Türk Eğitim Sistemi STEM Odaklı Olmalı
Eğitim gündeminin TEOG sınavlarının kaldırılmasıyla alevlendiği Türkiye’de, eğitim reformu ile ilgili tartışmaya Doç. Dr. Mehmet Aydeniz, Amerika’dan EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE 21. YÜZYIL HAYALİMİZ: 2045 Hedeflerine İlerlerken, Türkiye için STEM Odaklı Ekonomik Bir Yol Haritası adlı kapsamlı bir raporla katıldı.
Hocamız, bu raporu yazmasındaki amacının Türkiye’de iş dünyasının, eğitimcilerin ve politikacıların STEM eğitiminin ülkemizin ekonomisi , ulusal güvenliği, ve toplumsal barışı için önemini kavramalarını sağlamak, Türkiye’de mevcut STEM eğitim kalitesinin düşüklüğüne paydaşların dikkatlerini çekmek, ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi, üstün zekâlı öğrencilerimize sahip çıkılması, eğitim kalitesine erişimde yaşanan sorunların giderilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda ülkede bir tartışma başlatmak, ve başlamış olan tartışmaları zenginleştirmek olarak açıklıyor.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, yapay zekadan 3 boyutlu yazıcılara, alternatif enerji kaynaklarına ve blockchain teknolojisine kadar yeni sanayilerin oluşmasında, ülkelerin askeri savunma kapasitelerini geliştirmede, mevcut sanayilerde üretkenliği tetiklemede, hayat kalitesinin yükselmesinde ve eğitimin erişebilirliğinde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Dolayısıyla küreselleşen ve hızla değişen bu yeni ekonomide bir ülkenin ekonomik gelişimi, bilimsel çalışma yapabilme kapasitesine, teknolojiye erişimine, teknolojisinin gelişimine, girişimcilik ortamı ve inovasyon yapabilme kapasitesine bağlıdır.
Ekonomiye önemli katkıları olan bilimin, mühendisliğin ve teknolojinin gelişmesi, STEM alanlarında gerekli ön bilgi ve becerilere sahip, problemlere yaratıcı bir bakışla yaklaşabilen, özgür düşünebilen, sorgulayan, inovatif çözüm üretebilen, dayanışmayı önemseyen bir nesil yetiştirebilen bir eğitim sisteminin varlığına bağlıdır. Bu amaçla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bilimsel bilgi ve becerilerin ekonomiye katkısının farkındalığıyla STEM eğitimine büyük yatırımlar yapmaktadırlar. Bu yatırım anlayışının temelinde, STEM bilgi ve becerileriyle donanımlı üstün zekalı bireylerin bir ülkenin inovasyon kapasitesine, dolayısıyla global piyasadaki ekonomik yarışabilirliğine katkılarına olan inançtır.
Ülkemiz şimdiye kadar genelde tarıma ve tekstile dayalı bir ekonomik modeli benimsemişti. Son yıllarda Türkiye, dışarıya açılmanın etkisiyle yüksek teknolojiye dayalı bir ekonomik modeli kendisine hedef olarak seçmesine rağmen, hala katma değeri yüksek ileri teknolojilere dayalı bir ekonomi olmayı başarabilmiş değil. Bu amaca ulaşmak için Türkiye’de Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar artmakta ve üniversitelerin çoğunda Teknokent’ler kurulmaktadır. Fakat bu çabalar Türkiye’yi düşük teknolojiye dayalı geleneksel bir ekonomi olmaktan kurtaramamıştır. Bunun altında yatan temel sebeplerden birisi STEM alanlarında yeteri sayıda kalifiye işgücünü yetiştiremememiz, ve yetiştirdiklerimizi de bu yeteneklere uygun çalışma ekosistemi sunamadığımız için yurtdışına kaybetmiş olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin ekonomik rekabet edebilirlik kapasitesini artırması, hem bölgesel politik amaçlarını gerçekleştirmesi, hem de ekonomik hayallerini gerçekleştirmesi ancak ve ancak STEM alan bilgi ve becerileriyle donanımlı, özgür ve eleştirel düşünebilen, dayanışmayı önemseyen, özgün çözümler üretebilen bireylerle mümkün olacaktır. Bir toplumda bu bireylerin oranı ne kadar fazla ise ve bu bireylerin kendilerini gerçekleştirmeleri için gerekli girişimcilik ve bilim yapabilme fırsatları ne kadar zengin ve yaygınsa, o toplumun gelişimi de o kadar kolay olacaktır.
Doç. Dr. Mehmet Aydeniz Türk Eğitim Sisteminin, Ülkemizin ekonomik yarışabilirlik potansiyelini, kapasitesini yükseltecek, savunma kapasitesini artıracak, bölgesel liderliğinin bir adım öne çıkmasını sağlayacak olan bu bireyleri geleceğe hazırlamakta sınıfta kaldığını, öğrencilerimizin TIMMS, PISA ve YLS performansı üzerinden tartışıyor. Hocamızın raporu sadece problemleri sıralamakla sınırlı değil, rapor aynı zamanda, öğrencilerimizi 21.yuzyil ekonomisine ne tür bir müfredatla hazırlamamamız gerektiği üzerinde de kafa yormuş.
Doç. Dr. Mehmet Aydeniz’in bu gün açıkladığı rapor Türkiye’nin ekonomik liderlik hayaline, ve bu hayali gerçekleştirebilecek potansiyeline inanan eğitimcisinden, sanayicisine, politikacısına, sanatçısına, toplumun her kesimini bu tartışmaya aşağıdaki sorular üzerinden katılmaya çağırıyor.
- 21.Yüzyıl ekonomilerinin gelişimini neler tetikliyor?
- 21.yüzyıl iş dünyası hangi bilgi, beceri ve yetkinlikleri gerektiriyor, zorunlu kılıyor?
- Rekabetin küreselleştiği 21.yuzyil ekonomisinde Türkiye öğrencilerine hangi bilgi, beceri ve yetkinlikleri vererek global piyasada yarışabilirlik kapasitesini artırabilir?
- Ülkemizin geleceği olan üstün zekâlı, üstün yetenekli öğrencilerimizi nasıl bir müfredatla geleceğe hazırlamalıyız?
- Ekonomik fırsat eşitliğinin tesisi için, okullarımız bütün öğrencilerimize eşit kalitede eğitim sunabiliyor mu? Bu hedefe ulaşmanın zorlukları nelerdir? Bu hedefin gerçekleşmesi için neler yapılmalıdır?
- STEM alanlarındaki öğretmenlerin donanımlarını, etkinliklerini artırmak için ne tür çalışmalar yapmamız, ne tur programlar geliştirmemiz gerekir?
- Ülkemizin geleceği olan üstün zekâlı, üstün yetenekli öğrencilerimizin eğitimini üstlenen öğretmenleri nasıl yetiştirmeliyiz?
Hocamız 150 sayfalık bu kapsamlı raporda bu sorulara dünyadaki ekonomik ve teknolojik gelişmeler, Türkiye’nin STEM profili, STEM alanında yapabildikleri ve yapması gerekenleri Sanayi 4.0 eksenine oturtarak cevaplamaya çalışmış. Doç. Dr. Mehmet Aydeniz’in yazmış olduğu kapsamlı rapora aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
trace.tennessee.edu/utk_theopubs/17