4 PATİ 1 KUYRUK

Blog Yazarı
Bilge Sevil ASLANv

Ameliyat küçücük vücuduna ağır geldi, acılar dayanılmazdı sanıyorum ki hayal kırıklığıyla, acıyla baktığı simsiyah boncuk gözlerini son kez kapattı. Kuyruğu ve dört patisi de kesilip ormana atılmış bir yavruydu o ve bunun adı işkenceydi, vahşetti! Öyle ki veteriner hekimler bile ilk başta bunun nasıl olduğunu anlayamamıştı çünkü bu kabul edilebilir bir şey değil! Bir çift göz size böyle bakarken nasıl böyle bir şey yapılabilir? O daha bir yavruydu, kim bilir bu sıcak havada bir kap su umuduyla geldi belki de o canilere; nasıl böyle bir şey yapılır?

Vahşetin açıklaması olmaz ama hayvanlara karşı şiddet uygulayan insanlar hali hazırda ciddi psikolojik bozukluklara sahip. Bu kişilerin bir an önce ıslah edilmesi, empati yapmayı öğretmeden topluma çıkarılmaması lazım. Zira seri katillerin uygulamalarını ilk önce hayvanlar üzerinde test ettiği ve sonra insanlara geçtiğine dair birçok örnek mevcut. Yani durum –hala empati yapamayanlar varsa çok vahim. Yapılan bu işkence hepimize çünkü o bir can! Tıpkı senin gibi; bu acıyı sen de hissetmediniz mi gözlerine bakınca?

Çok klişe bir laftır, “çocuklarınızı mutlaka hayvan sevgisi ile büyütün” ancak bu sevgisizlikten de öte bir durum. Bu bile isteye bir başkasının acı çekmesinden zevk alma hali, onu çaresiz ölüme terk etmeyi seçme; bu bir nefret, bu bir işkence kültürü, bu baştan aşağıya vahşet! Ve işin kötüsü bu yaşananlar ne ilk ne de –bu yasalarla son olacak! Ve kim bilir bu arada kayıt altına alınmayan kaç hayvan tacize uğradı ya da kaç hayvan bir hevesle sahiplenilip sonra sokağa atıldı?

Ben artık daha fazla vahşet istemiyorum ne bir yavru köpeğe, ne liseli gençlere, ne kadınlara, ne de sıcağın altında kırbaçlanan atlara; artık bir can daha eziyet görsün istemiyorum! Unutulmamalı bu kara gözler! Böylece, belki de bu bayram bir milat olmalı bizlere. Çünkü bu vahşeti bilerek nasıl bayram yapabilir ki insanlar? Belki kendimize geliriz bu utançla ve artık daha fazla vahşet olmaz bir cana daha!

1 Yorum