
Çocuğuma Ölümü Nasıl Anlatmalıyım?
Her insan doğar, yaşar ve yaşamını sonlandırır. Bazen yetişkinler için en zor anlardan biri, bir yakını veya aileden biri öldüğünde bunu çocuklara nasıl, ne zaman, ne şekilde anlatması gerektiğidir. Bu konuşmayı yaparken çocuğun yaşı, içinde bulunduğu gelişim dönemi önemlidir. Gelişim dönemlerine göre çocukların ölümü nasıl algıladıklarına bakalım:
Çocuklar, 2 yaşından sonra ölümü, belli belirsiz anlamaya çalışırlar. Ancak ölümün geri dönülemez bir olgu olduğunun farkında olamazlar.
2-5 yaş grubu çocuklar ölümü, masallardan, çizgifilmlerden duymaya başlarlar. Ancak ölümü, uzun süreli uyku olarak anlamlandırırlar. “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ve Uyuyan Güzel” masalları bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Çünkü bu masallarda kahramanlar uzun süre uyumalarına rağmen uykudan kalkabiliyorlar. Ayrıca çocuklara anlatılan masalların, öykülerin ve hikayelerin kötü kahramanları hep ölür. Yani “Ölüm kötüler içindir.” algısı yaratılır. Bu nedenle çocuk kendisini hep iyi görmek ister ve ölümü kendisinden çok uzak algılar. Böylece çocuklar aynı zamanda olayları somutlaştırarak anlamlandırma yaparlar.

5-6 yaşlarında çocuklar, hastalık ve yaşlılıkla ölüm arasında bir ilişki kurmaya çalışır. Saçları beyazlayan bir dedenin ölmesini yeni doğan bir kardeşten daha çok olası bulurlar.
Okul öncesi dönem grubu çocukların ölümü nasıl algıladıklarına dair bilgiler edindik. Peki bu dönemdeki çocuğa ölüm, nasıl anlatılmalı?
- Çocuklar ile yakın çevrelerinde ölümle karşılaşmadan günlük yaşantıdaki doğallık içinde (ölen bir kelebek, hayvan ve bitkilerin yaşamları üzerinden) duygu yükü olmadan ölüm hakkında konuşulmalıdır. Çocuğu üzmeme ve onu koruma adına ölümü konuşmazsak, bu gerçek ile yüz yüze geldiğinde tepkisi şiddetli olabilir ve duyguları ile başa çıkmakta zorlanabilir.
- Bu yaştaki çocuklara ölümü tarif etmek “artık yanımızda olmayacağı, ona sarılamayacağımız, dokunamayacağımız ama onu sevmeye devam edeceğimiz” olarak anlatılabilir. Bu yaşta çocuklar çok sık ölen kişilerin “nereye gittikleri”, “nasıl oldukları” hakkında sorular sormak isterler. Bu sorulara elinizden geldiğince doğru, kısa ve net cevaplar vermek, uzun anlatımlarda bulunmamak önemlidir.
- Aynı zamanda çocuklara ölümü anlatırken, ölen kişinin geri dönmeyeceğini, artık onun vücut fonksiyonlarını tamamen yitirdiğini (göremeyeceğini, duyamayacağını, yürüyemeyeceğini, konuşmayacağını) somut bir şekilde anlatmak gerekir.
- Çocukla ölüm hakkında konuşurken “hastalandı, öldü”, “yaşlandı, öldü” şeklinde konuşulmamalıdır. Çünkü çocuk, ailesinden birisi hastalandığında öleceği korkusuyla yaşar, yaşlı birisini gördüğünde de öleceğini düşünür. Bu durumda “İnsanların çoğu yaşlanır, ama hepsi uzun yaşamaz.” şeklinde açıklama yapılabilir.
- Ölüm sonrası evin kalabalığı, dualar vs. çocuk için uygun ortam olmayacağı düşünülerek çocuğu evden uzaklaştırmak, çocukta ayrılık ve kaybetme korkusunu depreştirebilir. Çocuk ailenin bir bireyidir, çocuk bu süreci ailesi ile birlikte yaşamalıdır. Çocukların da yas tutabileceği unutulmamalıdır.
- Yeri geldiğinde ölen kişinin fotoğraflarına bakmak, mezarına gitmek gerekir. Bu durumda çocuğun duygularını paylaşması önemlidir.
Yazarın diğer blog yazıları için tıklayınız.