İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali 2012

Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nin on beşincisi,

27 Eylül – 2 Ekim 2012 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor

15 yıl önce, Türkiye’de belgesel sinemanın üretimini ve izleyici ile buluşmasını sağlamak, belgesel sinemacılar arasında dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek üzere 1997 yılında toplanan Belgesel Sinemacılar Konferansı ile ortaya çıkan iki önemli, somut çıktı vardı; BSB-Belgesel Sinemacılar Birliği kuruldu ve Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali başlatıldı.

Festival, 1997 yılından bu yana Türkiye’den ve dünyadan yüzlerce belgesel filme ev sahipliği yaptı. Çok sayıda belgeselciyi ve belgesel kuramcısını seyirciyle buluşturdu. Sinema sanatının evrenselliğini önde tutarak, belgesel sinema aracılığıyla farklı toplumların birbirlerini tanımalarının ve anlamalarının da önünü açarak sıcak bir ortam oluşturdu. Şimdi, “15.1001”de, tüm belgeselciler olarak, gerçeklerimizi ve hayallerimizi bir kez daha paylaşmaya hazırlanıyoruz.

1001 Belgesel Film Festivali’ne katılacak filmlerin seçimi, güçlü ve evrensel bir sinema dili kullanmış olmaları kadar; insanlığı yücelten değerleri, farklı kültürlerin birbirleri yerine geçirilmeden bir aradalıklarını savunmaları; insanlığın gelecek tasarımına katkı sağlamaları; farklı ve derin bakış açıları sunuyor olmaları gibi temel ölçütler çerçevesinde yapılır.

“SİSTEM HATASI”
Festival komitesi, 1001 Belgesel’in 15. Yıl temasını “sistem hatası” olarak belirledi.

Siyaset, ticaret, adalet, milliyet, diyanet toplumların ve bireylerin özgür seçimlerini günden güne daraltan yeni egemenlik aklının hizmetinde. Tüm nehirlerin yatağı, aynı bataklığa doğru değiştiriliyor. İnsanın ilkel içgüdü, korku ve refleksleri yaşama hakim kılınıyor. Bilinç, aşırı yüklemeyle tıkanan kanallardan geçip yardıma gelemiyor.

Sistem hata veriyor. Günlük yaşamımıza yoğunlukla giren bilgisayar teknolojisinin “durduğu” ve yeniden başlatılmadan kendini toplayamadığı nokta… “Sistem hatası” söz konusu aygıtlarda “donanım ve yazılım uyuşmazlığı”, “bellekte yetersizliği”, “sistem aygıtlarına binen aşırı yük” ve benzeri nedenlerle açıklanır. Onarım için önerilen ilk çözüm “ sistemin yeniden başlatılmasıdır.” Sistem, belleğe ulaşımın, bu veri, bilgi deposuyla alış-verişini hızlandıracak önlemlerle yeniden yapılandırılır.

“Toplumsal hafıza boşluklarının doldurulmasını, kültürel sürekliliğin sağlanmasını ve doğaya sahip çıkılmasını temel varoluş gerekçesi olarak kabul eden BSB, bütün zamanlara tanıklığın, hayata bilgi ve yaratıcılıkla müdahale etmenin ve geleceğin tasarımının, Belgesel Sinemanın kurumsallaşması ile ivme kazanacağının ayrındadır… (Yarına Ne Kaldı -1997)

“Kendi kimliğini, kendi dili ve kendi kavramları ve kendi sözcükleri ve kendi kuralları ile açıklamanın arayışı içinde olan BSB, kendi özgürlük alanını yaratmayı ve bağımsızlığını hedef olarak saptarken, düşünme, ifade etme, yaratma, üretme gibi kavramlara ayrım gözetmeden sahip çıkmanın, onları tıkayan kanallar açıldıkça, dünyayı yaşanır kılacağını bilir…. (Yarına Ne Kaldı – 1997)”

Belgesel Sinema ile yeniden başlayalım. Tüm dünyadan sistem hatasını aktaran, belleklerimizi tazeleyen, bilincimizi uyaran gerçek öykülerle; Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivalinde buluşmak üzere.

Bu yıl yitirdiğimiz büyük usta Theo Angelopoulos gibi, “Sinemanın Dünyayı kurtarabileceğine inanmak istiyoruz.”

ANA PROGRAM: GERÇEĞİN 8 RENGİ

İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali ana gösterim programını yine renklerle belirlenmiş bölümler altında düzenliyor ve gerçeğin 7 rengini oluşturacak filmleri sunuyor.

Siyah – İnsanın İnsana Ettikleri: Haklar, haksızlıklar, savaşanlar, savaşılanlar, ezilenler, ezenler.

Kırmızı – İş ve emek, işçi ve emekçi öyküleri

Turuncu – Modern zaman öyküleri

Sarı – Tarihe belge ve sinema ile özgün bakışlar

Mavi – Olağanüstü insanların sıradan, sıradan insanların olağanüstü öyküleri

Mor – Toplum içinde kadın, ailede kadın, çalışan kadın, şiddet karşısında kadın, kadın karşısında şiddet

Yeşil – Sürdürülebilir bir dünya için uğraşan filmler

Beyaz – Kültür ve sanat

GENÇ BELGESELCİLER İLK FİLMLER

Türkiye’de belgesel sinemaya olan gereksinim ve ilgi hızla artarken, bunun doğal sonucu olarak genç sinemacıların bu alana girişleri de çoğalıyor. İlk filmler sayı ve nitelik olarak büyüyor. 15 yıldır Türkiye’de belgesel sinemanın en köklü platformu olan Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali, bu yıldan başlayarak başarılı ilk filmlerinden bir seçkiyi izleyici ile buluşturuyor; genç belgeselcileri destekliyor.

Editör
Türkiye Eğitim Kampüsü - İlkokul ortaokul lise üniversite eğitim etkinlikleri duyuruları.