlama yaşı 7’dir. Öğrenciler okula kendileri tek başına yürüyerek ve bisikletle gelmelidir. Bu özgür birey olmanın temeli olarak görülür. Matematiğin temellerinin de bu yaşlarda atıldığı söylenir. Öğrencilerin ilk yıl yaptıkları tek şey akıl yürütme yeteneklerini geliştirmeleri ve bir takım olayları sezgileri ile kontrol etmeleri istenir. Müfredat denilen şey yok. Her öğrenciye uygun matematik sistemi hazırlanır. Çünkü onlar her öğrencinin farklı bir algılayış biçimine sahip olduğunun farkındadırlar.
Bu sistem ile öğrenim hayatlarının ilk altı yılında hiçbir notla ödüllendirilmeyen ya da cezalandırılmayan öğrenciler 16 yaşında ülke genelinde bir sınava tabi tutulurlar. Bu sınav hep vardı ve hiçbir yılda da değişikliğe gidilmeyen bir sınav türüydü. Bu sınavdaki matematik soruları biraz daha hayatın matematiği diyebileceğimiz soruların harmanlaşmış biçimidir. Öğrenci bu sınava Türkiye’deki gibi hayatlarını parçalayarak girmez aksine rahat ve kendinden emin bir şekilde hazırlanır. Çünkü öğrenci sınav sisteminin değişmeyeceğini bilmektedir. Ortada bir belirsizlik bulunmamaktadır.
Kaygı ve stres denilen iğrenç duyguların en az olduğu bu ülkede öğrenciler günde toplam 4 saat ders almaktadır. Matematik denilen ders isim olarak kendini göstermese de sayma, cebir, şekiller gibi farklı drama ile gösterilen ders 1-1.15 saat arası değişmektedir. 2 saat teorik ve diğer 2 saati öğrencilerin hayalindeki mesleklere yönelik eğitimlerden geçer. Bu eğitimler basit ve mesleğini sevdirmek adına etkinlerden oluşmaktadır.
Derslere giren tüm öğretmenler master derecesine birçoğu da doktoraya sahip olduğu görülmektedir. Öğretmenler alanlarında herhangi bir buluş, bilimsel çalışma veya verdiği konferanslara göre ekstra para ödülü ile ödüllendirilmekte ve devlet büyüklerince davet almaktadır. Ayrıca öğretmenler ülkedeki en iyi ve prestijli meslek grubudur. Öğretmen olabilmek için ülkemizdeki gibi mezun olduktan sonra mülakat yapılmayıp aksine öğrenciler hangi üniversite de okumak istiyorsa o üniversitenin sözlü mülakat sınavları ile alınmaktadır. Bu ise daha iyi öğretmenlerin yetişmesine katkı sağlamaktadır. KPSS, PKKSS, WREWRFWD gibi saçma sınavların yerine öğrencinin üniversite hayatı boyunca yaptığı çalışmalar sonucu öğretmenler okullara başvuru yapmaktadır. Öğretmenlerin başvurusu sonucu okullar kendi kadrosunu açıp öğretmen ihtiyaçları doğrultusunda çalışma izni vermektedir. Maaşları ise 2.300 türk lirasıdır 😉 Finlandiya da yeni başlayan bir öğretmenin maaşı 9180 tl ile 12000 tl arası değişmektedir. Her öğretmenin tatil hakkı ve yılda bir kere seyahat etme hakkı devlet tarafından karşılanmaktadır.
Matematik öğretmenleri ise hayatlarında en az bir bilimsel yayın yapma zorunluluğuna sahiptir. Bu çalışma öğretmenler için hazırlanmış bir dergide de yayınlama zorunluluğuna sahiptir. Matematik öğretmenleri için her yıl 80 özel okulda ayrı ayrı eğitimler düzenlenmektedir. Bu eğitimler sayesinde öğretmenlerin kendi aralarında hangi konuyu daha iyi nasıl anlatacaklarını, matematiği farklı şekilde oyunlarla nasıl öğretileceği üstünde tartışıp bulgular elde edilmesi sağlanır.
Finlandiya ve Avrupa ülkeleri eğitim sistemleri bizler için örnek alınası bir rol model olup, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl gözlemci olarak gönderilen onlarca Türk Diplomat tatillerini güzel bir şekilde yapıp geri dönmektedir.