Doğa Koleji, Türkiye’nin Canı’na Can Katıyor!

Doğa Koleji’nden, doğaya saygılı bir duruş daha…

Doğa Konseptli eğitim modeli ve yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri ile çevre ve doğa bilinci yüksek nesiller yetiştirmeyi hedefleyen Doğa Koleji, doğaya duyduğu saygıyı bir kez daha ortaya koydu. Doğa Koleji, nesli tehlike altındaki 134 türün korunması için Türkiye’nin Canı Kampanyası’nda bir kez daha WWF Türkiye’nin yanında yer aldı.

Daha önce “Caretta caretta”, “saz kedisi” gibi nesli tehlike altında olan türlerin korunmasına destek veren Doğa Koleji, nesli tehlike altındaki 134 türün korunması için bir kez daha WWF-Türkiye’nin yanında yer alıyor. WWF-Türkiye’nin başlattığı “Türkiye’nin Canı” kampanyasına dahil olan Doğa Koleji, Türkiye’nin Canı’na can katacak.

Türkiye’de 134 tür tehlike altında

Türkiye’nin doğal zenginliklerinin korunmasına fayda sağlamak ve öğrencilerine doğa sevgisi aşılamak amacıyla WWF Türkiye’nin pek çok projesinde yer aldıklarını belirten Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker; “Doğa Koleji olarak, kurulduğumuz günden bu yana çevre projelerinde, WWF-Türkiye, Greenpeace, Deniz Temiz TURMEPA, TEMA gibi Türkiye’nin ve dünyanın saygın kuruluşlarıyla iş birliği yapıyoruz. Doğaya karşı sorumluluğumuzu bilerek, sorumluluk sahibi nesiller yetiştirmek amacıyla WWF-Türkiye ile işbirliğimizi, çok kapsamlı bir proje ile sürdürüyoruz. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin verilerine göre Türkiye’de küresel ölçekte tehlike altındaki türlerin sayısı 134. Son 30-40 yılda, Türkiye’deki pek çok doğal yaşam alanı, geri dönülemez biçimde tahrip edildi. Ayrıca, yaşanabilir bir dünya için alınması gereken önlemlere destek olma amacıyla elimizi bir kez daha taşın altına koyduk” dedi.

Doğa Koleji öğrencileri de projelerde yer alıyor

Doğa Koleji’nin bu gibi sosyal sorumluluk projelerinde sadece maddi destekle yetinmediğini vurgulayan Uğur Gazanker; “Bugüne kadar dâhil olduğumuz tüm projelerinde öğrencilerimizle, öğretmenlerimiz ve tüm kadromuzun desteğiyle, içtenlikle çalıştık. Her projenin içinde bizzat yer aldık ve projeye emek verdik. Bir eğitim kurumu olarak en büyük sorumluluğumuz adımızı da aldığımız doğaya karşı bilinçli ve saygılı nesiller yetiştirmek. Bu sorumlulukla Doğa Koleji olarak dünyanın geleceğinin çocuklar olduğunu biliyor ve bu doğrultuda hareket ediyoruz. Doğayı korumak amacıyla desteklediğimiz ya da bizzat başlattığımız tüm projelerde çocuklarımıza da bu sorumluluğu kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Öğrencilerimiz sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak, doğa için bir şey yapmanın tadına varıyor. Bu süreçte hem yaşayarak, yaparak öğreniyor hem de durumun ciddiyetini çok daha iyi kavrıyor hem de proje çalışmalarına içtenlikle destek vererek bu çalışmalardan büyük keyif alıyorlar ” dedi.

Kampanya kapsamında şimdiye kadar 6 proje tamamlandı

WWF-Türkiye tarafından 2010 yılında başlatılan Türkiye’nin Canı Kampanyası kapsamında yerel sivil toplum kuruluşlarının doğa koruma projelerine hibe desteği verilmesi amaçlanıyor. Anadolu’nun dört bir yanından 55 projenin başvuru yaptığı birinci hibe döneminde 6 projeye hibe desteği verildi. Bu projelerle; Hatay’daki dağ ceylanları, Küre Dağları’ndaki mantarlar, Akdeniz Bölgesi’nin mısır meyve yarasaları, Samandağ’daki deniz kaplumbağaları, Edirne’deki yer yediuyurları ve Antalya’nın endemik bitki türleri hakkında farkındalık ve koruma çalışmaları gerçekleştirildi. Şubat 2012’de başlayan projeler başarıyla tamamlandı.

Yeni dönemde Doğa Koleji’nin de destek verdiği kampanyanın ilk aşamasında, koruma altında alınan Hatay Dağ Ceylanlarının yaşadıkları alanlara su yalakları yerleştirilerek ceylan gözlem yeri inşa edildi. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Ceylan Üretim Merkezi kurmak ve bölgeyi koruma altına almak için hazırlıklara başlandı. Kampanya kapsamında hayata geçirilen projelerden biri de Samandağ’daki yeşil deniz kaplumbağalarını koruma projesi idi. Proje kapsamında, 2012 üreme sezonu içinde yeşil deniz kaplumbağası yuvalarının yüzde 96’sı köpek, çakal gibi türlerin zararına karşı korundu.

Antalya’da bulunan ve nesli tehlike altındaki 44 bitki türünden kemer orkidesi ve kaputaş andızotunun yayılış alanları koruma altına alınarak her iki türün örnekleri Akdeniz Üniversitesi Botanik Bahçesi’ne nakledildi. Ayrıca tohumları da Türkiye Tohum Gen Bankası’na aktarıldı.

Yaşam alanları, turizm, barajlar, taş ocakları, definecilik ve guano ticareti gibi nedenlerle tehdit altında bulunan mısır meyve yarasaları da koruma altına alınan bir başka tür oldu. Orta ve Doğu Akdeniz’de mısır meyve yarasalarının yaşadıkları mağaralar belirlenerek, bu alanların Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından ‘Tabiatı Koruma Alanı’ olarak tescil edilmesi çalışmaları başlatıldı. Merkez Av Komisyonu tarafından da yarasaların avlanması yasaklandı.

Dünyada sadece Trakya bölgesinde yaşamını sürdüren ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan yer yediuyurunun yaşam alanlarının belirlendiği “Yer yediuyuru yok olmasın” projesi kapsamında, yer yediuyurları fotokapanlar ile fotoğraflandı ve türün karşı karşıya olduğu tehditler belirlendi.

http://www.turkiyenincani.org/