Ankara Hilton-SA’da gerçekleştirilen Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi (TÜRKTAY) Paneline katılan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, atık yönetimi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Emine Erdoğan, insanlığı bir plastik istilasının beklediğine dikkati çekti.
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen TÜRKTAY (Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi) Paneli, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum. T.C Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açılış konuşmalarını yapmasıyla başladı.
Ankara Hilton-SA’da gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, iki gün boyunca düzenlenecek olan panelde atık yönetimini ve bu yönetimin ülkemize sağlayacağı katkıları irdeleyeceklerini, sorunları masaya yatıracaklarını belirtti.
Prof. Dr. Karaosmanoğlu, iklim değişikliği noktasında sahada mücadele verdiklerine dikkati çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunmadan eğitime enerjiden tarıma varana kadar atık yönetiminin ve yaratacağı yeşil ekonominin her yönünü sıfır atığa odaklanarak iki gün boyunca konuşacağız. Güzelim Türkiye’mize atık yönetiminin sağlayacağı faydaları irdeleyeceğiz. Bizler sahada ve masada güçlü Türkiye ve iklim değişikliğiyle mücadele için uğraş veriyoruz. Bazı hususları arz etmek istiyorum. Organize Sanayi Bölgelerinin kuruluş hedeflerinde çarpık kentleşmenin ve çölleşmenin önüne geçmek vurgulanmaktadır. Geri dönüşüm ve geri kazanım ile iştirak eden atık iş dünyasının bir sanayi kolu olarak OSB’lerde faaliyet göstermesine olanak tanınması ve atık arındırma tesislerinin kurulmasının ve desteklenmesinin, yerinde atık yönetiminin, üretiminin çevresel lojistik maliyet avantajları nedeniyle ülke menfaatinde görmekteyiz. Atık ticaret ve endüstride ithal edilerek ihraç edilerek, ihraç kaydıyla ithalatı yapılarak dâhili işleniyor. Menşei kontrolü yapılarak atığın denetimi yapılmalı sorgulanmalı ekonomimize katacağı değer kesinlikle sekteye uğratılmadan lisanslı tesislerimiz tam kapasiteyle atığı işleyebilmelidir. Sektörün rekabet gücü azaltılmadan, ucuz girdi ve ulusal çıkar doğrultusunda her bir atık türü için ithalat konusu ayrı değerlendirilerek ithalat yetkisi verme koşulları saptanmalı ve atıklar ülkemize kabul kriterleriyle girmelidir.”
ATIK ULUSLARARASI BİR SERVETTİR
Atık sektörü konusunda T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yapacakları olduğunu ifade eden Karaosmanoğlu: “Bakanlıklarımıza bağlı bir çevre dairesinin, koordinasyon grubunun olması ülke çıkarları açısından önemlidir. TÜRKTAY sonuç raporları bizlere hep umut ve gurur veriyor. Tabii, sadece sorunları dile getirmek olmaz, çözüm önerilerini de saptayacağız. 10. TÜRKTAY’ın sonuçlarını da ilgili makamlara ileteceğiz. Bugün dünya gıda günü… En büyük amacımız tarımsal ürünlerin kullanıldığı her yerde su ve enerjiyi de verimli kullanarak atık oluşumunun önüne geçmek. Sorumlu üreticilere duyarlı tüketicilere ihtiyacımız var. Evde, işte, okulda, yolda, tarlada kısacası her yerde enerjimizi, suyumuzu, atığımızı iyi yönetmeliyiz. Atık bir hammadde, uluslararası bir servettir. Atığa ulusal servet olarak bakan birçok kişi dışarıda görev yapıyor. Onların da heyecanı bizlerle… Tesisler artık kapılarından gireceği atığı diğer bir deyişle ham maddeyi bekliyor. Sıfır Atık’ı hedef alarak en az atık oluşturmayı amaçlıyoruz. Sayın Emine Erdoğan, Sıfır Atık’ı himayenize alarak yaygın bir etki oluşturdunuz ve bilinç kazandırdınız. Atık endüstrisine emek verenler adına teşekkürlerimi kabul buyurun. Sayın Ticaret Bakanım Ruhsar Pekcan, atık artık ticaret içinde geçerli. Biz atık sektörünün ekonomiye olumlu anlamda katkı sağlayacağına inanıyoruz. Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanım, size ve nezdinizde bakanlığa destekleriniz için teşekkürlerimi arz ediyorum. Kıymetli katılımcılar 10. TÜRKTAY Panelinin verimli geçmesini temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.
“SIFIR ATIK PROJESİ” ÜLKEMİZİN YETKİNLİĞİNİ ARTIRMIŞTIR
T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan 10. TÜRKTAY Panelinde konuşmasına, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a; bu konuda hassasiyet gösterdiği için teşekkürlerini sunarak başladı. Küresel çevrenin bozulmasının ve iklim değişikliğinin alarm zillerinin ülkenin her yerinden duyulduğunu dile getirerek: “Çevre korunması ve atık yönetimi artık ekonomik rasyonaliteye dönüşmüştür. Hemen hemen her aktör insani ve ahlaki duyarlılığın ötesinde çevreyi korumanın önemine vurgu yapıyor ve küresel bir üretimin, eskisi gibi gerçekleşmeyeceği konusunda hem fikirler.
Çevrenin korunmasının ve iyileştirilmesinin ekonomik açıdan da önemli olduğunu gösterir. Arık hemen hemen her sektörde çevreye duyarlı ürün geliştiriliyor. Şu an, geri dönüşümlü ve enerji tasarruflu ürün gibi yeni segmentlerin doğmasından bahsediyoruz. Aslında firmaların tüketicilerin talep doğrultusunda sektörlerin çe çevreye evirildiğine şahitlik ediyoruz. Bu bağlamda diyebiliyoruz ki tüketiciler de geri dönüşüme doğru artan bir hissiyat mevcut. Firmalar de bu konu üzerinde rekabet etmektedirler. Firmalar demişken, atıklar; yeni bir ekonomik değer haline gelmekle birlikte atık ithalatı da gerektiğinde uluslararası sözleşmelere uygun olarak bakanlığımızın tebliğiyle düzenlenmektedir.
Bugün burada 10’uncusu düzenlenen TÜRKTAY Paneli gibi yapılan her çalışma sektörlerin duyarlılığı açısından hizmet etmektedir. Hem bir farkındalık hem de uygulama projesi olan emine Erdoğan himayesindede olan sıfır atık projesi ülkemizin yetkinliğini geliştirmiş bulunmaktadır.
Son yıllarda çevrenin korunması ve atık yönetimi noktasında idrak ve farkındalık seviyesinde önemli bir gelişme olduğunu görüyoruz. Gidecek çok yolumuz var ama elbirliğiyle gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için çalışacağız. Bakanlık olarak hassasiyet göstereceğiz. Katkı gösteren herkese teşekkür ediyoruz.
“SIFIR ATIK”, EN BÜYÜK ÇEVRE PROJEMİZ
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sözlerine T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatılan “Barış Pınarı Harekâtı”na ilişkin bilgi vererek başladı. Bakan Kurum, operasyonda şehit düşenlere rahmet, ailelere sabır diledi.
Sıfır Atık Projesinin, şimdiye kadar başlatılmış olan en büyük çevre hareketi olduğunu belirterek bu projenin 81 ilde karşılık bulduğuna vurgu yaptı. Murat Kurum: “Bugün buraya “Yeşil Ekonomi Yolunda Sıfır Atık”ı konuşmaya geldik. Bu organizasyonu gerçekleştiren herkese teşekkür ediyor, toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Sıfır Atık projesiyle yüzde 13 geri kazanım sağlandığını söyleyen Kurum, bu projeyle 100 bin kişiye istihdam alanı oluşturulacağını dile getirdi. Kurum: “Şu an itibarıyla 25 bin kamu, kurum ve kuruluşumuz sıfır atık sistemiyle tanıştı. Pilot olarak belirlediğimiz ilçelerde de uygulama yaygınlaşacak. En büyük önceliğimi atık oluşumunu engellemek. Bu bağlamda ilk önce plastik tüketimini azaltmak adına çalışmalar yaptık. Poşetleri ücretli hâle getirdik. Bu sayede poşet kullanımında yüzde 80’lere varan azalma meydana geldi. Yakında zorunlu depozito uygulamasını başlatacağız. Şehir meydanlarında, parklarda, AVM’lerde ve bahçelerde bu uygulama yaygınlaştırılacak ve halk bilinçlendirilecek.
Atıklarımızı kayıp olarak değil yeni bir kaynak, yeni bir değer olarak ele alıyoruz. Bu şekilde hem doğayı koruyoruz hem de ekonomiye katkı sağlıyoruz.
Sıfır atıkla bahsettiğimiz büyük hedeflere ulaşmak için atık yönetimindeki sorunları çözmeliyiz. Atık yönetimi konusundaki sorunları çözebilmek için etkin denetleme yapacağız. Stratejik planlama çalışması yapıp atık yönetimini ülke genelinde yaygınlaştırmak istiyoruz.
TÜRKTAY’ın düzenlediği bu programda da “Sıfır Atık”ı tüm yönleriyle tartışacağız. Sıfır atıkla ilgili etkinliği artırmak için projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz. Sıfır Atık sistemini takip etmek amacıyla mobil aplikasyon çalışmalarımız da devam ediyor. Ülke genelinde bu sistemi yaygınlaştıracağız ve Sıfır Atık’ı ülke genelinde dijitalleştireceğiz.” açıklamalarında bulundu.
FELAKET SENARYOLARI SIFIR ATIK PROJESİYLE TERSİNE ÇEVRİLEBİLİR
Programda konuşan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan sözlerine “Barış Pınarı Harekâtı”nda görev yapan Türk ordusuna dua ederek başladı. Panelde bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Emine Erdoğan, çevre konularının sık gündemde yer almasının verdikleri mesajların yerine ulaştığının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Programın hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, doğal kaynakların tahrip edildiğine, ekolojik dengenin bozulduğuna ve yıkıcı üretim modellerinde ısrar edildiğine vurgu yaptı.
Emine Erdoğan: “Bilim insanlarının tüm uyarılarına rağmen var olan üretim modellerinde ısrar etmenin, çevre krizinin boyutlarından ne denli habersiz olunduğunu gösterdiğine işaret eden Emine Erdoğan, “Bu anlamda 21. yüzyıl medeniyeti, bir plastik medeniyeti haline geldi. Geldiğimiz noktada, bir gelecek yokmuşçasına devam etmemiz mümkün değil. Yeşil ekonomiye, yani kaynakları azaltmadan, yarına aktarmayı garanti eden üretim biçimlerine geçmemiz hiç kimse için bir seçenek değil, zorunluluktur. Zamana karşı yarışımızda, kazanan taraf olmak istiyorsak, yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmalıyız.” şeklinde konuştu.
Yeşil ekonominin sürdürülebilir sosyal, çevresel ve ekonomik kalkınma ve yoksulluğun azaltılması bakımından çok fazla önem teşkil ettiğini söyleyen Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Yeşil bir ekonomiyle gelir ve istihdamı artırabiliriz. Temiz suya ve enerjiye erişimi iyileştirebiliriz. Atıkların ve karbon salınımının azaltılması, biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin koruması mümkün olabilir. Yani bugün yakın geleceğimizle ilgili çizilen felaket senaryolarını tersine çevirmenin bir yolu varsa, o da yeşil ekonomiye geçiştir. Bu noktada en önemli adım, sıfır atık yaklaşımıdır.”
“SIFIR ATIK, HEDEFLERİMİZİN GELECEĞİ HAKKINDA TEMİNAT NİTELİĞİNDEDİR”
Emine Erdoğan, Sıfır Atık Projesinin ilk olarak Cumhurbaşkanlığı ofislerinde ve kamu kurumlarında başlatıldığına ve kısa zamanda çok fazla yol katedildiğine dikkati çekerek, “Görüyorum ki yalnızca kamuda ve belediyelerde değil, özel sektörde de karşılığını buldu. Her şeyden önemlisi halkımızın vicdanlarında hak ettiği yeri edindi. 2019 yılı sonu itibarıyla, 25 bin binada sıfır atık uygulamasına geçme hedefini koymuştuk. Bu hedefimize 2 ay önceden ulaştık. Bu hız, sıfır atık hedeflerimizin geleceği hakkında bir teminat niteliğindedir.” cümlelerini kaydetti.
20 MİLYAR LİRA EKONOMİK KAZANÇ
Sıfır atık yönetim sisteminin, 2023’e kadar tüm ülkede uygulamaya konulması, yıllık 20 milyar lira ekonomik kazanç sağlanması, 100 bin kişiye istihdam getirmesi ve yüzde 35 oranında geri kazanım hedefleri olduğunu bildiren Emine Erdoğan, “İnşallah bu hedeflerimizi eksiksiz olarak tutturacağız.” dedi.
SIFIR ATIK PROJESİ YAŞAM KÜLTÜRÜDÜR
Emine Erdoğan, yeşil ekonomiye geçişte vatandaşların önemli rol oynadığını dile getirerek , “Bundan sonra yol haritamızın güzergâhı, yeşil ekonomiye uygun teknoloji ve projelerin üretilip yaygınlaştırılması olmalıdır. Elbette gerek yeşil ekonomiye geçmenin, gerekse sıfır atık hareketinin bir başarı hikâyesi olmasının anahtarı, vatandaşlarımızın gönüllerini kazanmakta yatıyor. Bu çalışmalarımızı her ne kadar proje diye ifade etsek de, Sıfır Atık Projesi dediğimiz şey aslında bir yaşam kültürüdür, yani israfın önlenmesidir.” şeklinde konuştu.
YENİ PRENSİBİMİZ; “KULLAN VE ATMA”
İsrafın ülkemizde doğru tanımlanmadığının altını çizen Emine Erdoğan, kullanılan eşyaların ne zaman gerçekten çöp olduğunun iyi değerlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.
Emine Erdoğan: “Şimdi doğru bildiğimiz yanlışları unutmayı başarmamız gerekiyor. ‘Kullan at’ değil, ‘kullan ve atma’ yeni prensibimiz olmalı. Çünkü çöp diye tabir ettiğimiz şeyler, henüz ömrünü tamamlamamış enerji kaynaklarıdır. Sıfır atık hareketiyle bir yaşam kültürü olarak içselleştirmemiz gereken en önemli bakış açısı budur. Kullanıp attığımız materyallerin şimdi nerede olduğunu kendimize sormalıyız.” Şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
“HER 1 DAKİKADA OKYANUSLARA 1 ÇÖP KAMYONU PLASTİK ATIK BOŞALTIYORUZ”
Emine Erdoğan, bir sefer kullanıp atılan tüm materyallerin, okyanuslarda insanlara plastik istilası olarak döneceğini dile getirdi ve şöyle kritik uyarılarda bulundu: “Her 1 dakikada okyanuslara 1 çöp kamyonu plastik atık boşaltıyoruz. Böyle devam edersek, 2050’de her 1 dakikada tam 4 çöp kamyonu plastik atık okyanuslara boşaltılacak. Bilim insanları denizlerin dibinde biriken plastik şişelerin doğada kaybolması için geçmesi gereken süreyi 450 yıl olarak tahmin ediyor. Köpük bardaklar için 50 yıl, içeceklerin teneke kutuları için 200 yıl, sigara izmaritleri için 1 ila 5 yıl, olta misinaları için 600 yıl, çocuk bezleri için 450 yıl kadar süre gerekiyor. Yani biz içtiğimiz bir tek suyun şişesini denize atsak, şu dünyadan göçüp gittikten sonra bile yüzyıllar boyunca çevreye zarar vermeye devam edeceğiz. Doğru yönetmediğimiz her atıkla, yüzyıllar boyu sürecek olan bu kirliliğin ömrüne ömür katıyoruz. İşte bu nedenle sıfır atık farkındalığı sağlamak bu işin başıdır, başarısının teminatıdır.”
Doğaya, ülkeye ve çocukların geleceğine borçları olunduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, “Şimdi bu borcu ödemek için tüm gücümüzü yanlış giden her şeyi tersine çevirmek için kullanmalıyız. Biz yere düşen nimeti öpüp başına koyan bir medeniyetin mirasçılarıyız. İsraf etmenin ve doğaya tahakküm kuran bir efendi gibi davranmanın değerler silsilemizde bir yeri yok.” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin tüm sektörleriyle yeşil ekonomi alanında dünyada bir başarı hikâyesi olarak anlatılacak işlere imza atması temennisinde bulunarak konuşmasını sonlandırdı. Program sonunda Grup E Yönetim Kurulu Başkanı Türkay Özgür, Emine Erdoğan’a plaket takdim etti.