Günümüz çağının bilgi çağı olmasıyla birlikte bilgiyi oluşturan ve bilgiyi uygulayan bireylerin topluma kazandırılması gerekmektedir. Sürekli değişim ve gelişim gösteren bu çağda bireylerin kazandıkları bilgiler her geçen gün bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeterli düzeyde olmayabilir. Fen bilimleri her şeyden önce sosyal bir tecrübe gerektirmektedir. Gelecek nesli araştırıcı, sorgulayıcı bireyler olarak yetiştirmek hem ülkenin gelişimi için hem de gelişen ve değişen bu çağa uyum sağlayabilmek için oldukça önemlidir. Mevcut bilimsel bilgiler araştırılarak, analiz edilerek, yorumlayarak ve en önemlisi de ortaya çıkarılan yeni fikirlerin uygulanması sonucunda gelişim ve değişim gösterebilir.
Fen bilimleri, birçok araştırmacı tarafından tabiatta bulunan canlıların yaşamının ve çevresinde meydana gelen durumların belli kuralları içerecek biçimde uyuşmasına olanak sağlayan bilim olarak tanımlanmakta ve bireylerin günlük yaşamlarının bir bölümü olarak ele alınmaktadır. Bireyler yaşamlarının hangi dönemlerinde olursa olsun, üzerinde yaşadıkları dünya hakkında temel düzeyde bulunan fen bilimleri ilkelerini öğrenme arzusunda bulunurlar. Fen bilimleri öğretiminin başlıca amaçlarından biri “öğrencileri fen bilimleri okuryazarı olarak yetiştirmektir.” Bu ifade bireylerin merak düzeylerinin artmasıyla sorgulayıcı, yaratıcı ve araştırmacı yönlerini geliştirebilme, hayatı boyunca öğrenime açık bireyler olabilmeleri amacıyla fen bilimleri ile ilgili birçok becerilerin tamamlanması anlamına da gelmektedir.
Fen bilimleri öğretim programında bulunan alana özgü becerilerden biri olan bilimsel süreç becerilerini çocuklara kazandırmak, günlük hayatta bu becerileri kullanabilmelerini sağlamak, onları birer küçük bilim insanı olarak görmeyi de beraberinde getirmektedir. Çocuklar bu becerilerin yanında fen bilimleri ile bilimsel düşünme ve yaşam becerilerini geliştirmeleri ve birbirleri ile bağlantı kurabilmeleri ile sosyal yaşamlarında iletişim kurma ve problem çözme becerileri de daha kolay hale gelecektir. Böylece kazandıkları bu beceriler mevcut olan bilgilerinden yeni bilgiler üretebilmelerine de yardımcı olacaktır. Belirtilen tüm bu fen bilimleri dersinin amaçlarını öğrencilere verimli bir şekilde kazandırmaya yardımcı olan öğretmenin amacı ise; tüm öğrencileri kusursuz bir fen öğretim programına hazırlamak değil, yalnızca fen bilimleri konusunda çaba gösterecek bilim insanları yetiştirmek de değil, tüm bunlarla birlikte güncel teknolojiyi kullanabilen, bilim ve teknoloji ile ilgili karar verebilen bireylerin yetişmesini sağlamaya yardımcı olmaktır.
Çocukların merak seviyeleri ve araştırmacı tutumlarının en üst düzeyde olduğu ve bu ilkeleri öğrenme çabasında en fazla bulunduğu dönem ilköğretim çağıdır. Bu dönemde bulunan çocuklarda fen bilimleri dersinin temelleri sıkı bir şekilde oluşturulmaya başlandığından daha çok merak edip daha çok soru sorma ihtiyacı duyarlar. Böylece ulaşılmak istenen düşünce ise esasında öğrenciye çok bilgiyi ezber yöntemiyle vermekten ziyade, çocukta oluşan merak duygusu ile bilgiye kendisinin ulaşmasını sağlayacak yöntemler sunarak yeterli miktarda bilginin kazandırılmasını sağlamaktır. Eğitimcinin bu noktada ise kendisine yöneltmesi gereken “Ne öğrettim?” sorusu değil “Çocuğa bugün ne yaptırdım?” sorusu olmalıdır.
“Çocukları kendi kurallarımız ve isteklerimiz ile sınırlandırmayalım, bırakalım hayal güçlerini kullansınlar. Zira onlar birer küçük bilim insanıdır.”
Bilimle ve Sağlıkla Kalın…
21/08/2021
Şebnem ÖNAL