Hayallerim var, bazıları hedef olan…
Hayallerim var, bazıları imkansız olan…
Hayallerim var beni hayata bağlayan, umutlarımı uyanık tutan…
Bir insan ömrü Türkiye’de ortalama 78 yıl iken acaba kaç yılını kendi hayallerimizi gerçekleştirmek için harcıyoruz? Ya da “hayallerimi emekli olunca yapacağım” diyen kaç kişi tanıyoruz? Peki, hayallerimizi gerçekleştirebilecek, zamanı erteleyebilecek yarınımız var mı?
İnsan ömrünü normal şartlarda özetlemek gerekirse;
0-17 yaş arası ailelerimize bağlı büyüme çalışmaları
17 yaş; hayalleri çok kurmak
18 yaş; “reşit oldum her şeyi yaparım”
20 yaş; “kendime yetmeyi öğreniyorum”
26 yaş; hayat gerçekten başlar
30 yaş; sorumluluk demektir, karar vermektir, uygulamaktır
40 yaş; bilinçaltında ölümsüz sandığımız insanların tek tek öldüğünü görüp hayat kısa demektir
50 yaş; mutluluğa açılan kapının keşfedilmesinin yanında hastalıklarla mücadelenin başladığı, gücün kalmadığı dönemdir.
Kısıtlı zamanda hayallerimizdir mutluluk. Zaman bizi kovalarken, hastalıklar her an kapımızı çalabilecekken hayalleri ertelemektir mutsuzluk.
O halde 17 yaşta kurduğumuz hayalleri kaybetmeden 50 yaşa gelmeyi beklemeden, geldiysek artık iş işten geçti demeden kendimiz için adımlar atmalıyız. Bir gün hayatınızı tamamladınız komutu geldiğinde keşke dememek olmalı felsefemiz. Nefes aldığınız her saniyenin tadına varmanız ve hayallerinize kavuşmanız dileğiyle…