Farklı Gelişen Çocuklarımız İçin

Blog yazarı
Uzm. Psk. Dan. Nihan Diker Özarslan

Yeniden merhaba,
Her genç kızın hayali; evlenmek, mutlu bir yuva kurmak, gelinlik giymek… Eş dost akraba durmuyor, her bayram gezmesinde size halının desenlerini ezberleten vazgeçilmez soru: “ee evlenmiyor musun artık? Evlen de mürüvetini görelim”. Gün oluyor hayatınızın aşkını buluyorsunuz. Nişan heyecanı, düğün telaşı. Büyüyen aileniz…

Gelinliğinizle evden çıktığınız dillere destan bir düğün yaptığınız o unutulmaz gün. Evlendikten sonra anne babanız başlıyor: “ee biz bir torun sevemeyecek miyiz?” Doğanın kanunu, gün geliyor büyük haberi alıyorsunuz: hamilesiniz! Büyük bir heyecanla ve bin bir zahmetle 9 ay geçiriyor ve çocuğunuzu kucağınıza alıyorsunuz.

Çocuğunuz zihinsel yetersizlikten etkilenmiş…

İşte o andan itibaren önünüzde bambaşka, çetrefilli ama bir o kadar da özel bir hayat var. Aklınıza binlerce soru geliyor. “Bana hiç anne/baba diyemeyecek mi? Hayatım boyunca yanından bir an bile ayrılamayacak mıyım? Hiç bir işini kendisi yapamayacak mı? Ona nasıl yardımcı olacağım? Bu neden bizim başımıza geldi?”
Öncelikle şuradan başlayalım istiyorum, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireylerin çok küçük bir kısmı bakıma muhtaç ve yatağa bağımlıdır. Önemli bir kısımsa öğretilebilir seviyededir. Yani çocuğunuz bazı alanlarda yaşıtlarından geride kalacak olsa da birçok alanda kendini gösterebilir. Ancak bunun sağlanabilmesi için iki anahtar kelimeyi hiç unutmamak gerek: sabır ve hoşgörü. İnanıyorsanız Allah, inanmıyorsanız evren ya da adına her ne diyorsanız o, böyle büyük bir fedakarlığı yapabilecek ve ömrü boyunca masumiyetini hiç yitirmeyecek olan bir meleği emanet etmek için en uygun kişi olarak sizi gördü ve sizi seçti.

Sizin çocuğunuz özel. Bu yüzden davranışları, ihtiyaçları, alışkanlıkları, konuşması… Her şeyi de onun gibi özel. Onun ailesi olarak siz de özelsiniz ve özel biri gibi davranmak durumundasınız. Asla çocuğunuzda bir eksiklik olduğunu düşünmeyin. Nasıl ki hepimiz dünya üzerindeki milyonlarca farklı insandan biriysek ve bizi farklı yapan özelliklerimiz varsa sizin çocuğunuzu da farklı ve özel yapan işte bu. Herkes gibi düşünmüyor, herkes gibi konuşmuyor, belki her şeyi herkes kadar anlamlandıramıyor ancak bu da onu özel yapıyor.

Peki okula başlamadan önce ne yapmalısınız? Bilmelisiniz ki okul çağında esas olan zihinsel olarak özel ihtiyaçları olan öğrencilerin diğerleriyle kaynaşması ve aynı ortamda eğitim görmesidir. Demek ki okul öncesinde siz de çocuğunuz için bu kuralı esas almalısınız. Çocuğunuzu apartmandaki, mahalledeki, akraba eş dost ortamındaki diğer çocuklarla bir araya getirmeli onlarla iletişim kurmasını, oyunlara katılmasını sağlamalı ve desteklemelisiniz. Bu arada yeni girdiği ortamlarda “duvarların rengi neydi? Gözlük takan çocuğun ismi ne?” Gibi sorularla çocuğunuzun dikkatini geliştirmeye yardımcı olabilir, bunu her ortamda tekrarlayabilirsiniz. Eğer diğer çocuklar çocuğunuzla vakit geçirmek konusunda hevesli görünmüyorsa gerekirse onlara çocuğunuzun durumunu anlayabilecekleri bir dille anlatabilir, ona biraz anlayış gösterirlerse pekala anlaşabileceklerini ve oynayabileceklerini söyleyebilirsiniz. Eğer çocuğunuz diğer çocuklarla vakit geçirmek istemiyorsa da diğer çocuklarla oynadığında ona sevdiği bir çikolatayı vermek gibi bir ödülden yararlanabilirsiniz. Unutmayın, özel çocuklar pekiştirmeye karşı daha duyarlıdır. Okul öncesinde bir diğer çok önemli konu ise kişisel bakım. Öncelikle tuvalet eğitimi öz bakım becerileri içinde en önemlisi ve en kafa karıştıranı diyebiliriz. Tuvalet eğitimi için en doğru yaş aralığı 2-4 yaş olarak gösterilse de bu herkes için geçerli değildir ve çocuğun hazır bulunuşluğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuk tuvaletini yaparken gizlenmeye başladıysa, tuvaleti geldiğini çıkardığı seslerle veya sözlerle belli ediyorsa hazır olduğunu varsayabilirsiniz. Hazır olduğunda çocuğa her şeyi kısa ve açık cümlelerle açıklayın. Özel çocuklarla iletişim kurarken her şeyin kısa cümlelerle ve emir kipiyle söylenmesi en iyisidir. “Artık çişin geldiğinde tuvalete gideceğiz” “şimdi pantolonunu ve iç çamaşırını indir, klozete otur” gibi. Açık yönergelerle ve göstererek işlemi tamamladıktan sonra bunu çocuk alışkanlık edene kadar ve kendi yapmaya başlayana kadar gerekirse yüzlerce binlerce kez tekrar edeceğiz. Daha önce söylediğim gibi sabır ve hoşgörü anahtar kelimelerimiz. El yüz yıkama, kıyafetlerini kendi başına giyme gibi beceriler için de yine bu yöntem faydalı olacaktır.

Okula başladığında ise alışmak ve kaynaşmakla ilgili sorunlar karşınıza çıkabilir. Ama endişeye mahal yok. Burada olduğunuza ve bu yazıyı okuduğunuza göre çocuğunuza gereken ilgi ve özeni gösteriyorsunuz. Demek ki bu sorunun da üstesinden birlikte gelebileceksiniz. Sınıf öğretmeniyle konuşup çocuğunuzun sınıfta olmadığı bir gün öğretmenle birlikte sınıfa çocuğunuzla ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapabilir ve onlardan beklentinizi açıklayabilirsiniz. Bu noktada sınıf öğretmeniyle ve destek eğitimi veren öğretmenle iş birliğinin çok önemli olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun okulda neler öğrendiğini takip edip evde mutlaka pekiştirin.

Çocuğunuz daha ileri yaşlardaysa yine aynı yönergeler geçerli olmakla birlikte EBİMED-DER ve İŞKUR işbirliği ile yürütülen projeler kapsamında zihinsel yetersizlik yaşayan bireylere galoş yapımı, ahşap boyama gibi sosyalleşme ve meslek edinme imkanı sağlayan kurslar olduğunu da unutmayın.

Her şeyden önemlisi siz yeter ki çocuğunuzun elini sımsıkı tutun ve asla bırakmayın. Sizin desteğinizle çok daha mutlu ve özgür bir hayat yaşayacak!

Güzel, özel ve mutlu kalın.

Psk. Dan. Nihan DİKER ÖZARSLAN

4 YORUMLAR

    • Ne mutlu size ki doğru olanı yapmaya çalışan bilinçli bir annesiniz. Özel çocuğu olan pek çok anne ne yazık ki çocuğunu sosyalleştirmesi gerektiğinin ve bunun çok önemli olduğunun farkında değil. Eğer yaşadığınız yerde böyle bir imkan yoksa çocuğunuzun arkadaşlarınızın, akrabalarınızın çocuklarıyla oynamasını, sosyalleşmesini destekleyebilirsiniz. İmkanınız varsa avmlerin ücretli oyun alanlarına götürebilirsiniz