KOVANDAN SOFRAYA İZLENEBİLİR ARI ÜRÜNLERİ KONGRESİ ve SERGİSİ

“KOVANDAN SOFRAYA İZLENEBİLİR ARI ÜRÜNLERİ” KONGRESİ ve SERGİSİ

7-8 Nisan 2014

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL KÜLTÜR MERKEZİ

Bal ve diğer arı ürünleri, bilinen en doğal ve sağlıklı ürünler olup, insanoğlunun var oluşundan bu yana tüketilmektedir. Eşşiz lezzeti ile bal başta olmak üzere polen, propolis ve arı sütü ticari değer bulan en önemli ürünler olup, Eski Mısırlılar ve Sümerlere kadar uzanan tarih boyunca çeşitli hastalıklara karşı bir çare olarak görülerek sağlık ve beslenme amaçları ile kullanılmıştır. Bu ürünler üzerinde günümüze değin yapılmış binlerce bilimsel araştırma bu değeri ortaya koyarken, süregelen çalışmalar sağlık üzerinde etkilerini daha iyi anlayabilmemiz için yeni bilgiler sunarak aydınlanmamızı sağlamaktadır. Bal, polen, propolis ve arı sütünün zengin içeriğinin gün ışığına çıkarılması ile bu mucizevi ürünlerin sağlık etkileri üzerine yoğunlaşılmış ve bugün insanlar için doğallığın simgesi haline gelen bu ürünlerin değeri ortaya çıkmıştır.

İnsanoğlunun var olmasından çok önce bal yaptığı bilinen arıların on binlerce yıl öncesi başlayan hikayesi, ağaç kovukları ve kaya oyuklarından, toprak ve kilden yapılmış kaplara ve günümüzün kovanlarına doğru gelişmiştir. Tarihi kayıtlara göre eski Mısır’da başlamış olan arı yetiştiriciliği, Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa medeniyetlerinin gelişiminde önemli yer tutmuştur. Arıcılığın Anadolu’nun en eski ve en yaygın üretim etkinliği olduğu bilinmektedir ve bal arısı Ülkemizin kıymetli öz varlıklarından biridir. Ülkemiz Dünyanın arı gen merkezlerinden biri sayılmaktadır ve yaklaşık 5,5 milyon koloni varlığı ile Dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Yurdumuzda en önemli ticari değer taşıyan arı ürünü olarak bal öne çıkmaktadır ve kalitesi, aroma ve lezzeti ile benzersizdir.

Ancak Ülkemiz sahip olduğu mevcut arıcılık potansiyelinden yeteri kadar faydalanamamaktadır. Ülkemiz arıcılığının en önemli sorunlarından biri, bal veriminin ve bal dışında diğer arı ürünlerinin üretiminin istenen seviyede olmamasıdır. Ayrıca bal arılarının bitkisel üretimde tozlaşmanın sağlanması amacıyla kullanılmaları da yaygın değildir. Oysa Ülkemizin yüzölçümü, topoğrafik yapısı, iklim, bitki örtüsü ve çok uzun yıllara dayanan arıcılık geleneği de dikkate alındığında, arıcılığımızın çok daha yüksek gelişim göstermesi ve doğal olarak sadece bal değil, tüm arı ürünlerinin hem Ülkemiz pazarında yer alması hem de bu ürünlerin Dünya pazarlarında ticari değeri yüksek markalar olarak kendilerine yer bulması beklenilmektedir. Ayrıca arıcılık uygulamalarında veterinerlik ilaçlarının kullanımı ile arı ürünlerinde gözlenebilen kalıntı sorunları ve özellikle balda kasıtlı olarak yapılan aldatmalar sonucu ortaya çıkan gıda güvenliği problemi bu ürünlerimizin değerine zarar verebilmektedir. Oysa günümüzün gıda güvenliği anlayışı diğer gıda ürünlerinde olduğu gibi bu ürünler için de KOVANDAN SOFRAYA kadar geçen her kademeyi kapsamaktadır. Kuşkusuz birincil üretimi temsil eden arıcılık uygulamaları ürünlerin sağlıklı ve güvenilir oluşunu doğrudan etkilemektedir.

Bal arısının Yeni Dünyanın keşfine kadar sadece Avrupa, Afrika ve Asya’da olduğu ve arıcılığın 1500’lü yıllardan sonra bu yeni ülkelerde başladığı dikkate alındığında, geleneksel olarak onbinlerce yıl arıcılığın yaygın olduğu coğrafyamızda arı ürünlerinin bugün modern teknikler ile sağlıklı, güvenilir ve tüm arı ürünlerini içerecek bir çeşitlilikte üretilmiş olması ve Dünya pazarında lider olması beklentisi son derece açıktır.

Bu kongrede, birincil üretimden başlayarak KOVANDAN SOFRAYA arı hastalıkları, mücadele yöntemleri, arıcılık uygulamalarında kullanılan teknikler, yeni modern teknolojiler ile sağlıklı, güvenli ve aynı zamanda çeşit zenginliğinde arı ürünleri hedefine nasıl erişilebileceğinin, sektörün tüm paydaşlarının katkıları ile tartışılabileceği bir bilimsel ortam sunulması hedeflenmektedir.

Saygılarımızla,

Prof.Dr. Dilek Boyacıoğlu
Kongre Başkanı

Kongrenin Amacı

Arıcılarımız ve Arı Yetiştiricileri Birliklerinin temsilcileri, bilim insanları, eğitimciler, kamu sektörü temsilcileri, yerel idare temsilcileri, gönüllü kurumların temsilcileri ve özel sektör temsilcilerinin bir araya gelebilecekleri bir tartışma ortamı yaratılması amaçlanmaktadır.

Kongrede arı ürünleri sektöründe yer alan tüm kimliklerin bir araya getirilmesi ile beklenenler; arıcılığımız ve arı ürünleri hakkında bilgi kazanımı ve değiş tokuşu ile bu alanda tüm paydaşların sorunlarımızın çözümüne katkıda bulunacak önerilerini paylaşabilmesidir. Bir anlamda bu kongre ile arıcılığımız ve arı ürünlerinde yaşanan sorunların tespiti ve çözüm önerilerini tartışmak ve sağlıklı, güvenli, geniş çeşitlilikte, yüksek verimde ve ekonomik arı ürünleri üretim ve tüketim hedeflerine erişmek için; birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görülen arıcılarımız, kamu temsilcileri, yerel yöneticiler, gönüllü organizasyonlar, özel sektör ve bilim insanlarının bir büyük çerçeve içinde yer almalarının sağlanması amaçlanmaktadır.

Kongre Konuları

Kongrede tartışılacak ana konular ve alt başlıkları;

• Arıcılık

o Kış ölümleri

o Arı hastalıkları

o Üretim teknikleri

o Modernizasyon

• Arı Ürünleri

o Gıda güvenliği

o Beslenmedeki yeri ve önemi

o Katkı ve kalite sorunları

o Apiterapi

Dolayısıyla, her davetli konuşmacımızın ana konu ve alt konularda aşağıdaki dört kritik soruya yanıtlar araması beklenmektedir. Arıcılığımızda ve arı ürünlerimizde;

(1) Bugün mevcut bilgi ve uygulamaların durumu nedir?

(2) Bugün geçmişe göre ne değişti ve bu değişikliklerin sonuçları nelerdir?

(3) Hedeflerimiz ne olmalıdır, nasıl erişmeliyiz?

(4) On yıl sonrası için bu sektör için beklentileriniz nedir?

İletişim
Kongre Sekreteryası:
Taylan Samancı
E-posta : info@kovandansofraya.com

Editör
Türkiye Eğitim Kampüsü - İlkokul ortaokul lise üniversite eğitim etkinlikleri duyuruları.