KARA ÖLÜM

Bu korkunç hastalık ilk olarak Çin ve Orta Asya’ da başlamıştır. 1347’de Kırım’da bulunan bir Ceneviz ticaret merkezini kuşatan Moğol ordusunun veba hastalığından dolayı ölen cesetlerini mancınıkla kente atıp Kara vebayı maalesef Avrupa’ya taşınmıştı. Bu korkunç hastalık tarihte Kara ölüm olarak adlandırılmıştır. Maalesef bu kara ölüm Avrupalı insanların sosyal temellerini değiştirmeye bile yetmiştir. Benzer salgın hastalıkların nedense her zaman Avrupa’ya geri döndüğü düşünülmüştür. Etkileri 1700’lü yıllara kadar devam etmiştir Bunların arasında farklı farklı salgınlar ortaya çıkmıştır.1629-1631 yılları arasında İtalya salgını gerçekleşmekteydi. O da Kara veba kadar ölümcül bir hastalıktı. Neredeyse İtalya’yı cehenneme çevirmişti.1665-1666 yılları arasında da Büyük Londra Salgını gerçekleşti.1679 yılında Büyük Viyana Salgını,1720-1722 Büyük Marsilya Salgı ve son olarak 1771 Moskova salgını bulunur.

Kara Ölüm
Kara Ölüm

Salgını tanımı üzerine birçok tartışma mevcuttur ancak Avrupa’da 19. yüzyılda ortadan kalkmıştır.14. yüzyılda bu salgına “Büyük Ölüm” denmeye başlanmıştır. Ama sonraki yıllarda “Kara Ölüm” geçilmişti. Bunun sebebi de deri altında kanamalar yüzünden derinin siyaha dönmesidir. Ama aslında buradaki “Kara” kelimesi siyah anlamında değil kasvetli, sıkıntılı anlamına gelir. Deri altındaki kanamalar deriyi siyaha döndürür. Deride şişlikler oluşur ve şişliklerden iltihap fışkırır ve vücut kendini yavaş yavaş ölüme terk eder. Bu salgında en tehlikeli meslekte tabi ki doktorluktur. Bu yüzden Charles LORME vebanın sembolü olan maskeleri bulup maskenin ucuna şifalı bitkiler yerleştirdi. Böylelikle hem sembolü buldu hem de doktorları korudu.1347 yılında başlayan Kara ölüm 1351 yılında son buldu. Ama maalesef insanlara hem ekonomik hem de psikolojik bir zarar vermiştir. Günümüzde ise bu korkunç hastalık antibiyotiklerle kontrol altına alınmaya başladı.

Nehir Kocak
4.sinif ogrencisiyim,kitap okumayı ve hikâye yazmayı çok seviyorum.