
Eğitim, sadece okul sınırları içinde kalan bir şey değildir hatta büyük bir kısmı okul dışı etkinliklerle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Fen öğretimi genellikle üç öğrenme ortamında yürütülmeye çalışılmaktadır. Bu ortamlar; sınıf, laboratuvar ve okul dışı mekânlardır. Hayat dediğimiz şey hem okul hem de okul dışı olan tüm süreçleri kapsamaktadır. Bu bağlamda gerçek hayat okul dışında da devem etmektedir. Bazı konularımızın soyut olması açısından fen dersi anlaşılması zor dersler arasına girmektedir. Öğrencilerin birçoğu günümüz teknolojisinin sağladığı imkanlardan uzak hayat sürmektedirler. Gelişen teknoloji ile beraber sanal ortamları kullanarak soyut konuları öğrencilere daha iyi ve daha anlaşılır bir şekilde sunma olanağı bizlere doğmuştur. Bu durum da öğrencilerin müzelere ulaşımını kolaylaştırmıştır. Sanal müzeler sayesinde öğrenciler, sanatçılara, tasarımcılara, mühendislere vb. daha kolay ulaşabilmesine olanak sağlamaktadır. Bunun yanında sanal müzelerde gördükleri şeyler öğrencilerde araştırmaya yönelik bir istek de uyandırabilmektedir (Loveless, 2002). Bununla birlikte de günümüzde çokça rağbet edilen okul dışı ortamlarına ilgilerde gözle görülür bir artış beraberinde gelmiştir.
Bu bağlamda düşünüldüğünde biz öğretmenlerin bilgi ve deneyime sahip olması çok önemlidir. Açık havada öğrenme yani okul dışı gezilerinin planlanması ve uygulanmasındaki ortamları (Karadoğan, 2016) öğretmenlerin yönetmesi son derece önem arz etmektedir. Öğretmen bilgi birikimini bir sanat ustası gibi okul dışı ortama işleyebilmelidir. Yapılan birçok araştırmada öğrencilerin bulundukları ortamlarda dinledikleri konunun daha çok kalıcı olduğu vurgulanmış ve üzerinde durulmuştur. Öğrenci başta şaşıracak, sonra merakı gittikçe artarak düşünmeye başlayacak ve bu doğrultuda da öğrenme gerçekleşecek.
Öğrencilerin sanal ortamlarda gezdikleri müzeler ve birçok etkinlikler onları heyecanlandırmaya başlayacaktır. Bir konuda ya da öğrenme ortamında öğrencilerin ne kadar çok duyu organlarına hitap etmeyi başarırsak anlatacağımız konunun etkisi de o oranda artacaktır. Bu şekilde öğrenciler daha fazla sorgulayacak gelecek hayatta da düşünen ve sorgulayan bireylerin yetiştirilmesini de olanak sağlayacaktır. Bunları başardığımız sürece özgür bir birey yetiştirmiş olabiliriz. Bu sebepten soruyorum tüm öğretmenlerime ve öğrencilerime :” ÖZGÜRLEŞTİREMEDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ?”
Okumuş olduğum çalışmalar ve tezleri incelendiğimde, sanal müzelere dair e-öğrenme ortamlarında hem de web destekli sınıf ortamlarında kullanılabilecek sanal müzelerin öğrencilerde anlamayı kolaylaştırdığı ve bu alanda yoğunlaşılması gerektiği görülmektedir.
KAYNAKÇA
Aladağ, E , Akkaya, D , Şensöz, G . (2014). SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE SANAL MÜZE KULLANIMININ ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ . Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 16 (2) , 199-217
Karataş, S , Yılmaz, A, Kapanoğlu, G, Meriçelli M. (2016). ÖĞRETMENLERİN SANAL MÜZELERE DAİR GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ. Gazi Üniversitesi, Ankaraç
Ustaoğlu, A. (2012). İlköğretim 7. sınıf sosyal bilgiler dersi Türk tarihinde yolculuk ünitesinde sanal müzelerin
kullanımının öğrenci başarısına etkisi. Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Loveless, A. (2002). Literature review in creativity, new technologies and learning. (A NESTA Futurelab Research
Report 4. 2002). Future Lab.