
Ekonomik krizin hücrelerimize kadar işlediği bu zor zamanlarda hepimiz ekonomist olduk sayılır. Televizyonda, sosyal medyada bu konuyla alakalı konuşmalar ve yazılar var. Uzmanlar çıkıp anlaşılmaz bir dilde bazı kavramlardan bahsediyor. Peki, bu sorunsalın ortaya çıkmasında eğitim camiasının da bir payı var mı? Tabi ki var olmaz olur mu? Gelişmiş ülkelerin ve OECD ülkelerinin literatürüne 2000’li yılların başında girmiş olan ancak Türkiye de pek dikkate alınmayan bir kavram var finansal okuryazarlık. İlkokul düzeyinden başlayıp lise düzeyine kadar kademeli bir şekilde ilerleyen bir programın okullarda ders olarak okutulmaması uluslararası alanda ülke olarak geride kaldık.
PISA sonuçlarına göre finansal okuryazarlık eğitiminde Türkiye 140 ülke arasında 124. Olarak bu alanda çok yol alması gerektiği sonucu çıkarılmıştır. OECD tarafından oluşturulmuş Finansal Eğitimde Uluslararası İşbirliği platformunun 15 üyesi içinde finansal eğitim adına ulusal bir stratejiye sahip olmayan tek ülke olarak belirtilmiştir. Bu sonuçlardan sonra bazı girişimler ile ilkokul düzeyinde derslerin içine yerleştirilen bazı kavramlar ile lise üniversitede derslerinde seçmeli ders olarak görebilmekteyiz. Ancak girişimler yeterli değil. Yazıyı teknik detaylar ve sayılar ile doldurmanın bir manası yok. Raporun tavsiye niteliğindeki Türkiye bölümünü yazıp kıyas etmek için sizi sizinle bırakıyorum.
- Kurumsal yetkilerin belirgin bir şekilde yerleştiği ve paydaşlarla etkili bir iş birliğine imkân veren finansal eğitim politikalarının yürütülmesini sağlayacak güçlü bir yönetim mekanizması kurulmalıdır.
- Finansal eğitimin toplumun bütün bireylerine ulaşması hedefiyle inovatif kanallar tasarlanmalıdır.
- Finansal eğitim olabildiğince erken başlamalıdır. Finansal eğitim örgün eğitimin başlamasıyla başlatılıp öğrencinin okul hayatı boyunca devam etmelidir.
- Okullarda finans eğitimi ulusal stratejiler ile uyumlu bir şekilde yürütülmelidir.
- Okullarda hedeflerin, öğrenme çıktılarının, içeriğin, pedagojik yaklaşımların, kaynaklar ve değerlendirme planlarının belirlendiği bir öğrenme çerçevesi oluşturulmalıdır. Öğrenme içeriği bilgi, beceri, değerler ve tutumları kapsamalıdır.
- Finansal eğitim okullarda uygulanan öğretim programlarının temel içeriklerinden birisi olmalıdır. Bağımsız bir ders olarak öğretilebileceği gibi matematik, sosyal bilimler veya vatandaşlık gibi derslerin içeriğine de entegre edilmesi etkili bir yoldur. Finansal eğitim farklı derslerde geniş yelpazede bir gerçek hayat bağlamı sunabilir.
- Öğretmenler finansal eğitim konusunda gerekli eğitim ve kaynak donanımına sahip olmalı, finansal eğitimin öneminin farkında olmalı ve finansal eğitimin öğretimi konusunda sürekliliği olan destek ve eğitim almalıdır.
- Öğrencilerin okuryazarlık becerileri düzeylerine ilişkin okullarda değerlendirmeler yapılmalıdır.
- Okullar ve öğretmenler için çalışılan sınıf düzeylerine uygun, kolaylıkla erişilebilen, nitelikli ve etkili öğrenme materyallerin ve pedagojik kaynaklar sağlanmalıdır.
- Çocuk ve gençlerin yanı sıra, yetişkinlerin de finansal okuryazarlık becerilerine ilişkin araştırmalar yaygınlaştırılmalıdır. Bununla birlikte, finansal eğitim uygulamalarının etki düzeyi araştırılmalı ve daha etkili olabilecek eğitim programları üzerinde çalışılmalıdır.
Kaynak:
OECD. (2015). National strategies for financial education. OECD Publishing