MEF ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI

ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞARTNAMESİ
1. MEF Eğitim Kurumları; ülkemizdeki fen öğrenimini desteklemek, bu alanda yetenekli öğrencileri
bilimsel araştırmalara yöneltmek ve onların “Geleceğin Bilim İnsanları” olarak yetişmelerini
sağlamak amacıyla lise ve dengi okul öğrencileri arasında yirmi bir yıldır “Araştırma Projeleri  Yarışması” düzenlemektedir.
2. Yarışmaya, Türkiye’den ve yurtdışından ortaokul sonrası eğitim yapan lise ve dengi okul
öğrencileri katılabilecektir.
3. Yarışmaya yurtdışından katılan projeler kendi aralarında yarışacaklardır.
4. Araştırma Projeleri Fizik, Kimya, Biyoloji dallarında hazırlanacaktır.
5. Projeler bilimsel bir araştırma niteliği taşımalı, orijinal olmalı ve daha önce herhangi bir
yarışmaya katılmamış olmalıdır. Bu özelliklere sahip olmayan projeler başvuru aşamasında
elenecektir. (Orijinal olmayan projelerin sorumluluğu, proje sahipleri ve danışman öğretmenlere
aittir.)
6. Yarışmaya bir öğrenci ancak bir proje ile katılabilir. Projeler bir öğrenci tarafından hazırlanabileceği
gibi, grup çalışması biçiminde (maksimum 3 öğrenci 2 öğretmen) de hazırlanabilir. (Ödüller, projeyi
hazırlayan kişi sayısına bakılmaksızın proje başına verilecektir.)
7. Yarışmaya başvuracak öğrencilerin dolduracağı Proje Başvuru Formları, en geç 22 Şubat 2013
tarihinde kurumumuzda olacak şekilde, Okul Müdürlüğü tarafından imzalanarak varsa ekleriyle
birlikte MEF Okulları posta adresine veya proje@mef.k12.tr elektronik posta adresine
gönderilecektir. Bu tarihten sonraki başvurular değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır.
8. Projeler, Üniversitelerin Öğretim Üyeleri’nden oluşan Jüri tarafından değerlendirilecektir.
9. Jüri, projenin içeriğine göre projenin bilim alanını değiştirebilir. Örneğin, kimya alanında
gönderilmiş bir projenin içeriği biyoloji ağırlıklı ise, o proje, bir biyoloji projesi olarak değerlendirilebilir.
10. Yarışmaya katılanlardan, projeleri sergilenmeye değer görülen proje sahiplerine, İstanbul’da
düzenlenecek serginin yeri ve tarihi Nisan ayı içerisinde bildirilecektir.
11. Sergi düzenleme (masa ve pano temini), MEF Eğitim Kurumları tarafından yapılacaktır. Hazırlanan
proje kapsamında kullanılması gerekli malzemeler önceden belirtilen telefonlar aracılığı ile Proje
Yarışması Koordinatörlüğü’ne bildirilmeli ve olumlu-olumsuz teyidi alınmalıdır.
12. Şehir dışından gelecek proje sahibi öğrenciler ile danışman öğretmenlerin geliş-gidiş (tren, otobüs,
gemi), yol ücret bedelleri, yarışma salonunda ulaşım standı görevlilerince tarafınıza ödenecektir.
13. Şehir dışından ve yurtdışından gelecek katılımcılarımızın, sergi süresince (Pazartesi, Salı,
Çarşamba, Perşembe) konaklama masraşarı kurumumuzca karşılanacaktır. Konaklama
planındaki oda düzeni 2 veya 3 kişiliktir. Bu planlama, tarafınızca doldurulan ve kurumumuza
gönderilen bilgi formları ile belirlenmektedir.
14. Sergi süresince yemek ihtiyaçlarınız -sabah kahvaltıları ve öğle yemekleri- kurumumuzca
karşılanacaktır. Akşam yemekleri kişilere aittir. (Akşam organizasyonları hariç)
15. Yarışmada her dalda birincilik, ikincilik, üçüncülük ve teşvik ödülü kazanan öğrencilerle,
projeyi yöneten danışman öğretmenlere aşağıda belirtilen miktarlarda para ödülü ve
ayrıca sergiye katılan tüm öğrencilere, danışman öğretmenlere ve/veya Okul
Müdürlüklerine başarı belgesi ve anı plaketi takdim edilecektir.
16. Yarışmada ayrıca jürinin uygun gördüğü sayıdaki çalışmaya ‘Jüri Özel Ödülü’ verilecektir.

Ayrıntılı Bilgi İçin: Tel: (0212) 287 69 00
Faks: (0212) 287 46 79
E-mail: proje@mef.k12.tr
Web sitesi: www.mef.k12.tr
Başvuru Adresi: MEF Eğitim Kampüsü
Ulus Mah. Öztopuz Cad. Leylak Sok. 34340
Ulus – Beşiktaş / İstanbul

MEF EĞİTİM KURUMLARI
LİSE ÖĞRENCİLERİARASI 22. ARAŞTIRMA PROJELERİYARIŞMASI

MEF Eğitim Kurumları, Türkiye genelindeki lise ve dengi okul öğrencileri arasında yapılan geleneksel
ARAŞTIRMA PROJELERİYARIŞMASI’nın bu yıl 22. sini düzenlemektedir. Bilindiği gibi büyük ilgi gören
ve takdir toplayan bu yarışma; FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİdallarında hazırlanan projelerin katılımı ile
gerçekleşmektedir.
MEF Eğitim Kurumları, bu organizasyonla, yarının Türkiye’sini yaratacak olan yetenekli ve istekli liseli
gençlerimizi, temel ve uygulamalı bilim dallarında çalışmaya teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Okulunuzun
Müdürlüğüne gönderilen başvuru ve değerlendirme formlarında son başvuru tarihi bildirilmiştir (22
Şubat 2013). 22. ARAŞTIRMA PROJELERİYARIŞMASI’na katılmak isteyen lise öğrencileri, belirtilen
tarihe kadar başvuru formlarını düzenleyerek, ilgili bölümlerini Okul Müdürlüğü’ne onaylattıktan sonra
kurumumuza göndereceklerdir. Başvurular, üniversite öğretim üyelerinden oluşan jüri üyeleri tarafından
incelenecek, sergilenmeye değer bulunan projeler belirlenecektir.

PANO DÜZENİ
Serginin temel amacı ise, yapılan proje çalışmasını, sergiyi gezenlere anlatıp tanıtmaktır. Bunun için
MEF Eğitim Kurumları, öğrenciye 100 x 140 cm ölçülerinde bir masa ile 100 x 140 cm ölçülerinde
bir pano verecektir. Öğrenci, projesiyle ilgili deneysel düzeneği ya da uygulama modelini masa üzerinde;
proje ile ilgili raporu da A4 boyutunda kâğıtlara yazılmış olarak pano üzerinde sergileyecektir.

DEĞERLENDİRME
Jüri üyeleri, sergiyi gezip projeyi gerçekleştiren öğrencilerle görüşerek projeleri değerlendireceklerdir.
Jüri üyelerinin ayrı ayrı yaptıkları değerlendirmeler, MEF Ulusal ve Uluslararası Araştırma Projeleri
Yarışması Genel Koordinatörlüğünün yarışma yürütme kurulunda toplanacaktır. Yürütme Kurulu, verilen
notların ortalamalarına göre sıralama yapacak ve dereceye giren öğrencileri belirlemeye yönelik listeyi
hazırlayacaktır. Proje Yarışması Koordinatörlüğü bu listeyi esas alarak kazanan öğrencileri açıklayacaktır.
Bu öğrencilerin ödülleri sergi sonunda düzenlenecek törende kendilerine verilecektir.

BİLİME DESTEK PLATFORMU
Geçtiğimiz yıllarda, büyük merkezlerin dışında ve üniversiteler çevresinden uzak yörelerdeki liselerimizde
okuyan bazı öğrenciler çalışmalarında kullanacakları malzemeleri bulmakta güçlük çektiklerini, bu
zorluklar nedeniyle yarışmaya katılamadıklarını ve desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade etmişlerdir.
Bu tür zorluklar çeken öğrenci ve danışman öğretmenlerimiz için iş dünyası, girişimciler bu konuya
eğilerek, geleceğin bilim adamlarına destek olmak amacıyla aralarında bir insan kaynağı yaratmışlardır.
Böylece gençlerimiz projelerini hazırlarken imkânsızlıklarla baş başa kalmayacaklardır.
Bilime Destek Plâtformu’nun aslî görevi, bu tür zorluklar çeken öğrenci ve danışman öğretmenlerimiz
ile iş dünyası ve girişimcileri, geleceğin bilim adamlarına destek olmak, sorunlarına çözüm bulmak
amacıyla bir araya getirmektir.

Platformun işleyişi son derece basit:
– Liseler, yarışmamıza katılmayı düşündükleri proje kapsamındaki ihtiyaçlarını danışman öğretmen / öğretmenler
önerisi ve okul müdürlüğünün onayı ile talep formunu doldurarak bize bildirirler.
– Talep tarafımıza ulaşınca, koordinatörlüğümüz bir değerlendirme yapmaktadır.
– Uygun görülen talepler, seçeceğimiz gönüllü bilim dostu bir platform üyesi ile paylaşılmaktadır.
– Bundan sonra üyemiz, okul ile temasa geçerek koordinatörlüğümüzden edindiği bilgiler ve talep
formu sureti ile uygun gördüğü biçimde ihtiyacı karşılamaktadır.
– Sonuçtan Yarışma Koordinatörlüğü de bilgi sahibi olmaktadır.

BİLİM VE BİLİMSEL ÇALIŞMA NE DEMEKTİR?
Bilim, insanoğlunun ilk çağlardan başlayarak günümüze kadar düzenli olarak biriktirdiği bilgiler bütünüdür.
Bu bilgiler, insanların kendilerini ve çevrelerindeki tüm varlıkları anlamak, meydana gelen olayları
açıklayabilmek amacıyla yaptıkları çalışmaların bir birikimidir. Bilime, dünyanın değişik yerlerinden pek
çok bilim adamının katkısı olmuş ve olmaya devam edecektir. “Çok sayıda bilim adamının ortak
çalışmasının sonucu” diye niteleyebileceğimiz bilimin temelinde, insanın düşünme yeteneği, yaratıcılığı
ve sistemli çalışması yatmaktadır.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR?
1. Araştırılacak konu saptanır.
2. Bu konuda daha önce yapılan çalışmalar incelenir.
3. Araştırılacak olayın gözlemlenmesi amacıyla ön deneyler yapılır, uygulanacak deney yöntemleri ve
yapılacak deneyler plânlanır.
4. Deneylerden elde edilen bilgiler düzenlenir.
5. Düzenlenen bilgiler arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılır.
6. Elde edilen bulgular ışığında hipotezler kurulur.
7. Elde edilen anlamlı ilişkiler incelenip tartışılarak belirli sonuçlara varılır.
8. Varılan sonuçlar ve elde edilen bulgular bilim adamlarına ve gelecek kuşaklara aktarılmak üzere
yazılı hale getirilir.

PROJE RAPORU NASIL YAZILMALIDIR?
Yaptığınız proje çalışmasının en önemli adımlarından birini, araştırma konunuzla ilgili hazırlayacağınız
proje raporu oluşturur. Proje raporu, gözlem, deney ve ölçüm sonuçlarının kaydedilerek, elde edilen
sonuçların yazılı olarak ortaya konmasıdır. Çalışmanız sonucunda elde ettiğiniz bilgiler, böylece korunacak,
başkalarına ve gelecek kuşaklara aktarılacaktır. Ayrıca yaptığınız çalışmanın değerlendirilmesinde
raporunuzun önemli rolü olduğunu hiçbir zaman unutmamalısınız.
Bu nedenle gerek yazım ve gerekse içerik bakımından raporunuzun yazılımına çok özen göstermelisiniz.
Proje raporunda gereksiz uzatma ve tekrarlara kesinlikle yer vermeyiniz. Raporunuzu mutlaka aşağıdaki
sıraya uyarak yazınız.
Projenin Adı
Kısa ve öz olarak tek bir cümle şeklinde yazılmalı, yapılan çalışma hakkında Şkir verecek bir ad olmalıdır.
Giriş ve Amaç
Bu kısımda, kendi çalışmanızın konusundan ve başkalarının daha önce bu konuyla ilgili yaptıkları
çalışmalardan söz ediniz. Sizin çalışmanızın, diğer çalışmalardan hangi yönleriyle farklılıklar
gösterdiğini belirtiniz ve çalışmanızda neleri amaçladığınızı açıkça yazınız.

Araç ve Yöntemler
Bu kısımda,
– Proje çalışmanızda izlediğiniz yolu,
– Kullandığınız materyal ve ölçü aletlerini,
– Yaptığınız deneyleri,
– Kontrollü deneyleri nasıl yaptığınızı,
– Verileri toplama ve istatistiksel değerlendirme yöntemlerinizi,
– Gözlemlerinizi,
– GraŞkleri çizmek için yaptığınız hesaplamaları kısa ve anlaşılır bir dille yazınız.
Sonuçlar ve Tartışma
Bu bölümde proje çalışmanızdan elde ettiğiniz sonuçları yazınız. Bu bölüm, raporunuzun en önemli
kısmıdır. Bulgularınız; sayısal değerler, matematiksel eşitlikler veya sözlü ifadeler olabilir. Sayısal
sonuçlarınızı mümkün olduğu kadar çizelgeler ve graŞkler şeklinde veriniz. (Bulgular, uluslararası birim
sistemine uygun olmalıdır.)

Bulgularınızı tartışırken geçerlilik sınırlarını da belirtiniz ve sonuçları olumsuz yönde etkileyen nedenler
varsa, bunları açıklayınız. Kendi bulgularınızı, konunuzla ilgili daha önce yapılmış olan çalışmaların
bulgularıyla karşılaştırınız. Yaptığınız çalışmayla amacınıza ne ölçüde ulaştığınızı belirtiniz. Aynı konuda
yapılabilecek diğer çalışmalardan da söz ederek, konuya ilgi duyanlara yol gösterecek önerilerde
bulununuz.

Yararlanılan Kaynaklar
Bilimsel araştırmalarda kaynak gösterme bir yandan bilim ahlâkının bir gereği, diğer yandan da çalışmanın
ve dayandığı temellerin doğruluğunun ve güvenilirliğinin bir kanıtıdır. Bir bilimsel çalışmada kaynak
göstermenin amaçları “Bir bilimsel çalışmada neden kaynak kullanılır?” başlığı altında açıklanmıştır.

BİR BİLİMSEL ÇALIŞMADA NEDEN KAYNAK KULLANILIR?
1. Bilgilerin kaynağını göstererek, araştırmayı yapan kişinin katkısının neler olduğunu belirtmek
ve bu bilgilerin gerçek sahiplerinin hakkını vermek,
2. Araştırmacının savunduğu görüşleri ve/veya ulaştığı sonuçları desteklemek,
3. Okuyucuya verilen bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda denetim olanağı sağlamak,
4. İlgili konuda yeni araştırmalar yapmak isteyenlere başvurabilecekleri kaynaklar sunmak, amacıyla
bilimsel çalışmalarda kaynak kullanılmalıdır. Kaynak gösterilirken mutlaka gösterilen kaynak ile ilgili
bilgiler eksiksiz ve doğru olarak verilmelidir.

ÇALIŞMANIZDA YARARLANDI⁄INIZ KAYNAKLARI NASIL GÖSTERMELİSİNİZ?
Bir Kitabı Kaynak Gösterdiğinizde;
Yazarın Soyadı Adı (veya adının baş harŞ ve nokta), Kitabın adı, varsa derleyen, hazırlayan veya
çevirenin adı ve soyadı, baskı sayısı, Yayınevi (veya yayınlayan kurum), Yayın yeri, Yayın tarihi
belirtilmelidir. Örneğin:
• GÜNDÜZ T., Kantitatif Analiz Ders Kitabı, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları, Ankara,
1975.
• BRAUN R. D., Introduction to Instrumental Analysis, Mc Graw-HiII Book Co., New York, 1987.
• MAHAN B. H., Üniversite Kimyası, Çev. C. Şenvar ve E. Edgüer, 5. baskı, Hacettepe Üniversitesi
Yayınları, Ankara, 1989. gibi yazılmalıdır.
Bir Makaleyi Kaynak Gösterdiğinizde;
Yazarın Soyadı Adı (veya adının baş harŞ ve nokta), Makalenin adı, Derginin adı (Derginin tam
adı veya varsa uluslararası kısaltması), Cilt No., Sayı No., Makalenin başlangıç ve bitiş sayfaları,
Yılı belirtilmelidir. Örneğin:
• SMITH MA, “The Nature of Distribution Functions for Colliding Systems”, Journal of Chemical
Education, Cilt 7, sayı 3, s. 218-223, 1993. gibi yazılmalıdır.
Herhangi Bir Yayın içerisindeki Bir Makaleyi Kaynak Gösterdiğinizde;
• DİNÇKAYA E., “Aljinatta peroksidaz immobilizasyonu”, IX. Kimya ve Kimya
Sempozyumu Bildiri Özetleri Kitabı, KTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Yayınları, s 397, Trabzon, 1993.
şeklinde bilgi vermelisiniz.

FİZİK PROJE ÖZETİ (19. Araştırma Projeleri Yarışması Şzik 1. si)
Projenin Adı : CuInSe2, CuGaSe2, Cu(InGa)Se2 Gibi Üç veya Dört Bileşenli Yarıiletken
Nanokristallerin Sentezi ve Yeni Nesil Güneş Pilleri Olarak Kullanım
Potansiyellerinin İncelenmesi
Projeyi Hazırlayanlar : İdil ÖZDAMAR
Okulu : İzmir Özel Fatih Fen Lisesi – İzmir
Danışman Öğretmenler : Ümit KARACA
Giriş ve Amaç
Silikon güneş pillerinde %5 verim alınmasına karşılık Kadmiyum güneş pillerinde verim %7-12’ye kadar
çıkabilir. Fakat Kadmiyum, çevre için zararlı bir maddedir. Bu projede çevreci maddelerle yeni nesil
güneş pillerinde kullanılmak üzere uygun kompozisyonların sentezlenmesi ve bunların elektriksel
özellikleri değerlendirilerek güneş pillerinde kullanılma potansiyelinin belirlenmesi amaçlandı.
Yöntem ve Materyal
CuInSe2 gibi ikili ve üçlü bileşenlerden oluşan yarıiletkenler, düşük toksik etkili olması, yüksek dönüşüm
verimleri nedeniyle fotovoltaik hücre olarak umut verici özellikler göstermektedirler. Bu çalışmada düşük
toksik etkili ve yüksek verimli güneş pilleri elde etmek için CuInSe2, CuGaSe2, Cu(InGa)Se2 yarıiletken
nanokristaller sentezlendi. SEM, AFM ve SAX analiziyle yüzey ve boyut özellikleri incelendi. Bakır
levhalara kaplayarak karanlık ortam, UVB ve cıva lambası altındaki direnç ölçümleri karşılaştırılarak
iletkenliklerindeki değişimleri incelendi.
Bulgular
Örneklerin dirençleri iki noktadan alınan akım-voltaj ölçüleriyle yapıldı. CuInSe2, CuGaSe2 ve CuInGaSe2
UVB lambası kullanılarak ışığa maruz bırakıldığında, süre ile üstel olarak direncinin azaldığı gözlendi.
İletkenliğinin arttığını göstermektedir. En verimli sonuçlar CuInSe2’de görüldü. Cıva lambası ile yapılan
ölçüm sonuçları, diğer ışık kaynağı ile elde edilen sonuçları desteklendi.
Tartışma
Sonuç olarak CuInSe2, CuGaSe2 ve Cu(InGa)Se2’un elektriksel özellikleri ve test sonuçları incelendi.
Sonuçlar karşılaştırıldığında güneş pillerinde materyal olarak en uygun maddenin CuInSe2 olduğu
belirlendi. CuInSe2’un yeni nesil güneş pillerinde umut vaat ettiği yapılan testlerle kanıtlandı. Ayrıca
yapılan SEM ve AFM testleriyle boyutlarının ideal ölçülerde olduğu belirlendi.
Kaynak
1. ATAGÜNDÜZ, G., (1989), Güneş Enerjisi Temelleri ve Uygulamaları, Ege Üniversitesi Güneş
Enerjisi Enstütüsü
2. ERKOÇ, Ş., (2007), Nanobilim ve Nanoteknoloji, ODTÜ yayınları, Ankara, 72-74s.
3. GOETZBERGER, A. ve arkadaşları (1998), Cristalline Sillicon Solar Cells
4. VARINCA,K. B. ve GÖNÜLLÜ T. M., Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının Çevresel
Olumlu Etkileri, YTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü
5. TANG, J., HİDS S., KELLEY S.O., and SARGENT E.H., (2008), Synthesis Of Colloidal CuGaSe2,
CuInSe2 and Cu(InGa)Se2 Nanoparticles, Chem. Mater 20, sayfa 6906-6910
6. WANG, W. ve arkadaşları (2009), Intermediate-band Photovoltaic Solar Cell Based On ZnTe:O,
APPLIED PHYSICS LETTERS 95

FİZİK PROJE ÖZETİ (20. Araştırma Projeleri Yarışması Şzik 1. si)
Projenin Adı : Sıcak Fotoğraf
Projeyi Hazırlayanlar : Ada DO⁄RUCU, Alp Eren ELÇİ, Kaan KARACA
Okulu : Özel İzmir Amerikan Koleji – İzmir
Danışman Öğretmen : Oktay ÜNAL
Giriş ve Amaç
Projemizde amacımız dijital fotoğraf teknolojisinde yeni bir düşünceyle resmin içerisine sıcaklık verilerini
işlemek ve kullanılacak bir program sayesinde, resmin görüntülenmesi sırasında bilgisayar faresi ile
resim bölgeleri üzerinde gezerken sıcaklık değerlerini de resmin yanında kullanıcıya göstermektir.
Materyal ve Metot
Bir ortamdaki ısı enerjisini ve onun göstergesi olan sıcaklığı gösteren en önemli belirteç enerjili cisimlerin
ortama saldığı ışınımdır. Yaptığımız araştırmalarda dijital fotoğraf makinelerinin ve bilgisayarlarda
kullanılan web kameraların resim alıcıları kızılöteye de duyarlı olduğunu ancak bu duyalılığı engellemek
için kamera objektişerinde bir cam plaka yer aldığını ve bu cam plakanın çıkarılması sonucu kızılöte
bölgeden de objektife ışınım alındığını saptadık. Bu nedenle projemizde bazı geliştirmeler yaparak ikinci
bir web kamera ile resmini çekeceğimiz ortamın aynı anda kızılöte görüntüsünü alacak bir web kamera
geliştirdik. Bilgisayar malzemeleri satan bir Şrmadan temin ettiğimiz aynı model iki web kameradan
bir tanesi üzerinde yaptığımız geliştirmeler şu şeklildedir. Web kameralar üzerinde bulunan renk algılayıcı
merkezinin önünde bulunan kızılöte engelleyici cam Şltreyi çıkararak bunun yerine
bir fotoğraf negatiŞ
parçası kullanarak sadece kızılöte algılayan bir web kamera geliştirdik.
Sonuç ve Tartışma
Projemizin şu anki durumu bir taşınabilir bilgisayar (laptop) ve iki kameranın bulunduğu bir sistem
halindedir ve görüntü işleme sırasında kızılöte resimdeki sıcaklık değerleri belli durumlarda el ile
işlenmektedir ancak projemizi geliştirme çalışmaları ve tamamıyle bilgisayar kontrollü yapma aşamaları
devam etmektedir.
Bu proje güvenlikten – savunmaya, tıptan – mühendisliğe bir çok alanda kullanabileceği öngörülmektedir.
Gelecekte geliştirilecek bir sistem ile (bilinen dijital kameralara benzer yapıda) çekilen fotoğraşar
otomatik olarak sıcaklık değerlerini de alacak daha sonra fotoğraf incelenirken sıcaklık değerleri de
fotoğraf ile birlikte gözükerek istenilen uygulamalarda çok başarılı bir şekilde kullanılabilecektir.
Kaynaklar
Projemizdeki düşünce tamamıyle özgündür ancak, ısı-sıcaklık-fotoğraf teknolojisi-kızılöte kavramları
üzeründe çok çeşitli kaynaklardan (kütüphanemiz ve internet) okuma ve araştırmalarımız olmuştur.
Bunun yanında google arama motoru ve google scholar da yaptığımız kaynak taramalarında bizim
projemize benzer bir düşünce yoktur, termal kameralar ve kızılöte kameralar vardır ancak bizim
düşüncemizde çekilen bir fotoğraf ortmadaki sıcaklık değerlerinide saklayarak daha sonra bir izleme
programı ile incelenirken sıcaklık verilerini de göstermektedir. Ayrıca bu projede bizlere yol gösterici
olan ve her zaman yanımızda olan değerli öğretmenimiz Oktay ÜNAL’a çok teşekkür ederiz.

FİZİK PROJE ÖZETİ (21. Araştırma Projeleri Yarışması Şzik 1. si)
Projenin Adı : Bileşik Göz Yapısının Çoklu Sensör Ağlarına Uyarlanması
Projeyi Hazırlayanlar : B. Özün ÖZKAN, Ö. Ece TOSUN
Okulu : İzmir Özel Türk Fen Lisesi – İzmir
Danışman Öğretmen : Yelda SERİNDA⁄
Giriş ve Amaç
Hartline bileşik gözlü canlı olan atnalı yengecini inceleyerek her gözcükteki fotoreseptörlerin biri
uyarıldığında diğerini engelleyecek şekilde bağlı olduğunu (yanal engelleme mekanizması);bunun ışıkla
algılamada kontrastı arttırdığını ve şekillerin algılanmasının keskinleştiğini bulmuştur.Amacımız bileşik
göz yapısından esinlenerek çoklu sensör ağlarında yanal engellemenin ve bombeli yüzeyin avantajlarını
belirlemektir.
Yöntem – Materyal
Dışbükey ve düz düzenek hazırladık.Ommatidiumları temsilen LDR,canlının gördüğü cismi temsilen LED
kullandık.Ölçümleri yanal engellemeye uğratarak ham halleriyle karşılaştırdık.Sonra iki düzeneği
karşılaştırdık. 2 adet 20×30 cm delikli pertinaks, 50 adet LDR, 100 metre bakır kablo, Keithley
Multimetre,15 adet 50 cm alüminyum çubuk,8 cm3’lük 14 adet alüminyum küp.
Bulgular
Yanal engelleme mekanizması kontrastı arttırır.Dışbükey yüzeyde mekanizma daha iyi sonuçlar vermiştir.
Tartışma
Çoklu sensör ağlarında yanal engelleme ve dışbükey yüzey kullanımı verimi arttırır.
Kaynaklar
1. Hartline.,H.K.,Wagner,H.G.,1956,Ratcliff,şoyd,Inhibition in the Eye of Limulus,Journal of General
Physiology,39:5 sf.651-673
2. Joseph Rosen and David Abookasis,“Seeing through biological tissues using the şy eye principle”
3. Özçelik,E.,Temmuz2006,Ardışık görüntüler ile piksel altı bilgi çıkarımı ve çözünürlük iyileştirme,Yüksek
Lisans Tezi,İTÜ,İstanbul
4. Demirsoy, A., Yaşamın Temel Kuralları, Meteksan Yayınları,Ankara,Cilt 2 Kısım 219923 sf.158-169

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI

KİMYA PROJE ÖZETİ (19. Araştırma Projeleri Yarışması Kimya 1. si)
Projenin Adı : Çevre Dostu ve Ekonomik Lif Üretimi
Projeyi Hazırlayanlar : Damla Didem AKYILDIZ
Okulu : Ankara Fen Lisesi – Ankara
Danışman Öğretmen : Erdal KİNİR
Proje Özeti
Lignoselülozik maddeleri lifsel hale dönüştürmeden onlardan lif levha ve kağıt yapılması olanaksızdır.
Hammaddenin lifsel hale getirilmesi, bu amaca ulaşılması için atılması gereken ilk adımdır.
Kimyasal hamur üretmede amaç odundaki lişeri bir arada tutan ve çoğunlukla ligninden oluşan orta
lameli kimyasal yolla çözerek (deligniŞkasyon=lignin giderme) lişeri bireysel hale getirmektir. Fakat
kimyasal yöntemlerle kağıt üretiminde hem enerji tüketimi fazla olmakta hem de kullanılan kimyasallar
nedeni ile çevreye zararlı atıklar oluşmaktadır. Aynı şekilde termomekanik lif üretiminde de enerji
tüketimi oldukça fazla olmaktadır. Oysa biodeligniŞkasyon yöntemi ile çevreye verilen zarar ve tüketilen
enerji miktarı azalmaktadır.
Bu projenin amacı; Kağıt ve MDF (lişevha) üretimine yönelik lif üretimindeki kimyasal madde kullanımını
ve enerji tüketimini azaltarak hem çevre kirliliğini en aza indirmek hem de ekonomik bir üretim
gerçekleştirmeye katkı sağlamaktır. Ayrıca, tüm bunlara ilave olarak lişendirme öncesinde yongalar
üzerinde yenilebilir bir mantar üretimi sağlanarak ekonomiye katkıda bulunmaktır. Bunun için Pleurotus
ostreatus mantarı kullanılmıştır.
Bu amaçla yapılan deneyler sonucunda, yongalardaki lignin oranındaki değişim sürekli olarak düzenli
bir azalma göstermiştir ki bu değer mantarların odunda lignini tahrip ettiğini göstermektedir. Ayrıca,
lignindeki ayrışmaya paralel olarak bir odun örneğindeki mantar tahribatının en önemli göstergelerinden
birisi olan %1 NaOH çözünürlük değerlerinde de sürekli olarak düzenli bir artış gerçekleşmiştir. Bunlar,
çalışmanın amacına ulaştığının birer kanıtıdır. Ayrıca, tüm bu olumlu sonuçlar yanında mantar üretimi
de projenin başka bir çıktısını oluşturmaktadır.
Bu proje sonucunda hem yenilebilen bir mantar üretilerek ekonomik gelir sağlanacak, hem kağıt hamuru
ve lif üretiminde daha az enerji kullanımı sağlanacak hem de çevreye daha az zarar vererek kağıt ve
lif üretimi gerçekleştirilmiş olacaktır.
Bu çalışmanın sonuçları, projenin uygulamaya adapte edilmesi ile ülke ekonomisi, çevre kirliliği ve enerji
tüketimi açısından büyük katkılar sağlanacağı göstermektedir ve umut vericidir.

KİMYA PROJE ÖZETİ (20. Araştırma Projeleri Yarışması Kimya 1. si)
Projenin Adı : Antibadi Saşaştırılması İçin Ekonomik Bir Model:
Moleküler Baskılanmış Isıya Duyarlı Akıllı Polimerler
Projeyi Hazırlayanlar : Furkan ÇETİN – Kemal İNECİK
Okulu : Özel Samanyolu Fen Lisesi – Ankara
Danışman Öğretmen : Zeynel Abidin BÜTÜNER
Giriş ve Amaç
Antibadileri şu ana kadarki olimpiyat (TÜBİTAK 18. Ulusal Bilim Olimpiyatları Kimya Dalı Gümüş Madalya)
ve lise çalışmalarımızdan dolayı biliyorduk. Kandaki antibadilerin % 75-80’ini İmmunoglobulin G (IgG)
oluşturmaktadır.
İmmünglobulinler (=Antikorlar) antijenik uyarım sonucu B-lenfositlerin değişimi ile oluşan plazma
hücreleri tarafından sentezlenirler. Antikorlar kimyasal, Şziksel ve immünolojik olarak incelendiklerinde
aralarında önemli farklılıklar bulunduğu saptanmıştır. Bu farklılıklar antikor moleküllerinin karbonhidrat
miktarları, elektroforez hızları, molekül ağırlıkları, aminoasit yapıları, taşıdıkları H(=ağır) polipeptid zinciri
tipi gibi özelliklere dayanmaktadır. Buna göre de birbirinden farklı beş ayrı özellikte immünglobulin
grubu ayrılmış ve İmmünglobulin G (IgG), İmmünglobulin A (IgA), İmmünglobulin M (IgM), Immünglobulin
D (IgD), Immünglobulin E (IgE) olarak adlandırılmışlardır. İmmünglobulinler glukoprotein yapısındadırlar
ve yaklaşık %90’ı polipeptid, %10’u karbonhidrattır Bir Ig molekülü elektron mikroskopta incelendiğinde
Y harŞ şeklinde görülür. Ig’ler globulin yapısında protein olduklarına göre, polipeptid zincirlerinden
meydana gelmişlerdir. Monomer (= bir temel birim) den oluşan IgG molekülünde iki çeşit polipeptid
zinciri vardır ve her bir çeşitten ikişer adet bulunmaktadır
• HaŞf zincir = L zinciri (L = Light = HaŞf): Molekül ağırlığı daha az olan kısa zincirlerdir. K (kappa)
ve (lambda) olmak üzere iki tipi vardır. Her iki tip L zinciri de tüm Ig çeşitlerinde bulunabilir. Ancak
bir Ig molekülündeki iki kısa zincirin tipi aynıdır ve birbirine özdeştir, biri diğerinden farklı olmaz.
Bir antikor molekülünde her iki tip L zinciri beraber bulunmaz.
• Ağır zincir = H zinciri (H = Heavy = Ağır): Molekül ağırlığı fazla olan, uzun zincirlerdir. Beş Ig
çeşidinin de H zincirleri birbirinden farklı yapıdadır. Bunlar sırasıyla şöyle isimlendirilir.
IgG (gamma) H zinciri IgM (mü) H zinciri IgA (alfa) H zinciri IgD (delta) H zinciri IgE (epsilon) H zinciri
Yukarıda da yapısından geniş olarak sözünü ettiğimiz IgG moleküllü Y harŞ şeklinde, monomer yapıda
ve 150.000 molekül ağırlığındadır. Erişkinde 100 ml. serumda 1000 mgr IgG bulunur. IgG molekülünde
bulunan 2 tane Fab parçasına iki antijen bağlanabilir. Bu nedenle IgG iki değerlidir.
Buradan hareketle; İnsan ve hayvan kanından, oldukça fazla kullanılan ve oldukça pahalı olan
antibadi, saşaştırılması için daha ekonomik yeni bir yöntem olarak makro gözenekli polimer
kolon hazırlanması ve karakterize edilmesi; böylece ülkemiz ekonomisine katkı sağlamak
amaçlanmaktayız.

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI
Materyal ve Metot
Çalışma Yöntemi sekiz ana basamaktan oluşmaktadır:
1. Polimerin yapısına katmak istediğimiz histidini monomer haline getirmek için Metakroilamidohistidin
(MAH) monomeri sentezlendi.
2. Hazırlanan MAH monomeriyle NIPA monomeri, Metilen bisakrilamit çapraz bağlayıcısı,
amonyumpersülfat (APS) başlatıcısı ve N,N,N,N-Tetrametilendiamin (TEMED) hızlandırıcısıyla
-20 derecelik etanol kriyostadında polimerimizi sentezledik.
3. Sentezlediğimiz p(NIPA-MAH) polimerimizin (LCST)si Low Critical Solution Temperature SAXS
la 34°C olarak belirlendi ve 34°C’nin üstünde ve altındaki sıcaklıklarda şişme davranışları
belirlendi. Aynı zamanda nonoyapılar ve sıcaklık davranışlarıda SAXS la aydınlatıldı. FT-IR
Spektrofotometresiyle (Perkin Elmer SpctrumOne, Nicolet 520) yapısı doğrulandı, Taramalı
Elektron Mikroskobu (SEM) (Düşük Gerilim Elektron Mikroskobu, LVEM5) ile makro gözenekli
yapısı görüntülenerek karakterize edildi.
4. p(NIPA-MAH) polimeriyle IgG saşaştırma deneyleri ilk olarak sadece IgG’li çözeltiyle ve daha
sonra kandaki proteinlerin oranında çözelti hazırlanmasıya peristaltik pompa ile sürekli sistemde
yapıldı.
5. İlk deney için elde edilen sonuçlar UV-Visible Spektrofotometresiyle (ShimadzuUV-1601) 280
nm dalgaboyunda kontrol edildi. İkinci deney (yani saşaştırma) için SDS PAGE jel elektroforeziyle
kontrol gerçekleştirildi.
6. Tam olarak istediğimiz sonucu elde edemememiz üzerine moleküler baskılama yöntemini
kullanmak için giriş kısmında anlattığımız ön kompleks, polimerizasyon, hedef molekülü
uzaklaştırma işlemlerini yaptık.
7. 4. ve 5. Basamakların tekrarlanmasıyla yeni sonuçlarımızı elde ettik.
8. Maliyet hesabı da yaparak yöntemin ekonomik durumunu kontrol ettik.
Sonuç ve Tartışma
IgG antikoru baskılanmamış olanın IgG yi doğal ortamından 63mg, IgG antikoru baskılanmış olanın
ise 86mg IgG yi adsorpladığı tespit edilmiştir. Polimer tarafından tutunan IgG ler + 4ºC sıcaklıkdaki
100 ml 1M NaCl çözeltisi yardımı ile %97 oranında geri kazanılmıştır.
Baskılanmamış kiyojelde ise saşık oranı %90 bulunmuştur. Baskılanmış kriyojeldeyse saşaştırma başarıyla
gerçekleşmiştir.

Kaynaklar
1. Organik Kimya, Solomons
2. A.Denizli Protein KromatograŞsi ve Yeni Nesil Polimerik Sistemler
3. El-Kak,A., Manjini,S., Vijayalakshmi,M.A., (1992) Interaction of immunoglobulin G with
immobilized histidine: mechanistic and kinetic aspects, Journal of Chromotography A, sayı 604,sayfa
29-37
4. Huang, P.Y., Carbonell, G.R., (1999) AfŞnity chromatographic screening of soluble combinatorial
peptide libraries, Biotechnology and Bioengineering, Sayı 63, sayfa 633-641
5. Herak, D.C., Merrill, E.W., (1990), AfŞnity Cross-şow Şltration: Some New Aspects, Biotechnology
Progress, Sayı 6, sayfa 33-40
6. Vijayalakshmı, A., Nedonchelle, E., Pitiot, O,. (2000) A Preliminary Study for Isolation of Catalytic
Antibodies by Histidine Ligand AfŞnity Chromotography, as an Alternative to Conventional
Protein A/G Methods, Applied Biochemistry and Biotechnology, Sayı 83, Sayfa 287-295
7. Vijayalakshmi A., Kamalanathan, A.S., (2007) Puri_cation of oligouronides by immobilized l- histidine
pseudoaffnity chromatography, Journal of Chromatography B, 23 June 2007
8. El-Kak, A., Vijayalakshmi, M.A., 1991, J. Chromatogr: Biomedical Applications, 570, 29-41.
9. El-Kak, A., and Vijayalakshmi, M.A., 1992, J. Chromatogr. B, 604, 29-37.
10. Fassina, G., Ruvo, M., Palombo, G., Verdoliva, A., Marino, M., 2001, J. Biochem. Biophys. Methods,
49, 481-490.
11. Füglistaller, P., 1989, J. Immunol. Methods, 124, 171-7.
12. Hasnaoui, M., Debbia, M., Cochet, S., Cartron, J.P., Lambin, P., Bertrand, O., 1997, J. of Chromatogr.
A, 766, 49-60.
13. Herak, D.C. and Merrill, E.W., 1990, Biotechnol. Prog., 6, 33.
14. Hjorth, R., 1997, Trends Biotechnol., 15, 230-235.
15. Huang, P.Y., and Carbonell, R.G., 1999, Biotechnol. Bioeng., 63, 633-641.
16. Say, R., Garipcan, B., Emir, S., Patır, S., Denizli, A., Macromolecular Materials and Engineering,
287(8) 539-545, 2002.

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI

KİMYA PROJE ÖZETİ (21. Araştırma Projeleri Yarışması Kimya 1. si)
Projenin Adı : PAN NanoŞberler ile Uranil Sorpsiyonunda Yüzey Modifkasyonu, pH
ve Çözelti Hacminin Sorpsiyon Verimine Etkisi
Projeyi Hazırlayanlar : Ahmet Fatih ARSLAN, Ali Burak SARAÇO⁄LU
Okulu : İzmir Özel Türk Fen Lisesi – İzmir
Danışman Öğretmen : Aylin Ö⁄ÜNÇ
Giriş ve Amaç
Nanoteknolojinin günümüzde yaygın kullanılması, bu alanda yapılan çalışmaların artmasına neden
olmuştur. NanoŞber üretmek için kullanımı yaygınlaşan yöntemlerden biri de elektrodokuma yöntemidir.
PAN, elektrodokuma yönteminde sık kullanılan bir polimer olup, molekül yüzeyine aktif grupların
bağlanmasıyla aktivitesi arttırılabilmektedir. Bu projede, uranil iyonlarının yüzey modiŞye PAN nanoŞberler
ile sudan uzaklaştırılması hedeşenmiştir.
Yöntem ve Materyal
Çalışmada öncelikle akrilonitrilin polimerleşmesi sonucu Şber üretimi için gerekli polimer malzeme olan
PAN sentezlenmiştir. Sentezlenen PAN ın, DMF ortamında çözeltisi hazırlanarak elektrodokuma işlemi
gerçekleştirilmiştir. Şber yapıları optik mikroskop ile incelenmiş, Şber eldesi için optimum koşullar
belirlenmiştir. PAN Şberlerin üzerinde amidoksimasyon işlemi yapılarak adsorpsiyon kapasitesini arttıracak
PAN-oksim Şberler üretilmiştir. Ardından, elde edilen Şberler 100 ppb uranil çözeltisine eklenerek
sorpsiyon gerçekleştirilmiştir.
Bulgular
Sorpsiyon öncesi ve sonrası çözelti konsantrasyonları ICP-MS yardımıyla ölçülerek PAN-oksim Şberlerin
çözeltideki UO22+ iyonlarını tutma yüzdesi %81 (±10) ve bir gram Şber başına adsorplanan metal
katyonunun kütlesi 280 (±11) μg olarak hesaplanmıştır. Tüm deney süreci farklı pH değerlerinde
tekrarlandığında, maksimum sorpsiyon yüzdesinin pH 4 te sağlandığı belirlenmiştir. SPE deneylerinin
gerçekleştirilmesi ile Şberler üzerinden geçen çözelti hacminin artmasının sorpsiyon yüzdesini anlamlı
düzeyde düşürmediği saptanmıştır.
Tartışma
Yürütülen araştırma ile, elde edilen PAN-oksim Şberlerin, insan sağlığı ve çevreye olumsuz etkileri olan
uranil iyonlarının sulardan uzaklaştırılmasında kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Kaynaklar
1. Ji-Huan He1, Yu-Qin Wan, Jian-Yong Yu “Effect of Concentration on Electrospun Polyacrylonitrile
(PAN) NanoŞbers” Şbers and Polymers 2008, Vol.9, No.2, 140-142
2.

BİYOLOJİ PROJE ÖZETİ (19. Araştırma Projeleri Yarışması Biyoloji 1. si)
Projenin Adı : İnsektisit’in Salmo Turutta Macrostigma (DUMERİL 1858) Üzerindeki
Genotoksik Etkisinin Eritrosit Mikronükleus Testi ile Belirlenmesi
Projeyi Hazırlayanlar : Burcu DEMİR – Sinem GÜLŞEN
Okulu : Muğla Anadolu Lisesi – Muğla
Danışman Öğretmen : Mehmet Ali ONARAN
Giriş ve Amaç
Bu çalışmada organofosforlu insektisitlerden biri olan chlorpyrifos ethyl’in Salmo trutta macrostigma
üzerindeki genotoksik etkisinin belirlenmesi için eritrosit mikronukleus testi kullanılmıştır. Çalışmada
96 saat süreyle 125, 150, 175, 200 ve 225 ppm’lik dozlarda chlorpyrifos ethyl’e maruz bırakılan 24
adet S.trutta macrostigma bireyinin eritrositlerinde mikronukleus oluşum frekansları hesaplanmıştır.
Sonuçta en yüksek mikronukleus frekansı %2.19 ile 225 ppm’lik doza maruz bırakılan S. trutta
macrostigma bireylerinde tespit edilmiş ve doz artışına bağlı olarak mikronukleuslu eritrosit sayısında
artma olduğu gözlenmiştir.
Materyal ve Metod
– Pestisitin Uygulanması
S. trutta macrostigma örnekleri, 80 x 35 x 45 cm ebatlarında olan ve daha önceki çalışmalara dayanılarak
belirlenen 125, 150, 175, 200 ve 225 ppm’lik dozlarda organofosforlu bir insektisit olan chlorpyrifos
ethyl (0,0-diethyl 0-(3,5,6-trichloro-2-pyridyl) phosphorothioate) ihtiva eden akvaryumlara alınarak 96
saat süreyle insektisite maruz bırakılmışlardır.
– Preparatların İncelenmesi
Preparatlar hazırlandıktan sonra binoküler ışık mikroskobu altında eritrositlerdeki mikronukleus sayımları
için tarama işlemine tabi tutulmuşlardır. Her bir preparatta 1000 tane eritrosit taranarak, bunların
sitoplazması içerisinde ana nukleus yanında küçük mikronukleuslar içeren eritrositler kaydedilmiştir.
Bulgular
Yapılan sayımlar sonucunda uygulanan insektisit doz artışına bağlı olarak mikronukleuslu eritrosit
frekansında artış olduğu saptanmıştır. Buna göre kontrol grubunda belirlenen mikronukleuslu eritrosit
frekansı %0.06 iken 225 ppm’lik doz grubunda bu sayının %2.19’a yükseldiği ve doz artışı ile birlikte
mikronukleuslu eritrosit sayısı arasında giderek artan bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Yapılan istatistiği
değerlendirmelerde ise balıklara uygulanan doz grupları arasındaki farklılıkların anlamlı olduğu (P<0,0001)
gözlenmiştir.
Sonuç ve Tartışma
Bu çalışmada Eşen Çayı etrafındaki ova bölgesi olarak bilinen tarım arazilerinde ve seralarda en çok
kullanılan organofosforlu insektisitlerden biri olan chlorpyrifos ethyl’in uygulanan dozları Salmo trutta
macrostigma’yı genotoksik bir etki yaptığı eritrosit MN testi ile saptanmıştır. Akuatik ortamlardaki toksik
maddelerin genotoksik etkileri hakkında daha kolay ve ucuz bir yöntemle bilgi sağlanacaktır.

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI
Kaynaklar
1. Al-Sabti, K., Metcalfe, C.D. 1995. Şsh Micro-nuclei for Assesing Genotoxicity in Water. Mutat.
Res.,343 pp. 121-135..
2. Al-Sabti, K. 1994. Micronuclei Induced By Selenium, Mercury, Methyl Mercury and Their Mixtures
in Binucleated Blocked Şsh Erythrocyte Cells. Mutat. Res.320 pp. 157-163.
3. Al-Sabti, K. 1992. Monitoring The Genotoxicity of Radiocontaminants in Swedish Lakes By Şsh
Micronuclei. Cytobios 70, pp 101-106.
4. Al-Sabti, K. 1991. Handbook of Genotoxic Effects and Şsh Chromosomes. Josef Stephan İnstitute
Press. Ljubjina Slovenia pp.230.
5. Bahari, I.B.,Noor, F.M., Daud, M.N. 1994. Micronucleated Erythrocytes as an Assay to Assess
Actions By Physisal Genotoxic Agents in Clarias gariepinus. Mutat. Res. 313 pp. 1-5.
6. Burgeot, T., His, E., Galgani F. 1995. The Micronucleus Assay in Crassostera gigas for The
Detection of Seawater Genotoxicity. Mutat. Res. 342 pp, 125-140.
7. Elazığ Tarım İl Müdürlüğü. 2004. 2004 Yılı Programına Göre Yönetimli Çiftçi Pestisit Mücadele
İhtiyaç Listesi.
8. Heddle,E., et all.. 1983. The Induction of Micro-nuclei as a measure of Genotoxicity. Mutat.
Res.,123pp. 61-118.
9. Karacan, A.R. 2007. Çevre Ekonomisi ve Politi-kası. Ege Üni.. Yayınları. No. 6,İzmir.
10. Kocabatmaz,M., Ekingen,G. 1984. Değişik Tür Balıklarda Kan Örneği Alınması ve Hematolojik
Metodların Standardizasyonu. Doğa Bil. Der., Seri D1, 8(2), 149-159.
11. Majone, F.,et all.. 1990. Induction of Micro-nuclei by Mitomycin C and Colchicine in the Marine
Mussel Mytilus galloprovincialis. Mutat. Res. 244 pp,147-151.
12. Minisi, S., Ciccotti, E., Rizzoni, M. 1996. Micronucleus Test in Erythrocytes of Barbus plebejus
(Teleostei, Pisces) From Two Natural Environments: A Bioassay For The in-Situ Dedection of
Mutagenesis in Freshwater. Mutat. Res. 367pp. 245-251.
13. Poongothai, K., Shayin, S., Usharani, V. 1996. Induction of Micronuclei in Şsh By Polluted Water
and Heavy Metals. Cytobios 86 pp. 17-22.

BİYOLOJİ PROJE ÖZETİ (20. Araştırma Projeleri Yarışması Biyoloji 1. si)
Projenin Adı : Drosophila melanogaster’ in yaşam döngüsünün 3 evresinde (Embriyo-
Larva -Ergin) Y kromozomu etkinliğinin araştırılması.
Projeyi Hazırlayanlar : Berşan ÖZCAN
Okulu : Ankara Fen Lisesi-Ankara
Danışman Öğretmen : Murat SARIZ
Giriş ve Amaç
Drosophila melanogaster’in Y kromozomu cinsiyet üzerinde etkili değildir, çok fazla intron içerir ve kısa
kod dizilerine sahip birkaç gen taşır. Yapılan bazı araştırmaların Y kromozomu taşımayan Drosophila
melanogaster organizmalarının da belli bir süre yaşayabildiğini göstermesi Y kromozomlarının yaşam
döngüsünün her evresinde transkripsiyona uğramadığını düşündürmektedir. Bu çalışmada organizmanın
Y kromozomları üzerindeki mevcut genlerin transkripsiyona uğrayıp uğramadığı ve yaşam döngüsünün
embriyo, larva, ergin gibi evrelerinin hangilerinde etkin olduğu araştırılmıştır.
Materyal ve Metot
Drosophila melanogaster’in yaşam döngüsündeki embriyo, larva ve ergin evrelerinin her biri için DNA
izolasyonu, ters transkripsiyon, PCR ve jel elektroforezi prosedürleri uygulandı.
Bulgular
• Su(Ste) ve psi3’ün Drosophila melanogaster’in larva ve ergin dönemlerinde Y marker olarak
kullanılabileceği tespit edildi.
• Su(ste) için en iyi PCR metodu tanımlandı: Birinci içerik ve 62ºC sıcaklık
• Embriyo üzerinde yapılan deneyler en iyi PCR metodu ve erginlerde en iyi çalışan Su(Ste)
primeri ile tekrarlandı. Buna rağmen Y kromozomu üzerindeki genlerin ifadesi embriyolarda
gözlemlenemedi.
• Y kromozomu bulunmayan Drosophila melanogasterler’in embriyonik gelişimlerini nasıl
tamamlayabildiğini açıklayabilme imkânı bulunmuştur.
• Y kromozomu olmayan bireylerin yaşamlarının kısa sürmesinin nedeni ise, Y kromozomuna ihtiyacın
organizma geliştikçe artmasıdır: Larva ve erginlerde Y kromozomu etkinliği açıkça görülmüştür.
Sonuç ve Tartışma
Test deneylerinde sadece 3 primerin çalıştığı görülebildi. Gelecekte yapılacak deneylerde her primer
için PCR’da çok sayıda sıcaklık ve içerik denenerek, Y marker olarak kullanılabilecek daha fazla sayıda
primer bulunabilir. Embriyo deneyleri farklı primerler ve PCR içerikleri kullanılarak farklı PCR sıcaklıklarında
tekrar yapılabilir.

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI
Kaynaklar
1. Bernardo Lemos, et al.. 4 Ocak 2008. Polymorphic Y Chromosomes Harbor Cryptic Variation
with Manifold Functional Consequences . Science 319-91
2. Ashburner M, Thompson JN. 1978. “The laboratory culture of Drosophila” In Ashburner M,
Wright TRF. The Genetics and Biology of Drosophila. 2A. Academic Press. 1-81
3. Spring 2008. More on Sexual Differences in Drosophila melanogaster. “Introduction to Biological
Sciences Lab” at Vanderbilt University
www.cas.vanderbilt.edu/bsci111b/drosophila/sexual-differences.htm (01/072009)

BİYOLOJİ PROJE ÖZETİ (21. Araştırma Projeleri Yarışması Biyoloji 1. si)
Projenin Adı : Doğal maddelerin optik özelliklerinin kullanımı ile deformasyonlu
dokuların tespiti.
Projeyi Hazırlayanlar : Kamile ÖZBEK – Ecem SELİM
Okulu : Özel Avrupa Lisesi – İstanbul
Danışman Öğretmen : Öznur PAMUKÇU GEZER
Giriş ve Amaç
Bu çalışmada, kinin bileşiklerinin, doğal bir mineral olan Wernerite taşının, A1 ultraviyole ışığında
şoresan (parlama) özelliğinin kullanımıyla deformasyonlu dokuların saptanması, takibi ve tedavisinde
alternatif kolaylık sağlaması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda bu hücrelerin sağlıklı hücrelere göre fazla
besin tüketme ve hızlı bölünme özellikleri kullanılmıştır.
Yöntem ve Materyal
Deneysel çalışmalarımız, yoğun aminoasit içeriğiyle vücut hücrelerine benzerlik gösteren mantarlar
üzerinde gerçekleştirilmiştir.Enjekte edilecek madde içeriklerine göre bölümlendirilen mantarların kök
ucuna, kök çevresine ve toprağına wernerite süspansiyonu ve kinin çözeltileri verilmiştir. Madde emilimi
sonucu mantarlar üzerinde oluşan parlaklık belirli zaman aralıklarında lüksmetre ile ölçülmüştür.
Sonuçlar ve Tartışma
Çalışmalarımız sonunda lüksmetreyle ölçülen değerlerin parlaklığın göstergesi olarak geçen süre ile
doğru orantılı olarak arttığını göstermiştir. GraŞkte görüldüğü gibi şoresan özellik en çok wernerite
süspansiyonunda gözlemlenmiştir.Bu da geliştirdiğimiz hipotezleri doğrulamıştır.

MEF ULUSAL VE ULUSLARARASI
22. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI
Geçen süre (saat)
Ölçülen Değerler (lüx)
GraŞk 4: Kinin dehidroklorür,tonik çözeltisi ve wernerite mineralinin mantarlar üzerindeki değişimin
ölçüm değerleri çalışmalarımız sonucunda kitle halinde bulunan deformasyonlu dokuların, doğal
maddelerin optik özelliklerinin kullanımıyla tespit edilebilmesi,kitlenin bulunduğu bölgenin belirlenerek
tedavi sürecinin buna göre planlanabilmesi,sağlıklı hücrelerin zarar görmemesi, Alzheimer, damar
hastalıkları ve doku tanımalarında kullanılabilmesi,maliyetinin az olması yöntemimizi diğer yöntemlerden
farklı kılmaktadır.
Kaynaklar
• Cerrahpaşa Tıp Fakültesi PET ve CT bölümü (Sertaç Asa )
• The Biology of Cancer by Robert A. Weinberg
• http://webmineral.com/data/Scapolite.shtml
• www.bilimseverler.com/tag/ultraviyole-isik
• Bahçeşehir Üniversitesi ISSS birimi ( Selçuk Özyurt , Bülent Aydın)
• ”Kanserde alternatif ve tamamlayıcı tıp ” Prof.Dr.Erkan Topuz

MEF Ulusal ve Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması Genel Koordinatörlüğü
MEF E⁄İTİM KAMPÜSÜ, Ulus Mah. Öztopuz Cad. Leylak Sok. 34340 Ulus – Beşiktaş / İstanbul
Tel: (0212) 287 69 00 Dahili: 1190 – 1165 Faks: (0212) 257 90 95
www.mef.k12.tr

Editör
Türkiye Eğitim Kampüsü - İlkokul ortaokul lise üniversite eğitim etkinlikleri duyuruları.