Expanscience Laboratuvarları Türkiye Genel Müdürü A. Fikret Baltaoğlu, TEİD kurumsal üyeleriyle panelde bir araya geldi.
Evrensel iş etiği ilkelerinin, toplumun her kesiminde benimsenmesi ve uygulanması amacıyla faaliyetlerini sürdüren Etik ve İtibar Derneği (TEİD) kurumsal üyelerinden olan Expanscience Laboratuvarları, 26 Şubat 2020’de İstanbul Modern’de düzenlenen bir panelde TEİD kurumsal üyeleri ile bir araya geldi.
Expanscience Laboratuvarları’nın küresel ilklere imza atmasıyla başlayan CSR yolculuğu, etik ilkeler, B -Corp ve bunların uygulamalarının ele alındığı panelde, TEİD Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Zaman moderatörlüğünde Expanscience Laboratuvarları Türkiye Genel Müdürü A. Fikret Baltaoğlu ve S360&B Corp Türkiye Lideri Kerem Okumuş konuşmacı olarak yer aldı.
Dünyanın en iyi şirketi değil, dünya için en iyi şirket olma hedefi
Expanscience Laboratuvarları’nın 2018’de B Corp topluluğunun bir parçası olduğunu ve global olarak bu sertifikayı almış ilk ilaç ve dermo-kozmetik laboratuvarı olduğunu dile getiren A. Fikret Baltaoğlu, “B Corp, periyodik bir değerlendirmenin parçası olarak ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere üç yönlü performans gösteren ve faaliyetlerini toplum ve çevre üzerinde olumlu etkiler bırakarak geliştiren markalara verilen uluslararası arenada öncü ve sıkı şartlara sahip bir belgelendirme sistemi. Dünyanın en iyi şirketi değil, dünya için en iyi şirket olma hedefini taşıyan B Corp şirketleri arasında olmaktan da gurur ve mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.
Panelde ayrıca 2004 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladıklarından beri ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’un en önemli taahhütlerinden biri olduğunu anlatan Baltaoğlu, “Bu taahhüdümüz bitki hammaddelerimizi üreten çiftçilerden, ürün tasarımlarımızın daha çevre dostu olmasına kadar pek çok konuyu kapsıyor. 2015 yılında uluslararası düzeyde kendimize 5 yıllık yeni bir yol haritası belirledik ve bu yol haritasını “Daha İyi Yaşam Programı” olarak adlandırdık. Bu kapsamda tüketicilerimiz, çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz gibi tüm paydaşlarımızı korumayı ve onların daha sürdürülebilir bir çevrede yaşamasını hedefledik.” dedi. KSS çalışmalarının hedefi ve sonucu olarak AFAQ 26000’nın (Fransız Kalite Güvencesi Derneği 26000) ‘Örnek Firma’ güvencesini 2013, 2016 ve 2019’da kazandıklarını da belirtti.
“Karbon emisyonlarını azaltmaya kararlıyız”
Expanscience Laboratuvarları olarak karbon emisyonlarını azaltmak için de kararlı olduklarının altını çizen Baltaoğlu, “Bugün, iklimin acil durumu karşısında ve COP25 çerçevesinde Mustela markamızı Paris Anlaşmasında belirlenen 2050 hedefinden 20 yıl önce karbon nötrlüğüne ulaşmaya adayarak daha da ileri gitmeye karar verdik. Bu iddialı hedefe ulaşmak için 10 yıldan fazla bir süre önce başlayan çabalarımızı sürdüreceğiz ve güçlendireceğiz. Bu kapsamda tüm yeni Mustela ürünlerimizin ekolojik tasarımı, Eure-et-Loir’deki (Fransa) tek üretim tesisimiz için % 100 yenilenebilir elektrik alımı, ambalajlarımızın azaltılması, enerji tüketimimizin düşürülmesi, dağıtım devrelerimizin ve araç filosunun optimizasyonu konularına öncelik vereceğiz. Bu taahhüdü dünya çapında 500’den fazla B Corp sertifikalı şirketle birlikte çevresel ve toplumsal etkiye sahip bir ekonomiye geçişi hızlandırma yönündeki küresel hareketin bir parçası olarak yapacağız.” diye konuştu.
A.Fikret Baltaoğlu, şirketlerin bu tür yaklaşımlarının çalışanlar üzerinde olumlu etkiler bıraktığını, bu sayede yaptıkları işlere daha fazla anlam katabildiğini de sözlerine ekledi. Bunun yanı sıra 1982 yılında kurulan Mustela Vakfı ile çocuk ve aile gelişimine destek olmayı sürdürdüklerini söyleyen Baltaoğlu, bu bağlamda pediatrist, psikolog, çocuk psikiyatristi, ebe ve hemşireler gibi bebekler ve çocuklarla çalışan sağlık profesyonellerini desteklediklerini, bebekler ve çocuklar için Fransa’da ve uluslararası çapta birçok saha projesinde yer alarak daha geniş bir kitleye hitap ettiklerini dile getirdi.
Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri devam ediyor
Baltaoğlu, lokal olarak da pek çok farklı sosyal sorumluluk projesine destek olduklarını da anlatarak, “Geçtiğimiz yıl “Ana Karnından Ana Kucağına Söyleşileri”ni hayata geçirdik. Bu proje kapsamında sosyokültürel, ekonomik veya coğrafi sebeplerden dolayı bilgiye erişimi kısıtlı bölgelerde yaşayan anne ve anne adaylarını gebelik, doğuma hazırlık, doğum, lohusalık, emzirme ve yeni doğan bebek bakımı hakkında bilgilendirerek ve onların deneyimlerine katkı sağlayarak olan Mardin, Samsun, Manisa ve Tekirdağ’da anne ve anne adaylarıyla alanında uzman isimleri bir araya getirdik. Bu yıl da farklı illerde çalışmalarımız devam edecek.” şeklinde konuştu.