Ne zaman bir konferans versem gençler bu iki kavram üzerinde soru sorarlar. Biraz daha akıllanmışlar bana “zaman nedir” diye sorarlar, ben de merak ederim gençlerin bu kavramla neyi merak ettiklerini anlamaya çalışırım. Solucan delikleri kuramsal bir kavramdır ve zaman makinesi de hiç bir zaman olmayacaktır çünkü bir paradoksu içinde yaşar. Yani o zaman makinesi ile geriye gittiğinizde büyük babanızı veya annenizi öldürürseniz ne olacak diye söz konusu paradoksu anlatmaya çalışırım.
Solucan deliği nedir derseniz, işte tam bir delik. Bu deliğin bir başlangıcı var bir de sonu. Bu deliğe adım attığınızda ışık hızından daha hızlı bir şekilde evrenin bir başka ucuna gidebiliyorsunuz. Ne güzel, para vermeden uzaklıkları katetmek. Görecelik kuramı diyor ki ışık hızına yakın bir hızda giden nesne için zaman gecikir, ışık hızında ise zaman durur. Solucan deliğinin her iki ucunda zaman senkronizasyonu olmadığı için deliğin sonundan çıktığınızda tamamen farklı bir zamanda olacaksınız. Güzel…
Solucan deliğinin sonunu başlangıcına yakın getirin ve tek delik olsun, yani girdiğiniz delikten dışarı çıkarsanız girdiğiniz andaki zaman ile çıktığınız andaki zaman çok farklı olacak, dolayısıyla siz eski zamana gitmiş olacaksınız. Dedenizi tarlada fasulye yetiştirirken ona nasıl gübre atmanızı söyleyeceksiniz. Kendinizi tanıtmayacaksınız ama dedenizle dost olacaksınız sizi yemeğe davet edecek ve eve girdiğinizde 3 yaşındaki annenizi göreceksiniz. Hayat ne güzel, hayal etmek ne kadar hoş.
İşte bu konuda çalışan fizikçiler var, bunlar benim anlattığım gibi masal değil üzerinde çalışıyorlar, matematik temelini kuruyorlar ve sonunda bir de bakıyorlar ki solucan deliği dengesiz, hemen yok oluyor. Sanki doğa da solucan deliğini sevmiyor diyorlar. Ayağınızı daha bir adım attığınızda solucan deliği çöküyor ve sizin parçalarınızı evrenin her köşesine dağıtıyor. Uzayda bir solucan deliği henüz bulamadık ama bulsak dahi onu kullanamayacağımız aşikar diyor bu konuda çalışanlar.
Bundan sonra gençlerin “zaman” konusundaki sorularına daha kolay yanıt verebileceğim çünkü zaman makinesinin nasıl çalıştığını anladım. Yaşamda hayal etmek kadar güzel bir şey var mı? Sevgilerimle…