Gerek sınıfta gerekse evde düşünce tarzıyla, davranışlarıyla, enerjisiyle, sorduğu sorularıyla bizi zorlayan, sabrımızı sınayan öğrencilerimiz/çocuklarımız bulunmaktadır. Bazen işin içinden çıkamaz ve “Bu çocuğun bana kastı ne?, ya da doğrudan damara bağlar bu feleğin bana kastı ne?” diye düşünerek karalar bağlarız. Aslında sorun olarak gördüğümüz şey belki de bir fırsattır! Bununla neyi mi “Cas”tediyorum… İşte buyurun size CAS!
Açılımı The Cognitive Assessment System (CAS) olan, dilimizdeki karşılığı “Bilişsel Değerlendirme Sistemi” olarak ifade edilen ve bilişsel yetenekleri ölçmek için tasarlanmış bir testtir. Bu test yaşları 5 yıl 0 ay ile 17 yıl 11 ay arasında olan okul çağı çocuklarının “Planlama (Planning), Dikkat (Attention), Eşzamanlı (Simultaneous) ve Ardıl Bilişsel İşlemler (Successive)” olarak ifade edilen alanlardaki yeteneklerini ölçmek ve düzeylerini belirlemek için kullanılmaktadır. CAS’ ın temelini oluşturan PASS teorisine dayanmasının pek çok nedeni bulunmaktadır. İsterseniz bu testin teorik temelini ‘pas geçmeden’ “PASS Teorisi” nin ne olduğuna kısaca göz atalım.
PASS (Planning, Attention, Simultaneous, Successive) Teorisi, zekâyı bilişsel işlemler olarak yeniden kavramsallaştıran bir görüş ortaya koymaktadır. Aslında tanımın içinde yer alan kilit bir kelime bulunmaktadır: “zekâ”! İlk önce alanyazındaki zekâ tanımlamalarına bir bakmak gerekir. Zekâ kavramının tanımlamasını yapanlar arasında doğa bilimcisi Galton’ un, zekâ testi kavramını ilk ilk kez ortaya atan Cattel’ in, bütün zihinsel etkinliklerde rol oynayan “g” faktörünü benimseyen Sperman’ ın ya da çağdaş zekâ testlerine yakın ilk zekâ ölçeğini oluşturan Alfred Binet’ in görüşlerini de gözden geçirmek gerekir. Belki başka bir yazıda “Zekâ, zihin, akıl, yetenek, üstün zekâlı, üstün yetenekli” gibi grift bir yapı oluşturan bu kavramların kullanım biçimlerine yer verilebilir. Bu yazıda ise kimin kime “CAS”tı var, bunu bulmalıyız… 🙂
Das, Naglieri ve Kirby (1994) tarafından oluşturulan PASS Teorisi, bilişsel görüşlere dayalı olarak zekâyı yeniden yorumlamakta ve bunu yaparken de Amerikan, Kanada ve İngiliz Psikoloji dergilerinde en çok kaynak gösterilen bilim adamı olan Luria’ nın görüşleriyle bağlantı kurmaktadır.
Günümüzde artık tek ölçütlü zekâ düzeyine odaklı tanımlardan, çoklu yeteneğe ve performansa dayalı tanımlara doğru bir geçiş olduğu gözlenmektedir. Nitekim bu alanda geliştirilen testler de bu tanımı destekleyecek şekilde geliştirilmektedirler. Bu görüşler, teori ile pratiği birleştirme amacından dolayı geleneksel olmayan görüşler olarak tanımlanmaktadırlar.
CAS gibi bilişsel yetenek testlerinin önemli yanı, özel popülasyonlarda olanlar (yani dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, okuma güçlüğü çeken çocuklar, zihinsel özür/gerilik, travmatik beyin hasarı, ciddi duygusal rahatsızlıklar ve üstün yeteneklilik) için farklı skor profillerinin bulunmasıdır. Bu tip bireyleri fark edebilmek kadar, bu bireylerin doğru bir değerlendirmeden geçmelerini sağlamak ta çok önemlidir.
CAS bilişsel işlemlerin geniş kapsamlı bir şekilde ölçümüne olanak sağlar ve yukarıda da belirtildiği gibi geleneksel zekâ testleriyle ölçülemeyen bilişsel alanlarda üstün olan bireyleri belirleyebilir. Peki, “Nerede bu testi yaptırabiliriz, ya da bu testin eğitimini nereden alabiliriz?”, diye meraklanan okurlar için hemen söyleyeyim, bu testin eğitimini İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’ nce düzenlenen Sertifika Programlarına kayıt olarak alabilir ya da oradaki uzmanların uyguladığı testlere çocuğunuzu/öğrencinizi götürebilirsiniz. Bahsi geçen devlet kurumunun yanında, özel kurumlardan da bu testi yapan yerler bulunmaktadır. Amaaannn şimdi bununla kim uğraşacak, diyorsanız o zaman “sizin geleceğinize kastınız ne?”, diye sormadan edemeyeceğim..!
Kaynakça:
http://www.iapsych.com/wj3ewok/LinkedDocuments/Keith2001.pdf
http://sem.istanbul.edu.tr/?page_id=6850