Yeni bir güne daha merhaba derken ne kadar şanslı olduğunuzu bir kez daha hatırlayın! Doğan güneşin ışıkları yepyeni umutların habercisi; dün belki güzeldi sizin için belki zor ama kimin umurunda! Bugün yeni bir gün; dünü unutun, arkanızda bırakın hepsini yataktan kalkarken. Doyasıya yaşayın bugünü! Tıpkı yatağınızda bıraktığınız bakterilerin ve mantarların yapacağı gibi…
Aslında yataklarımız birer kişisel “botanik bahçesi”. Ter, salya, dışkı, deri hücresi, vajinal ve anal sıvılardan kaynaklanan çeşitli mantar ve bakteriler ayrıca da yabancı mikropların olduğu oldukça geniş bir bahçe hem de! Buradaki yaşamı her gece terleyerek ki yılda yaklaşık 118 kilo terliyoruz uyurken. Bir de buna sıcak ve nemli ortam şartları eklenince enfeksiyonlara ya da alerjilere yol açabilen bakterilerle dolu bağışıklık sistemimize düşman bir yatağımız oluyor. Tabi çözüm basit, temizlik! Uzmanlara göre en ideali yatak çarşaflarımızı haftada bir değiştirmek. Ayrıca yatağa girdiğimiz kıyafetlere de özen göstermeli ve dışarıdan gelen mikrop veya toz gibi ögeleri yatağımıza taşımamaya dikkat etmeliyiz. Fakat bunları insanların çok azı yapıyor, maalesef.
16 Mayıs 2018’de Royal Society dergisinde yayımlanan bir araştırma ise işin başka bir yüzünü gözler önüne seriyor. Batı Tanzanya’daki Issa Vadisi’nde şempanze yataklarını örnekleyen araştırma ekibi insan yataklarındaki ile şempanze yataklarındaki patojen ve kir oranlarını karşılaştırdı ve şempanzelerin bizlerden daha temiz ‘çarşaflara’ sahip olduğu görüldü! Burada gerçek bir çarşaftan söz edilmiyor ancak hala şempanzeler, bizden daha temiz yataklara sahip.
Büyük maymunlardan biri olan şempanzeler, dalları yapraklarla örtecek şekilde karmaşık ama rahat yataklar yaparlar. Bu yatakların rüzgar ve diğer sert hava koşullarından koruma sağlaması, avcılardan sığınak sağlaması ve dinlenirken rahatlığı arttırması gibi özellikleri de var. Fakat bunu her gün yapmak zorundalar çünkü şempanzeler de tıpkı goriller, bonobolar ve orangutanlar gibi ertesi gün yataklarını terk ederler. Her gece olan bu değişim de patojen ve haşerelerin azaltılması için bir yöntem olabileceği düşünülüyor. Yine de bizim yataklarımızdan daha fazla böceğe sahipler, doğal olarak bunlar dış ortamdan yatağa gelirler. Bizim ‘böceksiz’ yataklarda ise durum çok vahim. Araştırmaya göre insan yataklarındaki bakterilerin yaklaşık yüzde 35’i, dışkı, ağız ve deri bakterileri de dahil olmak üzere kendi bedenlerimizden kaynaklanmaktayken, şempanze yuvalarında bu mikropların neredeyse hiçbirini bulunmuyor.
Doğa ananın acımasız kollarında, nice zorluğu yaşayan hayvanlarda görülen bu tertip ve düzen; bin bir çeşit koku ve aromada marka temizleyiciye, çamaşır makinesine hatta kurutma makinesine sahip bizler bir mağazaya girdiğimizde hevesle aldığımız rengarenk, çeşit çeşit nevresimlerimizi değiştirmekten aciziz. Tebrikler…
not: makaleyi okumak isteyenler için