Değerli ASM hekimleri, TSM hekimleri, işyeri hekimleri, 112 hekimleri, acil servis hekimleri, kurum hekimleri;
Pratisyen hekimlik kongrelerinin 25. yılındayız. 19. kongremize hazırlanırken, sizlere içinde bulunduğumuz dönemin sağlık alanını ve toplumsal görünümünü özetlemek, 19. Kongremizin önemine dikkat çekmek istedik. Çeyrek yüzyıl önce yola çıkan pratisyen hekimler ülkemizde birinci basamak hizmetlerinin iyileştirilmesinin olanaklı olduğunu ve bunun için öncelikle “Genel Pratisyenliğin’’ ayrı bir tıp disiplini olarak kabul edilmesi gerektiğini bu kongrelerde ortaya koydular. Ulaşılabilir, eşit, nitelikli bir sağlık hizmetinin; ekip çalışmasının olduğu, koruyucu hekimliğin öncelendiği, bütüncül hizmetin verildiği bir sistemde var olabileceğini kanıtlarıyla açıkladılar. Bu koşulların ancak özlük haklarının korunduğu, iş güvencesinin ve meslek bağımsızlığının yaşama geçirildiği bir ortamda olanaklı olabileceğini dile getirdiler. Ancak, getirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, aile hekimliğine geçişle birlikte, öncelikle birinci basamak olmak üzere tüm sağlık hizmetlerinde yarattığı yıkım her geçen gün daha fazla hissediliyor. Kızamık salgınları, hastane acillerinde görülen yoğunluklar, anne ölümlerindeki yükseliş, kayıtsız insanların birinci basamak sağlık hizmetinden yoksun bırakılışı, isçi sağlığı alanındaki güvencesiz ilkel ortamlar, tüm sağlık çalışanları koşullarında art arda gelen iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiriyor. Öte yandan, Dünya’da ve ülkemizde emperyal güçlerin çıkarları doğrultusunda biçimlenen politikaların sonuçlarını artan şiddet ve çatışma ortamıyla ve yine hemen yanı başımızdaki komşu ülkelerdeki savaş haliyle yaşamaktayız. Göçe bağlı olarak artan bulaşıcı hastalıklar ve başka sağlık sorunları, özellikle riskli gruplar olan çocuk ve yaşlıların ve giderek tüm sığınmacılar ile halkımızın sağlığını tehdit etmektedir.
Değerli meslektaşlarımız,
Sağlık hizmet kuruluşlarının tümü, birinci basamak birimleri ASM’ler, TSM’ler öngörülmemiş bir yük altındadır. Bu durum, zaten iyi yönetilemeyen; özelleştirmeler, hastane kapatmalar, taşeron uygulamalar vb. nedeniyle zarar görmüş olan sağlık sistemini etkilemekte, halkın sağlık hakkını kısıtlamakta, sistemin çağdaş sağlık anlayışından iyice uzaklaşarak adım adım çöküntüye doğru yol almasına neden olmaktadır. Aile hekimlerinin tanımlanan görev alanları dışında görevlendirilmeleri, çalışma haklarının etkin bir biçimde kullanılmasını engelleyecektir. Ne var ki, Sağlık Bakanlığı’nın, hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında ASM çalışanlarına zorunlu nöbet uygulaması aylardır sürmektedir. Avrupa ülkelerinde çalışanların haftalık çalışma saatlerinin 40 saatin altına indirilmesi tartışılırken, sağlık çalışanlarının ASM ve TSM’lerde 7×24 saat çalıştırılması için yapılan hazırlıklar, hem sağlık çalışanının temel haklarını geriletecek, hem de toplum sağlığına zarar verecektir.
Sağlıkta ve toplumsal yaşamın her alanında eşitliği savunan hekimler olarak, toplumun sağlık hakkını, temel haklarımızla birlikte geliştirmeyi öngörüyoruz.
19. Pratisyen Hekimlik Kongresi’nde yine bu doğrultuda tartışıp kararlar alacağız. Mesleğimizi kanıta dayalı tıp biliminin gösterdiği doğrultuda sürdürmek için tıbbın ulaştığı en son yenilikleri meslektaşlarımıza yansıtmaya çalışacağız.
Savaşın, işçi cinayetlerinin, şiddetin yol açtığı tüm ölümlere karşı yaşamı;
Çatışma ve savaşa karşı kardeşliği ve barışı;
Sağlıkta belirginleşen hizmete ulaşamama gerçeğine karsı sağlık hizmetine evrensel ulaşım hakkını, iyi hekimliği;
Birinci basamakta rekabet anlayışına, güvencesiz çalışmaya, artan baskılara ve nöbet vb. dayatmalarına karşı dayanışmayı savunuyoruz, savunacağız.
Birinci basamakta çalışan bilimden, emekten, dayanışmadan, barışdan ve yaşamdan yana tüm hekimleri sorunlarımızı tartışmak üzere kongremize bekliyoruz.
PHD Bşk. Dr. İsmet SAYMAN – TTB PHK Bşk. Dr. Birtürk ÖZKAVAK – GPE Bşk. Dr. Özen AŞUT