Arı Okullarının 35.kuruluş yılında Çankaya Üniversitesi ile iş birliği içinde düzenlenen STEAM
Öğretmenler Konferansı 8 Aralık 2018 tarihinde Özel Arı Okulları Eğitim Kampüsünde
gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 250’e yakın yönetici, öğretmen ve öğretmen adayı ile 40’a yakın
akademisyenin katıldığı konferansta panel ile 21 akademisyen ve uzman tarafından yürütülen 14
farklı çalıştay yer almıştır. STEAM eğitimi ile uygulamalı atölyelerin ve örnek STEAM uygulamaların
yanı sıra konu ile ilgili ölçme değerlendirme yaklaşımları ile ilgili de teorik bilgiler katılımcılar ile
paylaşılmıştır. Ayrıca robotik ve kodlama eğitimlerinin de yer aldığı çalıştaylarda katılımcılar farklı
uygulamaları birbirleri ile paylaşma imkânı bulmuşlardır.
Konferans, Arı Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Seva Demiröz ve Çankaya Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Geçim’in açılış konuşmaları ile başlamıştır. Açılış konuşmalarının
ardından çağrılı konuşmacı Prof. Dr. Ferhan Odabaşı’nın “Hakikat Sonrası Dönemde Çocuklara Dijital
Rehberlik” başlıklı konuşması ve Çankaya Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Buket Akkoyunlu’nun moderatörlüğünü yaptığı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Fatma Hazır Bıkmaz, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Yılmaz,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün ve Hacettepe
Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gültekin Çakmakçı’nın katıldığı “STEAM ve Yaşam
Becerilerinin Kazandırılmasında Öğretmen Eğitimi” konulu panelle devam etmiştir. Panelistlere
yöneltilen soru ve yanıtları aşağıda özetlenmektedir.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Yılmaz, kendisine yöneltilen
“STEAM Eğitimi nedir ve neden önemlidir? Ülkemizdeki mevcut durumu nasıl görüyorsunuz?”
sorusuna verdiği yanıtın önemli noktaları aşağıdaki gibidir:
Günümüzde ilerleyen teknolojileri ve dijitalleşen dünyadaki sistemleri analiz edebilecek, üretebilecek
ve kullanabilecek bireylerin yetiştirilmesi zorunlu hale gelmiş; bilim, teknoloji, mühendislik ve
matematik alanlarına yönelik yeni arayışları gündeme getirmiştir. Çağın gerektirdiği bireyleri
yetiştirmede de halen olgunlaşma sürecini yaşayan STEAM EĞİTİMİ önemli yaklaşımlardan biri olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde henüz STEAM ile ilgili ulusal bir strateji bulunmamaktadır. ABD ve Avrupa Birliği
ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke STEAM eğitimini okul öncesinden üniversite düzeyine kadar
yaygınlaştırmak için çalışmalar başlatmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı da; STEAM Eğitimi konusunda 2016
yılında genel durumu betimleyen bir rapor yayınlamış ve 2018 yılında Fen Bilimleri Öğretim
Programına Bilim ve Mühendislik Uygulamaları adı altında bir üniteye yer verilmiştir.
OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) 2017 raporuna göre gelecekte STEAM Eğitimi alanındaki
mesleklerde öncülük edecek ülkeler arasında Türkiye’nin 34 ülke arasında sonuncu olduğu
görülmektedir. Başarılı olabilmek için STEAM yaklaşımından bir mucize beklemeden çok yönlü ve
boyutlu planlamalar yapılarak öğretim programlarına entegre edilmelidir. Yapılan araştırmalar ABD,
İngiltere, Japonya gibi STEAM modelini kullanan birçok ülkenin ekonomisinin büyüdüğü; aynı
zamanda PISA ve TIMSS gibi küresel değerlendirme sınav sonuçlarında da öğrenci başarılarında artış
olduğunu ortaya koymuştur.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Hazır Bıkmaz kendisine
yöneltilen “K-12 düzeyinde STEAM Eğitimi için nasıl bir yol haritası izlenebilir?” sorusuna verdiği
yanıtın önemli noktaları aşağıdaki gibidir:
STEAM disiplinler arası, uygulamayı temele alan problem temelli bir bütünleşik programdır. Bu
programın öğrenme ve uygulama süreci, öğrencilere sorgulama ve keşif yapma için bir tutku
aşılayabilir; kalıcılık, takım çalışması ve kazanılan bilginin yeni durumlara uygulanması gibi becerileri
geliştirebilir. Güçlü bir STEAM eğitimi, kazandıracağı beceriler ve bakış açısıyla yaşam boyu öğrenme
anlayışı ile bütünleşmekte, problem ve sorgulamaya dayalı yaklaşımlar kullanılarak öğrencileri
uygulamalı etkinliklere dahil etmektedir.
K-12 için STEAM Eğitimi Programlarının “Bütünleştirilmiş Programlar” olması gerekmektedir.
STEAM programlarının uyarlanabilir ve erişilebilir olması; kanıta dayalı olması; değerlendirilebilir
olması; çeşitlendirilmiş olması; ortakları olması; yaşamla bağlantılı olması gerekmektedir. K-12 için;
– STEM için ulusal bir strateji oluşturulmalı,
– STEM eğitiminin amacı netleştirilmeli,
– Örnek STEM öğretim programları geliştirilmeli (birbirini takip eden, beceri temelli vb.),
– Öğretmenlerin bu alanda ihtiyaç duyacakları eğitimler farklı ortamlar kullanılarak
yapılandırılmalıdır.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün, kendisine
yöneltilen “STEAM Eğitiminin niteliğinin artırılması için neler yapılmalıdır? ve Eğitim Fakülteleri olarak
neler yapılmalı?” sorusuna verdiği yanıtın önemli noktaları aşağıdaki gibidir:
STEAM Eğitiminin niteliğinin artırılması için farklı disiplinlerin programlarında STEAM
yaklaşımının benimsenerek birbiriyle ilişkilendirilmesi, fen, bilimleri, matematik, bilişim teknolojileri
ve yazılım derslerinde projeler planlanmalı; teknoloji sadece araç olarak kullanılmamalı, öğrencilerde
teknoloji bilgisi ve teknoloji ürünü oluşturma becerilerinin geliştirilmesi gerekir.
Öğretmen yetiştiren kurumlar olarak eğitim fakülteleri tarafından yapılabilecekler ise STEAM
konusunda uygulamalı dersler açarak konu ile ilgili bilgi beceri ve deneyimlerin geliştirilmesini
sağlamak, öğretmen adaylarının okullarda olduğu kadar informal ortamlarda da STEAM bilgi, beceri
ve deneyimlerini geliştirmek, yüksek lisans ve doktora programları açmak, Eğitim, Mühendislik ile Fen
Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinin derslere, proje ve yayınlara ortak katkı vermelerini sağlamak,
ortak verilen dersleri Eğitim Fakültelerinde yaygınlaştırmak; MEB ile iş birliği içerisinde hizmet içi
eğitimler vermek; merkez, laboratuvar, projeler, yayın ve kitaplar vasıtasıyla hem öğrencilerin hem de
öğretmenlerin eğitimine katkı sağlamak şeklinde sıralanabilir.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gültekin Çakmakçı,
kendisine yöneltilen “STEAM ne değildir?” sorusuna verdiği yanıtın önemli noktaları aşağıdaki gibidir:
STEAM yalnızca bir proje olarak görülmemelidir, özellikle küçük yaşlarda öğrencilere fen,
mühendislik ve girişimcilik uygulamalarının deneyimlendirilmesi oldukça önemlidir. Yaparakyaşayarak öğrenilebilen etkili bir süreç ortaya konulmalıdır. Süreçte bireylere problem çözme becerisi
ile birlikte, problemi anlama ve ihtiyacı tanımlama, karmaşık problemi çözme, eleştirel düşünme,
yaratıcılık, birlikte çalışma ve uyum, bilişsel esneklik, hizmet odaklılık, inovasyon, üretkenlik,
girişimcilik ve zaman yönetimi gibi beceriler de kazandırılmalıdır.
İnovasyon ekosisteminde soluk
alabilen eğitim ortamlarının oluşturulması ve bu ekosistem içerisinde tüm paydaşlara rol verilmesi
inovasyona dayalı girişimcilik ekosistemini güçlendirecektir. Öğrenciler, tasarımlarını ürüne
dönüştürmeleri ve prototip üretmeleri için desteklenmelidir. STEAM sadece okullarla sınırlı
kalmamalı, informal öğrenme ortamları, örneğin bilim merkezlerinin ve STEAM & Maker
festivallerinin sayısı artırılmalı bilimin eğlenceli bir biçimde toplumun her kesimine yaygınlaştırılması
sağlanmalıdır. Bilim ve hayat boyu öğrenme merkezlerinin makerspace (maker atölyeleri) tarzında
tasarlanarak her yaştan bireyin fikrini hayata geçirebileceği ve prototip üretebileceği ortamlar olarak
tasarlanması yeni makerların doğmasına vesile olacaktır.
Tüm panelistlerin verdiği yanıtlar doğrultusunda panelde STEAM eğitiminin; önemi ve değeri,
izlenmesi gereken yol haritası, daha etkili olması için eğitim fakültelerinde yapılması gerekenler ve
ölçme değerlendirme yaklaşımları tartışılan başlıklar arasında yer almaktadır.
Konferansın sonunda; STEAM eğitiminin öğrenme süreçlerinde, farklılaştırılmış bir disiplin
değil disiplinler arası bir yaklaşımla etkin olarak yer alması gerektiği belirtilmiş, beceri temelli öğretim
programlarının geliştirilmesi üzerinde durulmuştur. STEAM eğitiminin bir ayağını da pazarlamanın
oluşturduğu ve öğrencilerin bu yönde de geliştirilmesi gerektiği tartışılmıştır. Eğitimde ve iş gücünde
STEAM alanlarına verilen önemin artmasının birçok açıdan fayda sağlayabileceği bu sayede iş
dünyasının kalifiye iş gücü gereksiniminin karşılanabileceği, daha donanımlı çalışanlar ile inovasyon ve
verimlilik artırılarak ekonomik gelişime katkı sağlama ve geleceği belirleyen ülkelerden biri olma
fırsatının yakalanabileceği de tartışılmıştır.
Konferansta öğrencilerin sahip olduğu “merak” duygusunu desteklemenin; onların problem
çözme becerileri, üretkenlikleri ve yaratıcılıklarını disiplinler arası çalışmalarla geliştirmenin
sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı olacağı değerlendirilmiştir. Tüm bu çalışmaların başarıya
ulaşması için özne öğrenci olsa da, öğretmenin eğitiminin esas olduğu kararı alınarak bu konudaki
öğretmen eğitimlerinin önemli olduğu vurgulanmıştır.
Öğretmen eğitiminin öneminin bilincinde olan Özel Arı Eğitim Kurumları, hem ürettiklerini
sergileyerek hem de STAEM alanında çalışan eğitmenleri Türkiye’nin dört bir yanından gelen
öğretmenlerle buluşturarak toplumsal etki değerini artırmıştır.