Beyin Temelli Öğrenme Nedir?

Beyin temelli öğrenme, beynin çalışma prensiplerini merkeze alarak öğrenme süreçlerini optimize etmeyi hedefleyen bir eğitim yaklaşımıdır. Bu model, bireyin öğrenme kapasitesini artırmak için beynin yapısını ve işlevlerini anlamanın önemini vurgular. Eğitim bilimleri alanında incelenen bu kuram, Renate ve Geoffrey Caine tarafından geliştirilmiştir.

 

Beyin Temelli Öğrenme Kuramı

Beyin temelli öğrenme teorisi, 2000’li yılların başlarında Renate ve Geoffrey Caine tarafından ortaya atılmıştır. Bu kuramın temelinde, beynin öğrenme üzerindeki en etkili faktör olduğu ve bu nedenle beynin performansını artırmanın öğrenme verimliliği için kritik olduğu fikri yatar. Tıpkı diğer organlarımızın belirli işlevleri olduğu gibi, beyin de öğrenmek için bir araç olarak kullanılır. Bu sebeple, öğrenme sürecinden en yüksek verimi elde etmek için beynin nasıl çalıştığını anlamak büyük önem taşır. Bu anlayışa ulaşmak için beyin alanındaki bilimsel araştırmalardan faydalanılır.

Beyin araştırmaları, beynin işlevlerini en iyi şekilde yerine getirmesi için yapılması gerekenleri de ortaya koyar. Nöronlar (sinir hücreleri) arasındaki bağlantı ne kadar güçlü olursa, öğrenme süreci de o kadar sağlam olur. Nöron bağlantılarının güçlenmesi için ezberci öğretimden kaçınılmalı ve öğrenilenler arasında ilişki kurularak öğretim yapılmalıdır.

Beyin temelli öğrenme kuramının geliştirilmesinde, Renate ve Geoffrey Caine’in yanı sıra nöropsikolojinin babası olarak bilinen Donald O. Hebb‘in araştırmaları da önemli katkılar sağlamıştır.

 

Beyin Temelli Öğrenme İlkeleri

Beyin temelli öğrenme, aşağıdaki ilkeleri temel alır:

  • Anlamlı öğrenmeyi esas alır ve ezberci öğrenmeye karşıdır.
  • Bilgiler arasında bağlantı kurularak öğretim yapılmalıdır.
  • Yeni bilgiler, eski bilgilerle ilişkilendirilerek öğrenilmelidir.
  • Bilgiler, günlük hayattan verilen örneklerle öğrenilmelidir.
  • Beyin paralel bir işlemci olduğu için eğitim aynı anda birden çok gelişim alanına hitap etmelidir.
  • Öğrenme, kişinin fizyolojik süreçleriyle yakından ilgilidir.
  • Öğretmen, öğrencinin bilişsel ve duyuşsal durumlarını göz önüne alarak hareket etmelidir.
  • Eğitim, parça-bütün ilişkisi kurularak yapılmalıdır, çünkü beyin parça ve bütünü aynı anda algılar.
  • Öğretmen, ortamın sıcaklık durumu ve ses seviyesi gibi etkenleri düzenlemelidir.
  • Etkileşimli ve yaşantısal öğrenmeye önem verilir.
  • Bilgi, zihnin makul seviyede zorlandığı bir tartışma ortamında öğrenilir.
  • Her beyin kendine özgüdür; dolayısıyla öğrenmedeki bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır.
  • Beyin temelli öğrenme öğrenci merkezlidir.

 

Beyin Temelli Öğrenmenin Unsurları

Beyin temelli öğrenmenin üç temel unsuru şunlardır:

  1. Rahatlatılmış Uyanıklık: Öğrenmeyi olumsuz etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılmasıdır. Kişiyi yoran, çok fazla uyaranın olduğu bir ortam öğrenme sürecini sekteye uğratırken, rahat bir ortam süreci kolaylaştırır. Ortam, beynin rahatlamasını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
  2. Derinlemesine Daldırma: Öğrencinin bilgiyi zihninde canlandırması için uyarıcıların verimli olduğu bir ortamda bulunmasını sağlamaktır. Bu aşamada, öğrencinin öğrendikleri arasındaki farklılık ve benzerlikleri keşfetmesi, eleştirel düşünmesi teşvik edilir. Örnek olaylar, hikayeler, senaryolar gibi araçlar kullanılabilir.
  3. Aktif Süreçleme: Öğrencinin bilgiyi içselleştirmesi için üst düzey düşünmeye teşvik edilmesidir. Öğrenciye sorular sorularak öğrendiklerini yeniden gözden geçirmesi ve yeni bilgiler öğrenmeye yönelmesi sağlanır. Bu sayede üst düzey düşünme gerçekleştirilerek bilgi bütünleştirilir ve içselleştirilir.

 

Beyin Temelli Öğrenme Nasıl Uygulanır?

Beyin temelli öğrenme, bilgiler arasında bağlantı kurularak, günlük yaşamla ilişkilendirilerek ve sorular yoluyla üst düzey öğrenme sağlanarak uygulanır. Bu yaklaşım öğrenci merkezli olup, yaşantısal öğrenmeye önem verir. Bilginin daha iyi kavranması için öğrenci düşünmeye sevk edilir ve yönlendirici sorularla yeni bilgiler keşfetmesi sağlanır.

“Her beyin kendine özgüdür” anlayışı gereği, bireysel farklılıklar dikkate alınır. Örneğin, bazı öğrenciler işitsel, bazıları ise görsel öğrenmeye yatkın olabilir; bu nedenle öğretmen her öğrenciye aynı yaklaşımı sergilememelidir.

Beyin aynı anda birden fazla işlevi eş zamanlı olarak yerine getirebildiği için, beyin temelli öğrenmede eğitim yalnızca kişinin tek bir gelişim alanına hitap etmez; aynı anda birden fazla duyuya hitap ederek öğretim yapılır.

Ortamın önemi de büyüktür; bu nedenle sınıfların ses ve ışık düzeyi öğretmen tarafından düzenlenmelidir.

 

Beyin Temelli Öğrenmenin Avantajları ve Dezavantajları

Avantajları:

  • Bireysel farklılıklara önem verir.
  • Aynı anda birden fazla duyunun gelişimine yardımcı olur.
  • Üst düzey öğrenmeyi destekler.
  • Öğrenmenin daha anlamlı hale gelmesini sağlar.
  • Ezberci eğitime karşıdır.

Dezavantajları:

  • Geleneksel sınıflarda uygulanması zor olabilir.
  • Öğrencinin bilgiyi sorgulamasını sağlayan bir ortam yaratmak her sınıfta kolay olmayabilir.
  • Bireye özgü eğitim yapmak güç olabilir.
  • Beyin karmaşık bir organ olduğu için, beyin temelli öğrenmenin önermeleri gelecekte yanlışlanabilir.

 

Beyin Temelli Öğrenme Etkinlikleri

Beyin temelli öğrenme etkinlikleri arasında en yaygın kullanılan yöntemlerden biri yaratıcı dramadır. Yaratıcı dramada zihin ve beden bir arada çalışır, bu sayede birden fazla duyu alanına hitap edilir. Ayrıca yaratıcı drama, bireysel farklılıkları dikkate alır ve öğrencinin üst düzey bilişsel becerilerinin gelişimini destekler.

 

Kuantum Öğrenme Nedir?

Kuantum öğrenme, yaparak yaşayarak ve keşfetmeye dayalı öğrenmeyi temel alan, farklı bilgilerin birbiriyle ilişkilendirilerek öğrenilmesini amaçlayan bir öğrenme modelidir. Kuantum fiziğinin “olguların bir nedeni yoktur, birden fazla nedeni olabilir” düşüncesinden hareketle oluşturulduğu için bu şekilde adlandırılmıştır. Kuantum öğrenme modeline göre bilgi zaman içinde değişebilir, bu yüzden kişi kesin yargılardan kaçınmalı ve sürekli sorgulayarak kendini yenilemelidir.

 

Beyin Temelli Öğrenme ile Kuantum Öğrenme Arasındaki Fark

Beyin temelli öğrenme yalnızca beynin işlevlerine odaklanırken, kuantum öğrenme bununla birlikte farklı öğrenme stillerini bir arada kullanmaya özen gösterir. Kuantum öğrenme, bireyin bütün yönlerini geliştirmek için birden fazla öğrenme yaklaşımının bir arada kullanılmasıdır. Örneğin, kuantum öğrenme modeliyle yetişen bir birey hem etkili konuşup hem de etkili yazı yazabilir; bu kişilerin en belirgin özelliği çok yönlü olmalarıdır.

Öğretmen Eğitimleri
Öğretmen Eğitimleri

Beyin Temelli Öğrenmenin Eğitime Yansıması ve Faydaları

Beyin temelli öğrenmenin eğitime yansıması, bireysel farklılıkları temel alarak, günlük yaşam ve eski bilgilerle ilişki kurarak öğretim yapma şeklinde açıklanabilir. Ezberci öğrenmeye karşı olup, yaşantısal öğrenmeye önem veren bir modeldir.

Öğrencinin eğitim aldığı ortam da önemlidir. Öğretmen, ortamdaki gereksiz uyaranları engelleyerek rahat bir öğrenme ortamı sağlamalıdır. Aksi halde beyin gereksiz uyaranlara takılacak ve öğrenme süreci sekteye uğrayacaktır.

Bu modelde her beynin kendine özgü olduğu fikri esas alındığı için bireysel farklılıklar gözetilir. Ayrıca beyin aynı anda birden fazla fonksiyonu yerine getirebildiği için eğitim de farklı gelişim alanlarına hitap edecek şekilde yapılmalıdır.

Beyin temelli öğrenme, bilginin kişi için anlamlı olmasına önem verir. Bunun için kişi bilgiyi sorgulamalı ve öğretmenin sorduğu sorular yardımıyla üst düzey düşünmeye sevk edilmelidir. Bu sayede öğrenci öğrendiklerini farklı bakış açıları ile tekrar gözden geçirir ve yeni bilgiler öğrenmeye başlar.

Beyin parça ve bütünü aynı anda algıladığı için, eğitimde parça ve bütün arasında ilişki kurulmalıdır. Özellikle nöronlar arasındaki bağlantıların güçlenmesi için yeni bilgiler, eski bilgilerden faydalanılarak öğretilmelidir. Bu sayede öğrenciye yeni bilgi tanıdık gelecek ve beyin eski bilgiyi yeniden organize edecektir. Tüm bunlar öğrencinin daha etkili bir öğrenme süreci geçirmesini sağlayacaktır.

Beyin temelli öğrenmenin eğitime faydaları:

  • Eğitimde bireysel farklılıklar önemsenir.
  • Üst düzey öğrenme sağlanır.
  • Öğrencinin bilgiyi içselleştirmesine yardımcı olur.
  • Öğrenilenlerin öğrenci nezdinde daha anlamlı hale gelmesini sağlar.
  • Öğrencinin aynı anda birçok duyusunun gelişmesine katkı sunar.

Beyin temelli öğrenmenin eğitim süreçlerindeki uygulamaları hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz?

Deniz Eren SAVAŞ
Online ve Yüzyüze Özel Ders Öğretmenlerinin Buluştuğu HUB. Özel ders taleplerini için öğretmen profillerini inceleyiniz.