”Sabri Akça” Sergisi

SABRİ AKÇA
‘’Anadolu’da Siyah Beyaz Tutkusu ve Analar Beklemesin’’

Peker Sanat Evi

Sergi Açılış Kokteyli: 22 Ocak Perşembe 18.30
Sergi Süresi: 22 Ocak – 19 Şubat 2015

BASIN BÜLTENİ

Peker Sanat Evi’nin 2015 Sanat sezonunun Ocak ayındaki konuğu, ressam Sabri Akça.

Herşeyden evvel sanat, doğuştan gelen ve uygun ortam içinde gelişen bir yaratılış armağanıdır. Çok çalışmadan, düşünmeden ve aşkla beslenmeden bu yeteneğin gelişmesi olanaksızdır. Resimlerimde, memleket aşkı, özlemi görülür. Çocukluğumda, köyümden uzak yerlerde ırgatlık yaptığım için, uzaklardan, köyümün, ağaçlar arkasından görülmesi beni çok etkilemiştir. O nedenle ağaçları çok severim. Kış mevsiminde ve sonbaharda bu ağaçların bütün güzellikleri ortaya çıkar. Rahmetli annemi ve iyi komşularımız olan kadınları birer simge olarak çizdiğim zaman mutlu oluyorum. Sanatçı, yaşadığı, bildiği konuları eserlerinde yaşatmalıdır. Batı sanatına ve ekollerine özenerek yapılan resimler özgün ve inandırıcı değildir bence. Ressam her türlü arazide atını oynatan yaratıcıdır: Her konuda kendisini ifade edebilendir. O zaman sanatçı soyut çalışmalar da yapar. Çünkü, görülen şeylerden başka, bir de hissettiklerimiz, duyduklarımız vardır. Bu duygular bizi zorunlu olarak soyut ifadelere götürür. Bu tür çalışmalar kültür işidir. ‘’Çağdaş ‘’ olayım diye soyut çalışılmaz. Çağdaş olmanın birinci koşulu, yöresel olmaktır. Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Mahmut Makal ve Aziz Nesin gibi yazarların romanları, batıda, çok sevilmektedir. Orhan Pamuk Nobel’i kazandıktan sonra kendisine; ‘’neden hep İstanbul’’ diye sorulduğunda ‘’başka yer bilmiyorum ki’’ demiştir. Köy yumurtası, köy tavuğu, köy kaymağı, köy ekmeği, köy düğünü, köydeki bayramlar, dostluklar, komşuluklar aranmıyor mu?. Köyümün resimleri de öyledir. Kurtuluş savaşında ve sonrasında şairler kahramanlık şiirleri yazmışlar; ressamlar mermi taşıyan kadınları, kağnıları, yaralı askeri sırtında taşıyan arkadaşlarını konu almışlar, yazarlar da aynı konuda romanlar yazmışlar. Öyle bir süreç yaşıyoruz ki; neredeyse kurtuluş savaşı veriyoruz. Bu nedenle, evlatlarını, babalarını, nişanlısını bekleyen kadınlarımızın gözleri yolda, hayırlı haberler beklemekteler. Bu olaylardan etkilenerek portreleri yaptım ve bir dönemin toplumsal olaylarını, geleceğe taşımak istedim. Tıpkı, saray ressamı olan büyük ressam Goya gibi. Goya, İspanya-Fransa harbi mezalimini yaşadıktan sonra, saray ressamlığını bırakıp, korkunç diyebileceğimiz kâbus resimleri yapmış ve yaşadığı çağın şahidi olmuştur. Sanatçıların, daha duyarlı ve olaylardan etkilenen bir tavırla olması beklenir. Beşiktaşlı olarak, sadece, siyah-beyaz ve kırmızı renklerle yaptığım peyzajların yanında, eşi olmayan coşkulu taraftarların ve sloganların resimlerini de soyut anlayışta sevgiyle çalıştım. Demek ki soyut çalışma bir ifade tarzıdır.
22 Ocak’ta açılacak olan bu sergi, 19 Şubat tarihine kadar Peker Sanat evinde izlenebilir.

Sanatçının sergide 45 adet çalışması yer almaktadır.

PEKER SANAT
Hilal Mahallesi Alexander Dubcek Caddesi (6.cadde) 18/B Yıldız/Çankaya/Ankara Tel: 0312 439 30 03 Fax: 0 312 439 39 78 www.pekersanat.com / info@pekersanat.com