STEM yaklaşımı, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının bütüncül bir şekilde ele alınması ile ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın kökeni, 1990’larda National Science Foundation (NSF) tarafından başlatılan bir kampanyaya dayanmaktadır. NSF, ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki liderliğini sürdürmek için, bu alanlarda öğrencilerin ilgisini ve becerilerini artırmayı hedefleyen bir dizi program başlatmıştır.
NSF, 1990’larda STEM alanındaki öğrencilerin sayısındaki düşüşü fark etti ve bu konuda bir dizi araştırma yaptı. Yapılan araştırmalar, STEM alanlarında öğrencilerin ilgisinin azalmasının nedenlerinin arasında, derslerin öğrencilere yalnızca teorik bilgi vermesi, disiplinler arası bir yaklaşımın olmaması ve gerçek hayatta karşılaşacakları problemlerle ilgili olarak yeterince uygulama yapma imkanının olmaması gibi faktörlerin olduğunu ortaya koydu.
Bu nedenle, NSF, STEM eğitiminde bir dönüşüm başlatmak amacıyla, 21. yüzyılın başlarında birçok program ve inisiyatif başlattı. Bu programlar ve inisiyatifler, öğrencilerin ilgisini artırmak, onları STEM alanlarına yönlendirmek ve bu alanlarda çalışacak nitelikli iş gücü oluşturmak için tasarlanmıştı.
STEM yaklaşımı, dünya genelinde yaygın bir eğitim modeli haline geldi ve günümüzde birçok ülkede uygulanmaktadır. STEM yaklaşımı, öğrencilere bütüncül bir eğitim sunarak, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında beceri, bilgi ve anlayışlarını geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.
STEM eğitimine yönelik öğretmen görüşleri
STEM eğitimi, öğrencilerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, öğretmenlerin değişen eğitim ihtiyaçlarına yanıt vermesine yardımcı olmak için geliştirilmiştir. STEM eğitimine yönelik öğretmen görüşleri genellikle olumlu yöndedir ve öğretmenler STEM eğitiminin öğrencilerin öğrenme ve gelişme süreçlerinde önemli bir rol oynadığını düşünmektedir.
STEM eğitimi, öğrencilerin gerçek hayatta karşılaşacakları problemlere yönelik çözüm üretme becerilerini geliştirerek, öğrencilerin problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, STEM eğitimine yönelik öğretmen görüşleri, öğrencilerin bilimsel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirme fırsatı sunmasından dolayı olumlu yönde olmaktadır.
Öğretmenler ayrıca STEM eğitiminin öğrencilerin ilgisini çektiğini ve bu sayede öğrencilerin derslere daha fazla katıldığını ve daha fazla öğrenme isteği duyduklarını belirtmektedir. STEM eğitimi, öğrencilerin teorik bilgileri pratiğe dönüştürmelerine olanak tanır ve bu da öğrencilerin öğrenme sürecinde daha aktif rol almalarını sağlar.
Ancak, STEM eğitimine yönelik öğretmen görüşleri arasında bazı endişeler de yer almaktadır. Öğretmenler, STEM eğitiminin, öğrencilerin sadece bilimsel konulara odaklanmalarına neden olabileceğinden ve diğer konulara yeterince ilgi göstermeyebileceklerinden endişe etmektedir. Ayrıca, STEM eğitimi, öğrencilerin teorik bilgileri uygulamaya dönüştürmelerine yardımcı olsa da, öğrencilerin bazı temel becerileri öğrenmelerine olanak tanımazsa, öğrencilerin gelecekteki iş hayatında zorlanabilecekleri endişesi de mevcuttur.