Müzakere ve arabuluculuk kavramları son zamanlarda değişen toplum ve çevre koşulları sayesinde sık sık karşımıza çıkmaya başladı. Açıkçası hafta sonuna kadar onları açıklayacak detaylı bilgiye sahip değildik.
Uluslararası Genç Liderler Akademisi (UGLA) tarafından yürütülen ve 14.01.2012 günü Talat Paşa Konağı’nda gerçekleştirilen Müzakere ve Arabuluculuk eğitimi sayesinde bu kavramlar hakkında geniş bir bilgi sahibi olduk. Eğitim çok eğlenceli ve bir o kadar öğretici, beyin fırtınası yapmayı destekleyici bir ortamda gerçekleşti. Teorik olarak verilen bilgiler çeşitli oyunlar ve somut örneklerle uygulamaya dönüştürülüp sıcak ve üretken bir ortam yaratıldı. Oyunların güncel yaşantıdan seçilmiş olması fikir yürütme ve bireyler arasındaki iletişimi artırma imkanını sağladı. Böylece iletişimin hayattaki önemini bir kez daha anlamış olduk. Özellikle katılımcıların farklı meslek dallarında eğitim görüyor olmaları aslında bu konunun her alanda yararlanılabilecek bir tema olduğu gerçeğini vurguladı. Eğitmenlerin samimi ve içten davranışları sayesinde eğitimin nasıl geçtiğini anlamadık.
Müzakere nedir? Nasıl yapılır ve ana özellikleri nelerdir? konularında bilgilendik, arabuluculuğun uyuşmazlığın çözümündeki rolünü simülasyon etkinliği ile öğrendik. “Çizgili Kaplumbağa Yumurtaları” ve “İstanbul Maratonu” simülasyonları ile kendi kimliklerimizden çıktık, bambaşka kimliklere büründük. Uzun lafın kısası biz eğitimcilerin desteklediği gibi “yaşayarak” öğrendik.
Öte yandan bizler birer eğitimci olarak, müzakere ve arabuluculuk konusunun eğitim ve öğretimde önemli bir yer edinmesi gerektiği kanısındayız. Müzakere ve arabuluculuk bireylerin sorunlara çözüm üretme yeteneklerini, çevre ve arkadaşlık ilişkilerini geliştireceği ve münazara ve kollegyum gibi öğretim yöntemlerine bir alternatif olacağını düşünmekteyiz. Müzakere ve arabuluculuk kavramlarını fen, matematik veya diğer branşlardan öğretim hedeflerinin entegre edildiği simülasyon çalışması yaptırarak öğretmenin yenilikçi bir alternatif olacağı kanaatindeyiz. Öğrencilerimize ne kadar çeşitli ekolojik eğitim ortam ve etkinlikleri düzenlersek, onları o kadar çok yaratıcı, kritik düşünen, iletişimi ve işbirlikçi yönü kuvvetli bireyler olarak yetiştirebiliriz. Bütün disiplinlerin de ulaşmak istediği ortak nokta bu değil midir zaten?
Bizler yeni nesili yetiştirecek öğretmenler olarak 2030’u ve ilerisini hedef alarak yola çıkmalıyız. Melissa A. Rasberry’nin söylediği gibi: “imagine your role in the future of teaching and learning and start preparing to realize that vision.”1
Çalık, B. & Birgili, B.
1 Melissa A. Raspberry (August/September, 2011). Preparing Tomorrow’s Teachers Today. www.goteachmag.org
