TOPRAK ANA’ NIN ÇOCUKLARINA SUNDUĞU NİMETLERİ… ( The blessings that “MOTHER EARTH” offers to her children… )

TOPRAK ANA PROJESİNİN ÇOCUKLARA PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Geçmiş, bugün ve gelecekte insanoğlunun en temel ihtiyacı olan ve olmaya devam eden beslenme ihtiyacımız bizi toprakla buluşturuyor.

Günümüzde hızlı nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme , doğal çevre ve tarımsal ürünlerdeki risklerin artmasına neden olmuştur. Bu nedenle gıda güvenliği, sürdürülebilir çevre, gıda güvencesi ,sağlıklı yaşam gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Günümüzdeki bir diğer sorun ise artan teknolojik gelişme ve değişen yaşam koşulları yeni nesillerin toprak ve tarımdan uzak bir şekilde yaşamasına sebebiyet vermektedir. Çevreye karşı duyarlı, doğal kaynakları koruyan, tarıma ve toprağa gereken değeri veren ve sağlıklı beslenme konusunda bilgili bir nesil yetiştirmek ülkemiz ve dünya için oldukça önemlidir. Bu sorunlar kapsamında  Alacalar İlkokulu Sınıf Öğretmeni Fatih Sağlam’ın önderliğinde  başlatılan “Toprak Ana”  projesi Türkiye’nin dört bir yanından eğitimcileri bir araya getirmektedir.

Proje kapsamında, toprağın insanlığa sunduğu nimetleri ve yeryüzünün doğal eczanesi olarak sunduğu şifalı bitkileri öne çıkarıyor. Eğitimin odağında, sağlıklı beslenmenin önemi, organik tarım teknikleri ve ata tohumlarının korunması gibi konular yer almaktadır.

Öğrenciler, çeşitli etkinlikler aracılığıyla doğadan elde edilen ürünlerin faydalarını öğreniyor. Manisa ve çevresinin zengin bitki çeşitliliği, projenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Mesir macunu, Kırkağaç kavunu, Akhisar zeytini ve zeytinyağı gibi yerel ürünler, projede özel bir yer tutuyor.

Projenin  temel amacı çocuklara doğanın sunduğu değerleri öğretmek, aşılanan bu değer sayesinde tarımın ve doğal kaynakların korunması hedeflenmiştir.

Şehir yaşamı  ve apartman hayatı yetişkinleri olduğu kadar çocuklarımızı da topraktan uzaklaştırdı. Yoğun bir hayat sunan şehir yaşamı stresin daha küçük yaşlarda oluşmasına sebep oldu. Bizler tarlalarda, doya doya toprakla oynayarak büyümüşken şimdiki çocuklar pekte böyle bir imkana sahip değiller. Modern toplum hem yetişkinleri hem de çocuklarımızı topraktan uzaklaştırdı, tam bir tüketim toplum modeli haline getirdi.

Yeni neslin üretimden haberi olmaması, toprakla hiç haşır neşir edilmemesi hem hazır gıda tüketiminde yanlış beslenmeye yol açan bir faktör hem de gerçekten çocuklar sofralarına gelen ürünlerin gelişim sürecinden bir haber yaşam sürmeye mahkum edilmekte.

Toprakla oynayan çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimi her zaman daha hızlı ilerlemektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar ışığında  çocukların gelişiminde sosyal hayat şüphesiz çok önemli bir yere sahip. Sosyal hayatlarında doğa ile baş başa bırakılan çocukların akran iletişimi de  ileri düzeyde gözlemlenir. Yani sosyal iletişim becerilerini olumlu yönde etkilediğini söylemek oldukça mümkün.

Doğayı keşfeden , etrafındaki ağaçları, bitkileri gözlemleyen çocuğun kendine olan özgüveni de gelişmektedir. Örneğin; Fatih Bey’in  ‘ Zeytin, Zeytinyağı, Kantaron Yağı’ etkinliği kapsamında çocuklar üzerindeki  psikolojik etkilerini söyleyecek olursak;   Çocuk öncelikle öğrenmeye açık hale geliyor, öğrenme gerçekleşirken öğrenme stilleri sayesinde Görsel Öğrenme, İşitsel Öğrenme, Kinestetik Öğrenme, Okuma Yazma Öğrenme, stillerini sayesinde tekdüze öğrenme sürecinden ziyade daha etkin öğrenmeyi sağlayan stilleri ön plana çıkarıyor. Gözlemlenebilir bir etkinlik sayesinde öğrenme, uyarıcı ve davranış arasındaki bağı kurarak gelişmesini ve pekişmesini sağlıyor. Çocuklarda farkındalığı ortaya çıkarıyor. Farkındalığa sahip çocuk  meraklı, araştırmacı, hayal gücü yüksek, beceriye sahip, dönüşüm ve yaratıcılık iş güdüsünü keşfetmesine ihtiyaç duyuyor  hem bir şeyler yapabildiğini, keşfedebildiğini görüp mutlu oluyor hem de enerjisini atacak ortam yaratıyor.  Marketten aldığı bir yiyeceği doğada keşfedip nasıl süreçlerden geçtiğini görüyor olabilmek tüm üretim sürecine dahil edilmek çocuktaki mutluluğu ve bilinci arttırıyor böylelikle nöropsikoloji kapsamında çocukta sınırsız  beyin gelişimine katkı sağlıyor .  Modern hayatın katılığına uyum sağlamak zorunda kalmayan çocuklar ve nesiller için hava ile toprak ile hayvanlar ile temas  çok önemli bir boyut kazandırıyor.  Duygusal kimliklerin belirginleşmesinde aktif rol oynamaktadır ve bu bir çocuk için en anlamlı kısımdır. Üretmenin farkında olan nesiller yetiştirmek geleneksel ve kültürel mirasımızı korumanın en güzel yollarından biridir.

Doğal ortamlarda sunulan serbest yaşam, hepimiz için doğanın sunduğu bir terapi metodu değil mi zaten? Hem yetişkinler için hem de çocuklar için psikolojik sağlamlılığımız gelişiyor.  Ebeveynlerin yoğun iş yaşamında, çocukların katı bir hayat sürmesine engel olan  bu nedenle çocukları doğa ile buluşturup inceleme gezilerine dâhil etmek, toprakla üretimin bir parçası halinde yetiştirmek,  Fatih Bey ve sürece dahil olan diğer öğretmenlerle birlikte  tüketim toplumundan uzaklaşıp çocukları üretim toplumunun birer parçası olarak geliştirmek modern hayatın tüm katılığı ile karşımızda olduğu bu yıllarda gelecek nesillerimize sağladığınız her farkındalık dünyamıza ve geleceğimize yepyeni bir bakış kazandırmada aktif rol oynayacaktır.

Toprak Ana
Toprak Ana

 

Hilal Akarsu
Hilal Akarsu