Etkin Felsefe Atölyesi: Bilgi Yolları

Felsefe Atölyesi

Etkin Felsefe Atölyesi: Bilgi Yolları, TÜBİTAK’ın 2017 4004 – Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Projesi olarak desteklendiği bir felsefe etkinliğidir.

Projenin amacı felsefeyle tanışmanın sıcaklığı ve zihni kışkırtan atmosferi ile katılımcılara, eğlenecekleri bir ortam oluşturarak ve etkin öğrenme metotları kullanılarak bilgi edinme yolları hakkında farkındalık oluşturmak ve bilginin üretimine ilişkin kişisel bir bakış açısı geliştirmelerini sağlamaktır. Proje, eleştirel düşünme, sorgulayıcı analiz yapabilme ve argüman geliştirebilme yeteneği kazandırmayı hedefler. Bilginin kesinlik, doğruluk ve geçerliliğinin önemini fark ettirerek, kuram ve kanıt, mantık ve gerçek arasındaki ilişkiyi keşfettirmeyi gaye edinir. Böylelikle öğrencinin akıl yürütme becerisiyle, tarihin ve çağımızın problemlerine felsefi bir bakışla yönelebilmesini sağlamayı amaçlar. Bilgiden, anlama-yorumlama ve hayat becerilerine doğru bir farkındalık oluşturmayı öngörür.

AMAÇ
Sokrates’e göre “sorgulanmayan yaşam, yaşamaya değmez” (Eflatun, 2005). Sokrates bize, insanın yaşamını anlamlı kılması için felsefeye ihtiyaç duyduğunu hatırlatır. Bu ihtiyacın göz ardı edilmesi felsefenin çoğunlukla soyut, anlaşılması ve yaşamdan kopuk olarak değerlendirilmesiyle ilgilidir. Oysaki felsefe ile insan, felsefe ile insan eylemleri ve insan başarıları arasında sıkı bir ilişki bulunur. Felsefenin kitabî ve soyut şeylerle uğraşması gerektiğine inanların aksine felsefe, birer insan başarısı olarak insanı ve onun problemlerini ele almak, işlemek için vardır (Mengüşoğlu, 2003). Diğer bir değişle felsefe, insan yaşamını ve bu yaşamı anlamlı kılacak eylemlerle doğrudan ilintilidir.

Felsefe, insan yaşamıyla arasındaki bu anlam ilişkisi bağını nasıl kurar? Kuşkusuz bu felsefenin eleştirel tavrıyla gerçekleşir. İnsan kavramları, sahip olduğu değerleri, inançları, kim olduğunu ve bilme eylemini sorguladığında felsefeyi yaşamına katar.

Felsefeyi felsefe yapan, esas olarak bir tutum ya da düşünüş tarzıdır. Bu düşünüşün eleştirel olduğu kadar analitik ve sentetik olma özelliği de vardır. Felsefe, analitik başka bir deyişle çözümleyici özelliği ile kavramların açık hale getirilmesi kavramlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulması, düşüncelerin temellendirilip sınanması, akıl yürütmelerin mantıksal yapısının incelenmesi ile karşımıza çıkar (Cevizci, 2010). Felsefenin sentetik başka deyişle bütünleştirici boyutu ise dünyayı anlama ve yorumlamaya çalışma, dünyanın işleyiş mantığına yönelik açıklayıcı kuramlar sunmaya işaret eder (Baç, 2007). Bu şekilde bir anlama çabasının temelini elbette epistemoloji oluşturacaktır. Yani işe bilgi ve bilgi edinme yollarından başlamak en uygun temeldir.

Öte yandan insan, örgün eğitim ve öğretimin öznesidir. Dolayısı ile eğitim faaliyetinin amaçlarından biri hayatın anlamlı bir bütün halinde insan tarafından okunmasını sağlamaktır. Ancak eğitimin organizasyonlarının temel sorunlarından birisi de konuları birbirinden kopuk, ilişkisiz bir şekilde sunmasıdır. Buna gramer ve mantığın ya da fizik ile sosyal bilimlerin okulda ayrı derslerde birbiriyle ilişkisizmişçesine yer alması örnek olarak verilebilir. Tüm bunlar öğrencide bir anlamsızlık hissinin oluşmasına yol açmaktadır. Bilgiler, bağlamlarından kopuk olarak sunulduğundan anlamlarını yitirmektedir. Bütün ve parça arasındaki ilişki kopukmuş gibi algılanmakta; bilginin çok boyutlu olduğu gerçeği yadsınmakta; bilgiler arasındaki etkileşimsel, bağımlı ve karmaşık ilişkiler yok sayılmaktadır. Bu çerçevede okullardaki aşırı branşlaşma vizyonu ve bir bilim dalını öğretirken diğer bilim dalına karşı gelişen körlük, bağlantıları keşfedememe gibi yaklaşımlar, bizi bu projeyi hazırlamaya götüren ana saiktir.

Yukarıda değinilen tespitlerden hareketle çağrı metninde de zikredilen kapsam doğrultusunda bilgi ve bilgi alanlarının doğası, bilgi edinme yöntemleri ve geçerlilikleri hakkında katılımcıların yapılacakları kapsamlı bir analiz bütüncül ve anlamlı düşünebilmeye katkı sağlayacaktır. Bu proje ile en genel anlamda bilgi ve bilgiye erişme yolları analiz edilerek katılımcılarda olay ve olguların (beşeri ve doğa bilimleri alanında) bilimsel bakış açısı ile anlaşılması desteklenecektir.

Russell (2005) eğitimde yaşanan sorunlardan yola çıkarak okullarda öğretilmesi gereken şeylerden birinin de, kanıtları değerlendirme ve doğru olduklarına dair bir kanıt bulunmayan önermeleri olduğu gibi kabul etmeme alışkanlığı olduğunu söylemiştir. Direk’e göre (2011a) de bir kimsenin “Ben böyle düşünüyorum.” demesinin hiçbir değeri yoktur. Önemli olan neden, hangi kanıtlara ya da kanıtlanmış bilgilere dayanarak öyle düşündüğünü söyleyebilmektir. Gerekçeli düşünme alışkanlığını edinmiş bir zihin hem kanaatlerinin hesabını verebilir hem de duyup gördüklerinde bilgi olan ile olmayanı ayırt eder. Gerekçeli düşünme, sorgulama, kanıtları değerlendirme gibi zihinsel eylemler felsefi düşüncenin özelliklerindendir. Felsefi düşünce, epistemoloji hakkında yapılan çok boyutlu bu etkinliklerle kazandırılabilir. Bu proje eğitimleri ile bireylere bilimsel düşünme becerilerini kazandırarak onların bilimsel çalışmalar konusunda özgüvenlerini geliştirmek ve pekiştirmek amaçlanmıştır.

Epistemolojiye dair böyle bir sorgulama elbette didaktik değil bir keşif süreci içinde yapılmalıdır. Bilgiye dair kışkırtılmış bir zihin ile eleştirel olarak yapılan uygulamalı bir eğitim katılımcılarda girişimciliğin ve bireysel yaratıcılığın gelişimine katkı sağlayacaktır.

Bu proje, eleştirel düşünme, sorgulayıcı analiz yapabilme, problem bilinci kazandırma, cevap üretme, argüman geliştirme ve kanıtlarını formüle edebilme yeteneği kazandırarak katılımcılara disiplinler arası bakış açısı nosyonuna ön ayak olarak problemlere çözüm üretme yeteneği kazandırmayı hedefler.

Projenin, katılımcılar açısından beklenen sonuçları şöyle ifadelendirilebilir. Proje bilginin kesinliğini, doğruluğunu, geçerliliğini kanıtlamanın önemini fark ettirmenin yanında kuram ve kanıt, mantık ve gerçek arasındaki ilişkiyi keşfettirmeyi gaye edinir. Böylelikle öğrencinin doğru değerlendirme ve tutarlı akıl yürütme becerisiyle, tarihin ve çağımızın temel problemlerine felsefi bir bakışla yönelebilmesini sağlamayı amaçlar. Bilgiden, anlama-yorumlama becerilerine, oradan da hayat becerilerine doğru bir farkındalık oluşturmayı öngörür. Proje “neyi bilebilirim, nasıl bilebilirim, neyi bilemem” soruları merkezli bir temelde; duyum, duygu, hafıza, hayal gücü, önsezi, akıl/muhakeme ve dil gibi çeşitli bilgi alanlarının doğası hakkındaki tartışmaları keşfetmeyi, bilgi edinme yöntemlerini ve geçerliliklerini tanıtmayı ilke olarak benimsemiştir.

“Etkin Felsefe Atölyesi: Bilgi Yolları” projesini oluştururken öncelikle seminer havasından ziyade diyalojik bir üslupla etkin bir felsefi yöntem belirlerken, konuları temellendirirken felsefe yapmanın zeminine ilişkin olarak bilgi ve insanın yetileri ve bilgi arasındaki ilişkiyi sorgulamaktan başlamak istedik. Tabi özne insan olunca yapacağımız eğitimin içeriği ve kullanacağımız örnekler modern yaşam içerisinde herkesin tecrübe etmiş olduğu olgu ve olaylardan alınmıştır. İnsanî tecrübe üzerine kurgulanan bir eğitim süreci ile öğrencinin zihinsel ve oyunsu süreçlerle devinimsel katkısı ve üretimi gerçekleşecek, yaparak ve yaşayarak öğrenme mümkün olacaktır.

Bir eğitimde uygulama ve deneyimleme faktörleri ne kadar kuvvetli olursa eğitimin insana dokunma ya da etki bırakma yüzdesini o kadar artırılmış olur. Bununla birlikte kullanılan malzeme, örnekler ve yapılan iş bireyin etki sahası içinde kaldığı durum, olgu ve olaylardan seçilirse anlamlılık o derece kuvvetli olacaktır. Bu çıkış noktalarından hareketle yapılandırılan “Etkin Felsefe Atölyesi: Bilgi Yolları” projesi bireyi aktif kılmak, yeterliliklerini ve sınırlarını tanımak üzerinden ürün odaklı olarak geliştirilmiştir. Ürünler aktif süreçlerin kayıt altına alınması ile elde edilecektir.

Baç, M. (2007). Felsefe Nedir?. içinde D. Taşdelen (Ed.). Felsefe, ss.1-20. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları

Cevizci, A. (2010). Felsefeye Giriş. Ankara: Nobel Yayıncılık

Eflatun (2005). Sokrates’in Savunması. T. Aktürel (Çev.). İstanbul: Remzi Kitabevi.

Mengüşoğlu, T. (2003). Felsefeye Giriş. İstanbul: Remzi Kitabevi.

HEDEF KİTLE
Bu projenin hedef kitlesi İstanbul Kartal-Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi 1. ve 2. sınıf öğrencileri olarak belirlenmiştir. Kartal AİHL’nin bazı özellikleri hedef kitlesi olarak bu okulun belirlenmesi konusunda belirleyici olmuştur. Söz konusu okul lise programları çerçevesinde ulusal müfredatın yanı sıra öğrencilerine uluslararası lise müfredatlarını da sunmaktadır.

Haziran 2014 tarihinde Türkiye’de Cambridge IGCSE akreditasyonunu IGCSE eğitimini uygulayan alan tek devlet okulu Kartal AİHL’dir. Kartal AİHL’de ulusal müfredata ek olarak verilen uluslararası programlardan biri Cambridge Uluslararası Genel Ortaöğretim Eğitimi Sertifikası’dır (IGCSE). Bu sertifika dünya çapında en çok tanınan ve kabul gören sertifikalardan biridir. IGCSE dersleri, bilgiyi hatırlama, sorun çözme, inisiyatif alma, ekip çalışması ve sorgulama becerileri kazanma gibi yaşam için gerekli eğitsel becerileri geliştirmesiyle tanınır. Cambridge IGCSE birçok derste temel (Core) ve ileri seviye (Extended) müfredatlar seçeneği sunarak farklı beceri düzeylerinin ihtiyaçlarını karşılar.

Kartal AİHL’de lise 1 ve 2. sınıfı tamamlayan öğrenciler lise 3 ve 4. sınıflarda Uluslararası Bakalorya Diploma Programına (International Baccalaureate Diploma Program) devam edebilmektedirler. IB Diploma Programı, uluslararası anlayışı özendiren, araştırma, sorgulama-eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bir programdır. Program arasında özgüven, disiplin ve üst düzey düşünme becerilerine sahip, yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş, sorumluluklarının bilincinde, farklı kültürleri bilen ve anlayan, dünya vatandaşları yetiştirmeyi amaçlar. Bugün 129 ülkede 3000 civarında okul IB Okulu olarak bulunmakta ve bu diploma pek çok ülkede üniversiteler tarafından tanınmaktadır.

Öte yandan Kartal AİHL Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği proje okullar statüsünde olup TEOG sınavlarında %1 başarı dilimi ile (486 puan) öğrenci alan okullardandır. Bununla birlikte Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi ulusal müfredata ek olarak yukarıda değinilen uluslararası programlar dâhilinde geleceğin bilim adamları ve araştırıcılarını yetiştirme misyonu ile hareket etmektedir.

“Etkin Felsefe Atölyesi: Bilgi Yolları” projesinin uygulama alanı olarak Kartal AİHL’si seçilmesinin nedeni yukarıda sayılan standartlara sahip tek devlet lisesi olmasıdır. Aynı zamanda okul pek çok ulusal ve uluslararası teknoloji yarışmalarında çeşitli dallarda ödüller almıştır. Bilim adamına ve araştırıcıya özellikle lazım olan yeterlilik, disiplinler arası düşünür ve üretirken bilginin mahiyeti ve içeriği hakkında sahip olduğu nosyondur. Bu bağlamda proje kapsamındaki öğrencilerin beşeri ve doğa bilimlerine vukufiyetleri özellikle sağlam bir epistemoloji nosyonuna sahip olmalarını gerektirmektedir. Proje içerik uygulama ve ürünler açısından bir epistemoloji nosyonu oluşturmaya dönük hazırlanmıştır.

Projenin hedef kitlesi, Kartal AİHL, lise 1 ve 2. sınıf öğrencilerinden felsefeye dair herhangi bir ön koşul aranmaksızın seçilecektir. Bu anlamda hedef kitle 408 öğrenciyi teşkil etmektedir. Uygulamalı etkinliklerin verimli bir şekilde yapılabilmesi için optimum katılımcı sayısı 20 olarak belirlenmiştir. Başvuru 20’nin üzerinde olursa katılımcılarda akademik başarı dikkate alınacaktır.

HANGİ SORUNLARI MERKEZE ALIR?
“Neyi bilebilirim?, Nasıl bilebilirim?, Neyi bilemem?” sorularını merkeze alarak; çeşitli bilgi alanlarının doğası ve bilgi alanları arasındaki bağlantıları keşfettirmeyi hedefler.

ETKİNLİK KONULARI NELERDİR?
Etkinlik, başlıkları şunlardır:

• bilgi teorisine giriş,

• duyum,

• duygu,

• hafıza,

• hayal gücü,

• sezgi,

• akıl/muhakeme,

• dil

Konular her gün bir tane olacak şekilde işlenmektedir. Her etkinlik bir buçuk saat olmak üzere, gün içinde dört buçuk saatlik, öğrenen merkezli, uygulamalı, aktif bir eğitim söz konusudur.

ETKİNLİK BAŞLIKLARI NELERDİR?
Her bir konu başlığı, birbirini hiyerarşik olarak gerektirecek üç ardıl etkinlik şeklinde geçekleştirilir. Bu etkinlikler,

(i) Kavramdan Mottoya Felsefe (beyin fırtınası ve buluş yöntemi ile),

(ii) Mottodan Teoriye Felsefe (kavram haritaları oluşturma yöntemi ile),

(iii) Teoriden Pratiğe Felsefe (sokratik dialog yöntemi ile)

şeklindeki üçlemelerden oluşan ders ve yöntemlerle işlenmektedir.

ETKİNLİK MEKANI NERESİDİR?
Eğitim mekânı, felsefi sorgulamanın tarihi köklerine işaretle İzmir/Selçuk olarak belirlenmiştir. Eğitimler, uygun bir konaklama merkezinde programlı olarak düzenlenecektir.