5.Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi

5.Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi

Değerli Meslektaşımız,

5.Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi “Her çocuk için güçlü başlangıç; erken çocuklukta kültürel çeşitlilik ve kapsayıcı eğitim” teması ile 18-21 Ekim 2017 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi evsahipliğinde gerçekleştirilecektir. Kongrede bu temayla ilişkili birçok alt konu tartışılacaktır.

Ülkemizde ve dünyada erken çocukluk eğitimi konusunda çeşitli felsefe ve çıkış noktalarından hareket alan birçok eğitim programı ve yaklaşım mevcuttur. Ulusal, bölgesel veya daha mikro gereksinimlere göre farklılaşan bu programlar çeşitlilik yaratarak tüm gereksinimlere hizmet edebilme açısından erken çocukluk hizmetlerinin yaygınlaştırılabilmesinde çok önemlidir. Bu kapsamda kongremizde özellikle dünyada ön plana çıkan model ve yaklaşımlarla ilgili özgün araştırmalar kabul edilecektir. Kongrede erken çocukluk eğitimi alanındaki kavramsal sorunlar da ele alınacaktır. Erken çocukluk eğitimi alanında kullanılan pek çok kavram çoğu zaman uluslararası terminolojiyi yansıtmamakta ya da ulusal çeşitlilik göstermektedir. Erken çocukluk eğitimcisi (okul öncesi öğretmeni / okul öncesi eğitimcisi), birlikte eğitim (kapsayıcı eğitim / kaynaştırma / bütünleştirme), yakınsal gelişim alanı (gelişmeye açık alan / yakınsak gelişim alanı) v.b. gibi örnekler çoğaltılabilir. Kongrenin alandaki kavramsal sorunları dile getirecek bir ortam olması ve çözümüne katkı sağlaması hedeflenmektedir.

5.Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi’nde görüşmek dileğiyle…

Prof. Dr. Z. Fulya TEMEL

KONGRE TAKVİMİ
Kongre Başlangıç Tarihi 18 Ekim 2017
Kongre Bitiş Tarihi 21 Ekim 2017
Erken Kayıt Bitiş Tarihi(Otel konaklamaları için) 20 Eylül 2017
Bildiri Özeti Gönderim Başlangıç Tarihi 6 Mart 2017
Bildiri Özeti Gönderim Bitiş Tarihi 18 Ağutos 2017 (Uzatıldı)
Kabul Edilen Bildirilerin Duyuru Tarihi 20 Eylül 2017
Bildiri sahipleri için son ödeme tarihi 25 Eylül 2017
Kongre programının ilanı 30 Eylül 2017

KONGRE TEMASI

“Her çocuk için güçlü başlangıç; erken çocuklukta kültürel çeşitlilik ve kapsayıcı eğitim”

Alt Temalar

Erken çocukluk eğitimi programları ve politikaları
Erken çocuklukta kavramsal sorunlar
Değişen çocuk imajı: eğitim programlarını düzenlemede erken çocukluk kimliğini yeniden düşünme
Erken çocuklukta çeşitliliği yeniden düşünme ve eylem planı
Cinsiyet ve eşitlik
Erken çocuklukta eğitim ortamları ve evrensel tasarım
Erken çocuklukta teknoloji
Erken çocuklukta sanat ve estetik
Erken çocuklukta aile ve aile katılımı
Erken çocukluk eğitimcisi yetiştirme: politikalar ve evrensel uygulamalar
Erken çocuklukta araştırma yöntemleri: nitel, nicel ve karma
Erken çocuklukta etik

AMAÇ / KAPSAM

Değişen dünyada çocuk imajı ve erken çocukluk kimliğiyle “katılımcı çocuk” bakış açısı önemli bir uluslararası gündem konusudur. Çocuk imajı, ülkelerin eğitim politikalarını doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Çocuklar ve çocukluk dönemiyle ilgili inançlarımız ve bu döneme bakış açımız sunduğumuz hizmetleri etkileyen bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, çocukların masum ve yetersiz olduğuna inanan yetişkinler aşırı korumacı, çocuğu pasif gören ve paternalist bir anlayışla eğitim programı, yöntem, ortam ve yaklaşımlarını şekillendirmektedirler. Çocuk ve çocukluğa ilişkin inançlar ve bakış açıları toplumdan topluma ve bir zamandan diğerine değişiklik göstermektedir (James & Prout, 2015). Bu nedenle erken çocukluk çalışanlarının sahip olduğu çocuk imajları ve inanılan erken çocukluk kimliği erken çocukluk hizmetlerinin kalitesinde önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kongreye bu konuyla ilgili bilimsel derleme ve özgün araştırmalar kabul edilecektir.

Kongremizde erken çocukluk sınıflarında çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılıkla öğrenme için evrensel tasarım prensipleriyle uyumlu eğitim ortamları alt temaları da gündeme taşınacaktır. Erken çocukluk sınıfları tüm çocukların devam edebileceği eğitim ortamlarıdır. Çocuğun özellik ve gereksinimlerine göre ayrı hizmetler sunma artık dünyada terkedilmeye başlamış ayrıştırıcı bir bakış açısıdır. Bunun yerine sınıfları, gereksinimi ne olursa olsun tüm çocukların gereksinimlerine uygun şekilde yeniden ele almak ve tasarlamak gerekmektedir. Eğitim programı, materyal ve ortam ve öğretmen yaklaşımlarının erken çocukluk eğitim hizmetine ihtiyacı olan tüm çocukları kapsayıcı nitelikte olabilmesi yetenek, kültürel yapı, dil, köken vb. konulardaki tüm ayrımcılıklardan ayıklanmış olması ile ilişkilidir. Bu kapsamda kongrede makro düzeyde erken çocuklukta ulusal kapsayıcılık anlayışımızı gözden geçirme, özel gereksinimli çocukların erken çocukluk sınıflarında yer alması(bilinen ulusal terminoloji ile “kaynaştırma”) ile sınıflarda kültürel, dilsel ve köken çeşitliliğine saygılı yaklaşım ve uygulamalar ele alınacaktır. Bu konulardaki bilimsel derleme ve özgün araştırmalar tartışılacaktır. Yine bağlantılı olarak, erken çocukluk hizmetlerinde cinsiyet ve eşitlik konusu gündeme getirilecektir. Çocuk hakları alanında önemli bir konu olan toplumsal cinsiyet ve eşitlik konuları, kız ve erkek çocuklarının her alanda yetkinleştirilmiş şekilde eşit katılımları anlamına gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Genel Yorum No:12 (2009) çocuk katılımını eğitim ortamlarının kalitesinde ön planda tutulması gereken bir unsur olarak ele almakta ve cinsiyetin de yer aldığı pek çok noktada kapsayıcı bir yaklaşımın bunun en önemli koşullarından biri olduğunu vurgulamaktadır. Erken çocukluk sınıflarında eşitlik ve çeşitliliği temin etmek tüm çocukların gereksinimlerini karşılamaya yönelik hizmetleri sağlamakla mümkün olabilecektir. Bu bağlamda kongremizde cinsiyet ayrımı olmaksızın hizmetlerden yararlanma ve hizmet kalitesi açısından cinsiyet eşitliği konusu tartışılacaktır. Cinsiyet açısından kapsayıcılık ve eşitlik bilimsel derleme ve özgün araştırmalarla ele alınacaktır. Kapsayıcılıkla ilintili bir diğer boyut ise tüm çocuklar için etkili eğitim ortamları tasarlama konusudur. Bu noktada kongrede eğitim ortamları “öğrenme için evrensel tasarım” çerçevesinden ele alınacaktır. Evrensel tasarım ifadesi için anahtar nokta tüm bireylerin ihtiyaçlarına yanıt veren imkânlar ve ortam düzenlemesidir. Bir konu alanının bütün alt bileşenlerini kapsayıcı ve ihtiyaçlara yanıt verici bir unsur olarak evrensel tasarım modelinin eğitim ve öğrenme alanında en önemli bileşenini fiziksel ortam oluşturmaktadır. Sunum, ifade ve katılım çeşitliliği olarak üç prensiple hayata geçirilebilir. Eğitim programları, ortamlar, yöntem ve teknikle öğretmen yaklaşımları açısından bu üç prensibin dikkate alındığı eğitsel uygulamaları kapsamaktadır. Kongrede, çocuklar için uyarıcı çevrenin çocuk gelişimindeki bilinen rolünü dikkate alarak erken çocukluk eğitim ortamlarının tasarımının gözden geçirilmesi ve tüm çocuklar için sınıflar bakış açısı ele alınacaktır. Bu kapsamda bilimsel derleme ve özgün araştırmalar kabul edilecektir.

Teknoloji kullanımı tüm dünyada ve her alanda gelişimini korumakta, eğitim alanında da yenilikçi teknik ve yaklaşımları beraberinde getirmektedir. Medya, bilgisayar ve internet teknolojilerinin erken yıllardaki etkileri ve kullanım uygulamaları, bütün dünyada olumlu ya da olumsuz etkilerine odaklanan birçok çalışmaya konu olmaktadır. Çocukların medyayla bilgisayar ve internet teknolojilerine ilgisi de bir yol olarak teknolojilerin kullanılması noktasında eğitimcileri düşündüren bir durumdur. Teknoloji kalıcı ve etkili öğrenmeler için bir araç olabileceği gibi erken çocukluk uygulamalarında ve araştırma metodolojisi olarak özellikle dokümantasyon süreçlerine katkısı açısından farklı ve pratik uygulamalar sağlamaktadır. Kongrede bu alandaki özgün araştırmalar ve bilimsel nitelikli derlemeler kabul edilecektir.

Bir diğer alt tema erken çocuklukta sanat ve estetiktir. Sanat; görme, duyma, duyumsama, düşünme, sezme yetilerinin bütününden süzülen bir iletidir. Görme, sorgulama, deneme yapma ve sonuçlandırmaya yönelik deneyimleri içermektedir. Çocuklar duygu ve düşüncelerini ifade etmek için çeşitli yollar kullanmaktadır. Regio Emilia eğitimcilerinin “çocuğun yüz dili” adını verdiği bu sembolik ifade yollarının (ki aynı zamanda sanatsal ifade yolları) desteklenmesi çocukta sanatsal ve entelektüel gelişim için önemli bir konudur. Ayrıca sanatın çok yönlü yapısıyla gelişen çocuklar hızla gelişen teknolojiye çok yönlü düşünebildikleri için daha kolay uyum sağlayarak günümüzü ve geçmişi daha iyi anlayabilirler. Karşılaştıkları durumlara, kendilerine, olaylara ve sorunlara bakış açıları estetik duyarlılık içerir. Bu kapsamda kongrede görsel sanatlar, dil ve edebiyat ile müzik ve dans alanlarında özgün araştırmalar tartışılacaktır.

Erken çocuklukta güncel uygulamalar

Kongremizin erken çocukluk eğitimi alanında güncel eğitim programları, uygulamalar, yöntem ve teknikleri gözden geçirme ve tartışmaya da zemin oluşturması umulmaktadır. Ülkemizde özellikle 2000’li yıllardan itibaren gelişme gösteren erken çocukluk uygulamaları kapsayıcı bir anlayışla; gelişimsel yetersizliğe sahip ya da risk altında olan bebek ve çocukların gelişimlerini destekleme ve yaşıtlarıyla aralarındaki farkı azaltma hedeflerini de içermeye başlamıştır. Uluslararası erken çocukluk eğitimi ve destek programlarının ulusal uygulamalarında da önemli artışlar gözlenmektedir. Dünyada ve ülkemizde uygulanan erken eğitim programları dil, bilişsel, sosyal-duygusal ve psiko-motor gelişimi destekleyici hizmetleri kapsamaktadır. Kongremizde bu alanlardaki erken eğitim uygulamalarının dünyada ve Türkiye’deki yenilikçi boyutları ve güncel çalışmalar tartışılacaktır. Bu kapsamda yapılan bilimsel derleme ve özgün araştırmalar kabul edilecektir.

Gelişimde karşılıklı ilişki ve etkileşim faktörlerinin ele alındığı çalışmalarda aile kavramı önemini korumaktadır. Ailede yaşam dinamiklerinin işleyişi ile ilgili müdahaleler, bireylerin aile içi rollerinin ve toplumsal düzeydeki ilişkilerinin desteklenmesi, eğitim süreçlerine katılım ile aileyle ilgili planlı ve sistemli uygulamalar bütün dünyada ön plana çıkan bir kapsayıcı anlayışı temsil etmektedir. Ailelerin, çocukların yer aldığı tüm süreçlere katılmaları ve aile eğitimi, gelişimi doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Kongrede çocuğu içine alan ve etkileyen bir sosyal sistem olarak aile ve ailenin güçlendirilmesi ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bu kapsamda özgün araştırmalar kabul edilecektir.

Eğitimci, erken çocukluk hizmetlerinin kalitesinde önemli bir unsurdur. Özellikle kapsayıcılık ve tüm çocuklara hizmet etme noktasında hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programları ile desteklenmesi gerekmektedir. Erken çocukluk eğitimcisi yetiştirmeye ve hizmet içi eğitime kapsayıcı perspektiften bakan özgün araştırmalar kongrede kabul edilecektir.

Kongrede ele alınacak önemli iki alt tema da erken çocukluk araştırma yöntemleri ve erken çocukluk çalışmalarında etik başlıklarıdır. Erken çocukluk araştırmalarında son yıllarda yeni yaklaşımlar belirlenmiş ve çocuklara rağmen değil çocuklarla işbirliği içinde, katılımcı çocuk imajına saygılı olarak yapılan araştırmalar önem kazanmaya başlamıştır. Nitel, nicel ve karma yöntemler ile yapılan araştırma desenlerinin hepsinde çocuklara özgü yöntemler tercih edilmesi gerekmektedir. Dünyada özellikle çocuklara özgü ve saygılı yöntem, desen, veri toplama yolu seçimi ve uygulamalar katılımcı ve aktif çocuk anlayışı doğrultusunda gözden geçirilmektedir. Çocukları konu alan ve çocuklarla birlikte yapılan eğitim uygulamaları ve araştırmalarda belirli ilkeler benimsenmeli ve bu doğrultuda hareket edilmelidir. Çocuklarla çalışma etiği, çocukların haklarına ve iyi olma hallerine özen gösterilmesi gerektiğini konu alan uluslararası ortak bir duyarlılıktır. Kongrede erken çocukluk eğitimi ve araştırmaları alanlarındaki etik sorunlar ve dikkate alınması gereken etik ilkeler tartışılacaktır. Bu kapsamda çocuğa ve ailesine saygı, özel yaşam ve mahremiyet, çocuğa görelik, çocuğun yarar ve zararı, aydınlatılmış onam konuları ele alınacaktır. Ülkemizde bu konuda yapılabileceklerle ilgili, bilimsel derleme ve özgün araştırmalar ele alınacaktır.

Kongre Web Sitesi İçin Tıklayınız