Asbest nedir? Asbest hangi hastalıklara yol açar?

Asbest
Asbest

Asbest, doğal bir mineral lifidir ve geçmişte yaygın olarak kullanılan bir yapı malzemesidir. Asbestin dayanıklılığı, ateşe dayanıklılığı ve ısı yalıtımı özellikleri nedeniyle birçok endüstride ve yapı sektöründe yaygın olarak kullanılmıştır.

Asbest, uzun, ince ve esnek liflerden oluşur. Bu liflerin elastik yapısı, malzemenin çeşitli malzemelere kolayca karıştırılabilmesini sağlar. Asbestin yanmazlık özelliği, elektrik yalıtımı, ses yalıtımı ve kimyasal dayanıklılığı gibi bir dizi özelliği nedeniyle inşaat malzemelerinde, gemi yapımında, otomotiv endüstrisinde ve diğer endüstrilerde yaygın olarak kullanılmıştır.

Ancak asbest, insan sağlığına ciddi zararlar verebilen bir madde olarak bilinir. Asbest lifleri solunduğunda veya yutulduğunda akciğerlerde birikerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Uzun süreli maruz kalma asbest ile ilişkili bir dizi hastalığa yol açabilir, bunlar arasında akciğer kanseri (mezotelyoma), akciğer fibrozu ve asbestozis (akciğerlerde skarlaşma) yer alır.

Bu sağlık riskleri nedeniyle, birçok ülke asbestin kullanımını sınırlamış veya yasaklamıştır. Asbest kullanımının azaltılması ve güvenli bir şekilde uzaklaştırılması, çevresel ve insan sağlığı açısından önemli bir konudur.

 

Asbest hangi hastalıklara yol açar?

Asbest, insan sağlığı üzerinde ciddi etkilere yol açabilen birçok hastalığa neden olabilir. Bu hastalıklar arasında şunlar bulunur:

  1. Mezotelyoma: Asbest ile en güçlü ilişkili olan hastalıklardan biridir. Mezotelyoma, genellikle akciğer zarı (pleura) veya karın zarı (peritoneum) gibi iç organları saran zarlar üzerinde kanserli tümörlerin oluşmasıdır. En yaygın şekli akciğer zarında meydana gelir ve genellikle asbeste maruz kalmadan uzun bir süre sonra ortaya çıkar.
  2. Akciğer kanseri: Asbest ile uzun süreli maruz kalma, akciğer kanseri riskini artırır. Asbeste maruz kalan kişilerde, sigara içmeyenlere kıyasla akciğer kanseri gelişme riski daha yüksektir. Sigara içimi ile birlikte asbeste maruziyet, akciğer kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
  3. Akciğer fibrozu: Asbest maruziyeti sonucunda akciğerlerde skar dokusu (fibrozis) oluşabilir. Bu durumda akciğerlerin elastikiyeti azalır ve solunum fonksiyonları bozulur. Akciğer fibrozu, nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı gibi belirtilere neden olabilir.
  4. Asbestozis: Uzun süreli asbest maruziyeti sonucu akciğerlerde kronik bir hastalık olan asbestozis gelişebilir. Asbestozis, akciğerlerde skar dokusu birikmesiyle karakterizedir ve solunum fonksiyonlarını etkileyebilir. Nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı ve kilo kaybı gibi belirtilere yol açabilir.

Bu hastalıklar genellikle asbeste uzun süreli maruziyetten sonra ortaya çıkar ve genellikle belirtiler görünmeye başlamadan önce uzun bir gizli dönem geçer. Bu nedenle, asbest maruziyetine sahip kişilerin düzenli sağlık kontrolleri yapması ve belirtiler ortaya çıktığında hemen doktora başvurması önemlidir.

Deprem Enkazı ile Asbest İlişkisi

Deprem enkazıyla asbest arasında bir ilişki vardır çünkü eski yapı malzemelerinde ve binalarda kullanılan asbest, bir yapı deprem sonrasında hasar gördüğünde serbest hale gelebilir. Bu durum, depremde hasar gören binaların yıkılması, çökmeleri veya hasarlı bölgelerin temizlenmesi sırasında asbestin havaya yayılma riskini artırır.

Eski binalarda, özellikle 1980’lerden önce inşa edilenlerde, asbest içeren malzemeler yaygın olarak kullanılmıştır. Bu malzemeler arasında asbestli çatı kaplamaları, ısı yalıtımı için asbestli levhalar, boru izolasyon malzemeleri, döşeme altı malzemeleri ve yangın geçitleri yer alır. Deprem sonrasında yapılar hasar görürken, bu asbestli malzemeler hasarlanabilir ve asbest lifleri çevreye yayılabilir.

Asbest lifleri, havada süzülerek solunabilen parçacıklar halinde bulunurlar. Bu parçacıklar solunduğunda veya yutulduğunda akciğerlere ulaşabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Deprem enkazı temizleme çalışmaları sırasında asbestin serbest hale gelme riski olduğundan, bu tür durumlarda uygun güvenlik önlemleri alınmalı ve asbestin doğru bir şekilde uzaklaştırılması için uzmanların yönergelerine uyulmalıdır.

Asbestin yayılma riski, deprem sonrası kurtarma ve temizleme ekipleri, inşaat işçileri ve diğer çalışanlar için önemli bir endişe kaynağıdır. Bu nedenle, deprem enkazı temizleme ve yeniden yapılandırma süreçlerinde asbestin tespiti ve güvenli bir şekilde uzaklaştırılması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşır.

 

Asbest Nasıl Oluşur?

Asbest, doğal olarak oluşan bir mineral lifidir. Genellikle kayaların içinde bulunur ve yeryüzünde geniş bir dağılıma sahiptir. Asbest, magmatik, metamorfik veya sedimentlerden kaynaklanabilir.

Magmatik asbest, magma içindeki mineral zenginleşmeleri sonucunda oluşur. Magma yüzeye çıktığında soğuyarak katılaşır ve asbestli mineral lifleri içeren kayaçlar oluşturur. Bu tür asbestin örnekleri, amfibol grubundan gelen riebeckite ve tremolit mineralleridir.

Metamorfik asbest, yüksek basınç ve sıcaklık altında metamorfizma süreciyle oluşur. Kireçtaşı, dolomit ve serpantin gibi mineraller içeren kayalar, metamorfizma etkisiyle dönüşerek asbestli mineralleri içeren kayaçlara dönüşebilir. Bu tür asbestlerin örnekleri arasında aktinolit, amosit ve krokydolit bulunur.

Sedimanter asbest, sedimentlerin birleşmesi ve tortullaşması sonucunda oluşur. Bu asbest türü, özellikle deniz tabanındaki kum ve çamurun birikmesiyle oluşan asbestli kumtaşlarında bulunabilir.

Asbest, doğada doğal olarak bulunur ve madencilik yoluyla çıkarılır. Ancak, sağlık riskleri nedeniyle asbest madenciliği ve kullanımı birçok ülkede kısıtlanmış veya yasaklanmıştır.

Türkiye’de hangi şehirlerdeki toprakta asbest vardır?

Türkiye’de toprak asbestinin bulunduğu bazı şehirler şunlardır:

  1. Balıkesir: Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Balıkesir ilinde toprak asbesti mevcuttur. Özellikle Edremit ilçesindeki Kazdağları Milli Parkı ve çevresinde toprak asbesti kaynakları bulunmaktadır.
  2. Manisa: Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan Manisa ilinde de toprak asbesti kaynakları mevcuttur. Kula ilçesi, toprak asbesti açısından önemli bir bölgedir.
  3. Bursa: Bursa ilinin Mustafakemalpaşa ilçesinde de toprak asbesti kaynakları bulunmaktadır.

Bu şehirlerdeki toprak asbesti kaynakları genellikle doğal ortamlarda yer almaktadır. Ancak, bu bölgelerdeki toprak asbesti rezervlerinin boyutu ve erişilebilirliği hakkında daha ayrıntılı bilgi, ilgili yerel ve ulusal otoritelerden veya maden araştırmaları ve kaynak değerlendirme raporlarından edinilebilir.

Dikkate alınması gereken önemli nokta, toprak asbestinin doğal olarak bulunmasının yanı sıra, asbestin sağlık riski taşıyan liflerinin solunabilmesi durumunda potansiyel tehlikeleri olabileceğidir. Bu nedenle, asbestle ilişkili alanlarda gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ve uzmanların yönlendirmesiyle hareket edilmesi önemlidir.

Türkiye’de asbestin kullanımı ve bulunma alanları çeşitli olabilir. Bunlar arasında aşağıda sıralanan alanlar ve yapı malzemeleri bulunabilir:

  1. Binalar: Eski binalarda asbest içeren malzemeler yaygın olarak kullanılmış olabilir. Bunlar çatı kaplamaları, döşeme altı malzemeleri, izolasyon malzemeleri, boru izolasyonları, yangın geçitleri gibi çeşitli yapı bileşenlerini içerebilir. Özellikle 1980’lerden önce inşa edilen yapılar, asbest içeren malzemelerin kullanıldığı potansiyel alanlardır.
  2. Endüstriyel tesisler: Bazı endüstriyel tesislerde asbest kullanılmış olabilir. Örneğin, gemi inşa endüstrisi, demiryolu sektörü, enerji santralleri, kimyasal tesisler, petrokimya tesisleri gibi alanlarda asbest içeren malzemeler kullanılması mümkündür.
  3. Askeri tesisler: Bazı askeri yapılar, özellikle eski dönemlere ait olanlar, asbest içerebilecek yapı malzemeleri kullanmış olabilir. Bu, askeri üsler, depolar veya askeri araçlarda görülebilir.
  4. Sanayi tesisleri: Asbest, bazı sanayi tesislerinde kullanılan malzemelerde bulunabilir. Örneğin, çimento fabrikalarında asbestli çimento, kağıt ve karton üretimi için asbestli malzemeler, otomotiv endüstrisinde fren balataları ve contalar gibi alanlarda asbest içeren malzemeler kullanılmış olabilir.

Türkiye’de asbest kullanımı, 1990’ların sonlarında ve 2000’lerin başlarında ciddi bir şekilde sınırlanmıştır ve 2010 yılında tamamen yasaklanmıştır. Bununla birlikte, geçmişte kullanılan asbest içeren malzemeler hala var olabilir ve uygun olmayan şekilde söküldüğünde veya hasar gördüğünde potansiyel sağlık riski oluşturabilir. Bu nedenle, asbest içeren malzemelerin tespiti ve güvenli bir şekilde uzaklaştırılması için yetkili uzmanlar tarafından yönlendirilmek önemlidir.

Deniz Eren SAVAŞ
Online ve Yüzyüze Özel Ders Öğretmenlerinin Buluştuğu HUB. Özel ders taleplerini için öğretmen profillerini inceleyiniz.