Kampüs’te yağmur, içimde fırtına var !

Belki de herkesin sıkıntısı var,beklide herkes ağlamak isteyip içine biriktiriyor,belki de beklide diye giden iç karmaşanın ortasından fırlayıp iç karmaşıklıklardan yazıyorum sizlere.Bugünlerde diye başlayamayacağım çünkü bazı insanlar melakoliyi sever gülmeyeli uzun zaman oldu içten içe nedeni yok diyorsan kesinlikle içinde uhte bırakan insanlar yüzünden olan eksikliklerdir çoğu zaman kimisi bunu avantaja çevirir kimisi sürekli bununla yaşar seçim farklıdır kimseyi seçimleri yüzünden yazgılayamayız.Her kişi kendi iç sesinden sorumlu kim ne derse desin bazısının yapısı bakımından bir şeye hayır dendiğinde onu evete çevirir kimisi ise o hayırı dinlemez eveti kendisi bulur falan filan bunların tek çiban başı iç sesteki uhtelerdir.Kimisi yazarak rahatlar nitekim bu bile rahatlatmaz kimilerini uhtelerinin gelmesini bekler gelmeyeceğini bile bile bekler yolların kapalı olduğunu düşünse bile bir temelinin olmadığını bile bile bekler umut dediğimiz dünyada iç sese unut demek çok kolay yapısında umut tohumu biriktiren bir vücut için haylice zordur bu…

Bir insanı tanırsınız beklide tanımaz üzerine hayaller kurarsınız bir şansınızın olduğunu varsaydığınız gün afallar ve bi çuval inciri çöpe atarsınız sonra buna ergenlik der ilerleyen zamanlarda gülersiniz.İçinizi tırmalar bunlar sürekli kavga eder üzülürsünüz kendi içinizde sıka sıka can bırakmazsınız nefes almak bile zor gelir bazen her şey bitti derken her şeyin bitmediğini öğrettiğiniz insan gün gelir sizi bitirir siz var edersiniz o sizi yok eder bu hayatın size içten olmaz deme şeklidir.

Yapısal olarak kendinizi dik tutmak için kimse ama kimseye ihtiyacınız yoktur size ihtiyacı olanlar sizden aciz anlamına da gelmez lakin bu tür düşünen insanlardan birine vurulursanız yandığınızın resmidir.Neden mi ?Kaybetme korkusunu hissettirirsiniz içten içe .Bir örnekle somutlaştıralım bu konuyu misal geçmişten de söylendiği gibi çocukken bir köpeğin yanından geçerken o sizi anlıyor korkma diye kandırdıklarını zannederdiniz değil mi? Halbuki bir köpeğin algısını anlamayacak kadar küçüktünüz o size göre bir köpekti düşünemeyen ama hissiyat bakımından baktıkça yaradıcının gücünü gördükçe hissi etkileşmelerin de olduğuna inanırsınız.Korku da bir histir tıpkı mücadele gibi Eğer siz o tohumu olduğu gibi yansıtırsanız sonuç o denli ilerler ve sadece bir çember içinde yaşamaya mahkum kalırsınız o çember sizin ufkunuzdur.Halbuki düşünemediğiniz yerlerde de yepyeni ufukların olduğunu düşündüğünüzde o çember size artık geçmiş olarak gözükmekteydi .İnsanların söylediklerinden çok yaptıklarına inanın davranışları onları ele veren en iyi silahlarıdır.

Bir insanı tanıma çabasına girmeyin konuşmak her şey değil çünkü.İnsanları konuşarak kısıtlayabilme ihtimalleriniz daha fazla bu günlerde.İnsanlar okumuyorlar.İzlemiyorlar.Entel dantel işlerle uğraşıyorlar.Bunun verdiği bir boşluktan da asıl aşkı unutuyorlar.Farklı düşüncelere sahip insanları anlamanın ilk yolu onları doğal yaşamlarında izlemektir.Bir insanın yapısını kodlamak yani konuşmak kimi zaman bozabilir.Bir insanı cidden tanımak istiyorsanız izlenim ilk temek kuraldır.Bir film izlediğinizde nasıl ki oyuncuların mimiklerinden yaşadıkları olaylara kadar irdeliyorsanız bunu da yapabilirsiniz.Bazen insanlarla konuşmak boşa kürek sallamaktır.Nedeni ise alele yaşamayan insanlar vardır.Dilde de izlenimde de .Hani hayat bir oyun sahnesi ve bizde birer oyuncuyuz cümlesiyle işler bazı insanlar o bakımdan diyorum konuşmak bazen iyi değildir.Elbetteki bir dar alan içine sokuşturmak için söylemiyorum tüm bunları sadece her açıdan olaya bakmak gerek sonunu düşünmek gerek.Kırk kere düşünüp bir defa konuşmak gerek.Olgun olmak gerek olgunlaşmak gerek.Sinir yollarına stres bindirip tez elden hüsrana uğramamak için bunlar.İnsanları tanımak istiyorsanız onları oldukları gibi kabul edin ama asla kendinizi onlara göre yönlendirmeyin iyiyi alın kötüsünü törpülemeye çalışın olmuyorsa zorlamayın.Çünkü bazen içinizdeki fırtınalar gün olur kampüsün üzerine yağmurunu salar.Ve unutmayın.Bedeninizi kaybettiğinizde değil hislerinizi kaybettiğinizde ölürsünüz….

Neslihan ÖZŞAHİN