Non Responders konulu Single Topic Conference

Değerli Meslektaşlarım,

Sizleri 22-24 Eylül 2016 tarihinde İstanbul’da yapılacak olan “Non Responders konulu single Topic Conference’ ına davet etmekten dolayı büyük onur duyuyorum. Kronik Hepatit B,C ve delta enfeksiyonlarına mevcut tedavilerle cevap alınamaması sonucu hastalıkların karaciğer sirozuna ve komplikasyonlarına maruz kalması, hepatosellüler karsinoma gelişmesi, karaciğer transplantasyonu sonrası enfeksiyonların tekrar ortaya çıkması gibi sorunlar, bugün için dünyada önemli bir meydan okumaya devam etmektedir. Bu toplantıda özellikle tedavi kılavuzlarında belirtilen tedavilere cevap vermeyen kronik hepatitli hastalarla ilgili yapılan yeni araştırmalar sunulacak, dünyanın hepatoloji konusundaki fikir liderlerinin katılımıyla interaktif olarak tartışmalar yapılacaktır. Bu arada tedavi açısından doğu ile batı arasındaki benzerlikler, varsa farklılıklar ortaya konacaktır. Özellikle hepatit C virüsünün tedaviye cevapsızlığına bağlı olarak 2020 -2030 yılları arasında karaciğer sirozu ve hepatoselüler kanser oranları giderek artan bir trend de karşımıza gelecektir. Bu nedenle daha önceki tedavilere cevapsız, parsiyel cevaplı veya tedavi sonrası nükslere bağlı olarak gelişen kompanse ve/veya dekompanse karaciğer sirozlarının tedavisi global olarak önemli bir sağlık sorunu olmaya devam edecektir.

Yenikapı Theodosius Limanı kazılarıyla gün ışığına çıkarılan Neolitik Çağ yerleşimiyle, İstanbul tarihinin, 8500 yıl geriye uzandığı anlaşılmıştır. Milattan önce 700 yılında Yunanlılar tarafından Bizantium şehri olarak kurulan İstanbul, Konstantinapolis adıyla Roma ve Doğu Roma İmparatorluklarının başkenti olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1453’te kenti fethetmesinin ardından, şehir, yaklaşık beş asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış ve Türkler tarafından “İstanbul” olarak anılmaya başlanmıştır.

Hipodrom, Yerebatan Sarnıcı ve Çemberlitaş gibi Roma Dönemi kalıntıları, Cenevizliler tarafından miras bırakılan Galata Kulesi, yaklaşık 1500 yıl boyunca dünyanın en önemli anıtı olarak ayakta duran Ayasofya’sı,. Osmanlı yapıları arasında ise asırlar boyunca Osmanlı sultanlarının meskeni ve yönetim merkezi olarak kullanılan başta Topkapı Sarayı olmak üzere 80’den fazla müze ve 9 Osmanlı Sarayı, Sultanahmet Camii, Süleymaniye Camii, günümüze de ulaşmış ticaret geleneğinin yaşatıldığı Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı; kentin kültürünü ve kimliğini tanımlayan önemli anıtlardır.

İstanbul’un kültürel miras alanlarının uluslararası önemi, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde “İstanbul’un Tarihi Alanları” başlığı içerisinde kendilerine yer verilerek tanınmıştır. 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul, Asya ve Avrupa kıtalarını biri birine bağlayan köprüleri ve deniz altı tüneliyle, tarihi ve doğal güzellikleriyle İstanbul boğazı üzerinde bir inci gibi parıldamaktadır.

Osmanlı imparatorluğunun 500 yıl süreyle başkenti olan İstanbul, kültür zenginliğine ilave olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının seçkin yemek lezzetlerini içine alan, 400 ‘den fazla tatlısı ve farklı lezzetteki yemekleriyle dünyanın Çin mutfağından sonra ikinci beğenilen mutfağı haline gelmiştir.

Bilimsel açıdan zengin programı ve Geleneksel Osmanlı konukseverliği ile sizleri İstanbul’da ağırlamaktan büyük bir zevk duyacağımı ifade ederek selam ve saygılarımı sunarım.

 

Prof. Dr. Necati Örmeci   Prof. Dr. Hasan Özkan
Kongre Başkanı                                       Kongre Genel Sekreteri

Önemli Tarihler
29 Temmuz ’16 Bildiri Gönderim Son Tarih
01 Temmuz ’16 Erken Kayıt Son Tarih
29 Temmuz ’16 Bildiri Gönderim Son Tarih

Etkinlik Web Sitesi :